Başkan Özgür Girişken, özellikle imar konusuna ağırlık verdi ve "Gerçekçi olmayan nüfus öngörüleriyle birçok bölgeyi imar alanı ilan etmek, arsa üretmek anlamına gelir. Gaziantep, yeni imar bölgelerine ihtiyaç duymamaktadır. Gaziantep’in ihtiyaç duyduğu hamle, mevcut imar alanlarının uygulamasının tamamlanması, altyapı ihtiyaçlarının giderilmesidir. Yani gerçek anlamda arsa üretilmesidir. Ancak bu şekilde arsa fiyatları düşecektir” diye konuştu.Özgür Girişken, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin Çevre Düzeni Planı hakkında yaptığı açıklamasına sessiz kalmayacaklarını belirterek“Mimarlar Odası’nın hiçbir yerel veya merkezi idareyle bir sorunu bulunmadığı gibi, her zaman elinden gelen desteği de vermeye hazırdır. Sağlıklı, müreffeh ve yeni çağa hazır bir kent için başka şansımız olmadığını düşünüyoruz” dedi.Girişken, “Yeni çevre düzeni planı kabaca, son yıllarda mevcut çevre düzeni planına aykırı olarak imara açılmış Kuzey Şehir Projesi, Geneyik, Bayramlı konut alanları ve Lojistik Merkez gibi planlama alanlarının bu plana işlenmesiyle yasal çerçeve kazanması üzerine oluşturulmuştur” diye konuştu.KAMUOYUNDA TARTIŞILMASI İYİYE İŞARETTMMOB Mimarlar Odası Gaziantep Şubesi 14. Dönem Yönetim Kurulu adına açıklama yapan Başkan Özgür Girişken, şu ifadelere yer verdi: “ Hatırlanacağı üzere 9 Ağustos 2017 tarihinde yeni Çevre Düzeni Planı hakkında Mimarlar Odası Gaziantep Şubesi adına bir basın toplantısı düzenlenmiş ve hayati önem taşıyan bu plan hakkındaki çekincelerimiz kamuoyuyla paylaşılmıştır. Basının ve Gaziantep kamuoyunun konuya gösterdiği yoğun ilgiden, ve bu konunun kamuoyunda tartışılmasından memnuniyet duymaktayız.Çevre Düzeni Planı’na ilişkin eleştirilerimizin basında yer almasının ardından, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi eleştirilere yazılı bir açıklamayla cevap verdi. Büyükşehir Belediyesi’ne eleştirileri yanıtsız bırakmayarak, açıklama sundukları için teşekkürlerimizi sunarız. Mimarlar Odası geleneksel olarak eleştirmeyi de eleştirilmeyi de toplumsal gelişim için gerekli görmekte, ve doğal kabul etmektedir. Bu bağlamda Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin açıklama metninde yer alan görüşlere yanıt vermemiz zaruri hale gelmiştir.Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, 4.450.000 olan 2040 yılı nüfus öngörüsü belirlenirken yedi farklı hesap yöntemi kullanıldığını; bu farklı hesap yöntemlerinin verdiği farklı sonuçların ortalamasının alınarak nüfus öngörüsünün ortaya çıktığını belirtmiştir. Bu bilgi tarafımızca bilinmektedir ve basın toplantısında da değinilmiştir. Ancak belediye tarafından kullanılan hesap yönteminin verdiği sonuçlar TÜİK projeksiyonlarıyla ve nüfus eğilimleriyle çelişmektedir. Belediyenin açıklamasında da değinildiği üzere 1.5 yıl kadar önce yapılan bilgilendirme toplantısında, nüfus öngörüsünün 4.450.000 olduğu tarafımıza iletilmiştir. Mart 2016’da düzenlenen bu toplantıdan sonra birçok yeni gelişme yaşanmış, Gaziantep’in nüfus artış hızının azalma eğiliminde olduğunu destekler nitelikteki 2016 nüfus verileri açıklanmıştır. Ancak Büyükşehir Belediyesi tarafından bu yeni veri dikkate alınmamış ve nüfus öngörüsünde bir değişiklik yapılmayarak plan 4.450.000 nüfus öngörüsüyle mecliste onaylanarak yürürlüğe girmiştir.Son 1.5 yılda yaşanan gelişmelerin bir bölümü plana yansımamıştır (Örneğin, plan açıklama raporunda hala şehirde dört üniversite olduğu söylenmekte, Zirve Üniversitesi yerleşkesinden bahsedilmektedir), TÜİK raporlarının belediyenin kullandığı yedi farklı hesap yönteminde ne ölçüde dikkate alındığı, hatta dikkate alınıp alınmadığı bile belli değildir, DSİ’nin hazırladığı raporda Gaziantep’in 2050 nüfusunun 2.700.000 kişi civarında olacağını öngördüğü bizzat Büyükşehir Belediyesi’nin plan açıklama raporunda yer almaktadır.Üç farklı resmi otorite - Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, TÜİK, DSİ üç çok farklı nüfus öngörüsünde bulunmaktadır. Ve doğal olarak Büyükşehir Belediyesi’nin belirlediği nüfus tahmini tartışmalı hale gelmektedir.NÜFUS ÖNGÖRÜSÜNÜ NEDEN ÖNEMSİYORUZ?Nüfus öngörüsünün bir hedef olmadığını; bilimsel, nesnel tekniklerle ortaya konulan bir değer olduğu elbette bilinmektedir. Ancak 23 yıl içerisinde şehir nüfusunun 2,25 kat artacağını öngörmek, ve bunun sıradan bir doğa olayıymışçasına planda yer bulması kabul edilebilecek bir yaklaşım değildir. Gaziantep eğer 400.000 nüfuslu bir şehir olsaydı, böyle bir büyümenin yönetilebileceği savunulabilirdi. Ancak 2.000.000’a yakın nüfusa sahip bir şehirde böyle bir büyüme ihtimali varsa, bunun potansiyel bir afet olarak nitelendirilmesi; ilgili devlet kurumlarıyla istişare halinde nüfus artışını yavaşlatıcı önlemlere yer verilmesi beklenirdi. Bu yönde tek somut adım olarak, göçü büyük oranda tetikleyen Organize Sanayi Bölgesi’nin daha fazla genişletilmeyeceği stratejisi göze çarpmaktadır.Nüfus öngörüsüne bu kadar önem vermemizin asıl gerekçesi, böyle bir artış ihtimali karşısında Gaziantep’in zaten geride olduğu eğitim, sağlık, sosyo-ekonomik gelişmişlik, milli gelirden alınan pay gibi alanlarda daha da geriye düşecek olmasıdır. Çevresel, tarımsal ve kültürel değerlerimizin korunamayacak olmasıdır.Tüm göstergeler aksi yönü işaret ederken Büyükşehir Belediyesi’nin abartılı bir nüfus projeksiyonu belirlemesini, böyle bir nüfusun hedeflenmesi olarak yorumluyoruz. Abartılı bir nüfus öngörüsü daha fazla alanın imara açılmasının, daha fazla arsa satışının ve ranta dayalı imar politikalarının gerekçesi olacaktır. Kentte arsa fiyatlarının hala çok yüksek seviyelerde seyretmesinin gerçek sebebi, bütün kentte oluşturulan imar beklentisidir. Gaziantepliler’in makul fiyatlarla ev sahibi olamamalarının, kiraların yüksek seviyede oluşunun gerçek sebebi bu politikalardır.Gerçekçi olmayan nüfus öngörüleriyle birçok bölgeyi imar alanı ilan etmek, arsa üretmek anlamına gelmemektedir. Gaziantep, yeni imar bölgelerine ihtiyaç duymamaktadır. Gaziantep’in ihtiyaç duyduğu hamle; mevcut imar alanlarının uygulamasının tamamlanması, altyapı ihtiyaçlarının giderilmesidir. Yani gerçek anlamda arsa üretilmesidir. Ancak bu şekilde arsa fiyatları düşecektir.MİMARLAR ODASI’NIN ELEŞTİRİLERİNİN DAYANAĞIMimarlar Odası, Çevre Düzeni Planı’nı değerlendirirken belediye tarafından sunulan planı, plan açıklama raporunu, plan notlarını, TÜİK ve TCMB verilerini referans almıştır. Öznel bir değerlendirmemiz bulunmamaktadır. Büyükşehir Belediyesi yaptığı açıklamada bizleri yeterli teknik bilgiye ve uzmanlığa sahip olmamakla itham etmesine karşın; Mimarlar Odası Gaziantep Şubesi olarak çevre düzeni planını hazırlayan plan müellifinin de, belediyede görevli teknik kadronun da bilgisine ve yeterliliğine güveniyoruz. Ancak bu durum, yeterli ve uzmanlaşmış bir ekibin ürettiği işlerin kamu faydasına olacağı, yanlışlar barındırmayacağı anlamına gelmemektedir. Yıllar içerisinde yapılan birçok hatalı uygulama ve mahkeme kararları da bu durumu tescillemektedir. Benzer bir durum çevre düzeni planı için de geçerlidir. Belediye, yanlışta ısrarcı olmaktadır.Yeni çevre düzeni planı kabaca, son yıllarda mevcut çevre düzeni planına aykırı olarak imara açılmış Kuzey Şehir Projesi, Geneyik, Bayramlı konut alanları ve Lojistik Merkez gibi planlama alanlarının bu plana işlenmesiyle yasal çerçeve kazanması üzerine oluşturulmuştur. Normal işleyişte üst ölçekli plan, alt ölçekli planları belirlemelidir. Ancak Gaziantep İl Çevre Düzeni Planı’nda süreç tersten işlemiş, alt ölçekte alınan kararlar üst ölçekli planı şekillendirmiştir. Bu önemli yanlışlık, hatalı nüfus öngörüsü ve eksik plan stratejileriyle birleşince Mimarlar Odası’nın bu plana itirazı kaçınılmaz olmuştur.ÇEVRE DÜZENİ PLANI HÜKÜMSÜZ VEYA YOK HÜKMÜNDE DEĞİLDİRÖte yandan geçen hafta yaptığımız basın toplantısının ardından kimi basın organlarında açıklamalarımız hatalı bir şekilde “Plan Hükümsüzdür” başlığıyla verilmiştir. Oysa basın metnimizde de yer aldığı üzere Suriyeli mültecilerin nüfus hesabında yer almasını desteklemiş ve “…Suriyeli mültecilerin varlığını ve kalıcı olma olasılığını yok sayan bir çevre düzeni planı yok hükmünde olacağından, bu yaklaşım kesinlikle doğrudur.” ifadelerine yer vermiştik. İlgili kurumların görüşü ve onayı alınarak, meclis tarafından onaylanan bu planın hükümsüz olduğu yönünde bir ifademiz bulunmamaktadır.SURİYELİ MÜLTECİLERİN DURUMUYine açıklamada yer verilen Suriyeli nüfusuna dair değerlendirmelerde de bu nüfusun ne kadarının kalıcı olacağını öngörmenin olası olmadığı görüşüne yer verilmiştir. Mimarlar Odası da bu konuda farklı bir şey söylememiş, yalnızca şehir merkezinde 4 Milyon civarında bir nüfus öngörüsü belirlendiğine göre bunun en az bir milyonunun Suriye kökenli Gaziantep sakinleri olacağı sonucuna ulaşılmıştır. Nüfus eğilimleri böyle bir nüfus artışının oluşması için başka bir gerekçe sunmamaktadır.Suriyeli nüfusla ilgili analizlere ve stratejilere 1/25.000 ölçekli Büyükşehir Nazım İmar Planı’nda yer verileceğini öğrenmekten memnuniyet duymakla birlikte; asıl stratejik, ekonomik ve politik kararların verildiği en üst ölçekli planda da bu konuya değinilmemesinin önemli bir eksiklik olarak kalmaya devam edeceğini düşünüyoruz.Belediyenin açıklamasının son kısmında belirttiği “Gaziantep kentini ve Gaziantep’in değerlerini en yürekten savunacak kadrolar iş başında” beyanına inanıyor ve güveniyoruz. Ancak bu yüksek nitelikli kadroların bilim, hukuk, doğru stratejiler ve politikalar ışığında hareket etmesini; hata yapabileceklerini görmelerini ve hatada ısrarcı olmamalarını da bekliyoruz.Mimarlar Odası’nın hiçbir yerel veya merkezi idareyle bir sorunu bulunmadığı gibi, her zaman elinden gelen desteği de vermeye hazırdır. Sağlıklı, müreffeh ve yeni çağa hazır bir kent için başka şansımız olmadığını düşünüyoruz”Büyükşehir'e ilk cevap Güçyetmez'den gelmişti

Öte yandan Büyükşehir Belediyesi, Mimarlar Odası'nın yok hükmünde saydığı “Gaziantep-2040 İl Çevre Düzeni Planı"na yönelik eleştiriler üzerine açıklama yapmıştı. Açıklamada Büyükşehir Belediyesi, planın bilimsel yöntemlerle hazırlandığını,mimarlar odası da dahil her kesimin görüşünün alındığını dile getirdi. Büyükşehir belediyesinin açıklamasına ilk cevap CHP Şehitkamil Belediye Meclis üyesi Zeynel Güçyetmez'den gelmişti.

İLK PLANI JANSEN YAPTI

Güçyetmez, kentimizin ilk planının 1935 yılında Prof. Hermann Jansen tarafından yapıldığını belirterek, "O tarihlerde kentin nüfusu yaklaşık 50.000 kişiyken, planın öngördüğü nüfus 150-200 bin kişi olarak belirlenmiştir. 1950 yılına gelindiğinde nüfus tahminleri tutmamış, kentin nüfusu 70.000'e ulaşabilmiştir" dedi.

ÖNERİLEN NÜFUSA ULAŞILAMADI

Y. Mimar Hamit Kemali Söylemezoğlu ve Y. Mimar Kemal Ahmet Aru tarafından bu planın 15 yıl sonrasında 1950 yılında yapılan planda ise, Jansen Planının önerdiği kentsel gelişme akslarının sürdürüldüğünü belirten Güçyetmez, "Çalışma alanlarının kuzeydoğu ‘da Nizip yolu çıkışında, güneydoğuda Halep Yolu çıkışında yer alması öngörülmüştür. Ve önerilen nüfusa yine ulaşılamamıştır" dedi.

ÜÇÜNCÜ PLAN YARIŞMAYLA ELDE EDİLDİ

Gaziantep'in üçüncü imar planının da 1974 yılında İller Bankası genel Müdürlüğü tarafından yarışma yoluyla elde edildiğini anlatan Güçyetmez, "Zühtü Can ve ekibi kazanmış ve kentin gelişmesi 1990'lara kadar bu plan ile gerçekleşmiştir. Zühtü Can planında 1995 yılı hedef yıl olarak kabul edilmiş, bu yıla gelindiğinde kent nüfusunun bir milyona ulaşacağı kabul edilmiştir. Planın hedef yılına gelindiğinde nüfus tahminleri tutmamış, kentin nüfusu tahminlerin oldukça gerisinde kalmıştır" diye konuştu.

4.PLANDA 2005 YILI HEDEFLENMİŞTİ

Gaziantep'in dördüncü nazım imar planının 1990 yılında hazırlandığını ve planda hedef yıl olarak 2005 yılının belirlendiğini dile getiren Güçyetmez, "Hedef yıl nüfusu olarak da 1.800.000 kişi kabul edilmiştir. Ancak bu nüfusa da ulaşılamamıştır" dedi.

ORTAK NOKTA AYNI

'2040 yılı çevre düzeni planı da abartılı olarak Gaziantep nüfusu olarak 4.450.000 kişinin kabul edilmesi benimsenmiştir' diyen Güçyetmez şunları dile getirdi:"Bir kentin gelecekteki nüfusunu hesaplayabilmek için yapılan nüfus Projeksiyonları konusunda bir dizi farklı yöntem olsa da bütün yöntemlerde ortak olan bir nokta bulunmaktadır. Nüfusun gelecekte nasıl değişebileceğini kestirebilmek için öncelikle doğurganlık, ölüm hızı, göç gibi temel demografik değişkenlerin geçmişte nasıl değiştiğinin belirlenmesi gereklidir."

TÜİK EĞİLİMLERİ GÖZ ÖNÜNE ALINMAMIŞTIR

1/100 000 ölçekli Çevre Düzeni planında hedef yıl olan 2040 için nüfus hesabı yapılırken, Büyükşehir Belediyesinin açıklamasında belirttiği gibi 7 farklı yöntemin ortalaması değil, üç farklı yönteme (en küçük kareler, bileşik faiz yöntemi ve üssel artış yöntemi) göre nüfusun hesaplandığını belirten Güçyetmez,"Bu üç sonucun ortalaması alınmıştır. Ancak bu planda Türkiye istatistik kurumu (TUİK) tarafından belirlenen Türkiye’nin ve Gaziantep ilinin genel demografik (doğurganlık, ölüm hızı, göç gibi temel demografik değişkenler ) eğilimleri göz önüne alınmamıştır" şeklinde konuştu. Meral KINACILAR