Demokratik hukuk devletinde herhangi bir uygulamaya karşı toplumsal tepki demokratik bir haktır.

Taksimde ağaçların korunması noktasında verilen tepki bu niteliktedir.

Bu hakkı kullananlara güvenlik güçlerinin biber gazı ve orantısız güç kullanarak engellemeye çalışılması bir hak ihlalidir.

Anayasal hakkını kullanan silahsız direnişçilere gaz ve biber bombalarıyla saldırıp, sindirmeye çalışmak demokratik hukuk devletlerinde hoş görülen bir davranış mıdır?

Toplum olarak tepki ve reflekslerimizi demokratik kurallar içinde ifade etmemiz gerekir.

Ama kredi notumuz düşecek, yabancı yatımcıları küstüreceğiz diye feryat figan etmeyi de anlamakta güçlük çekiyoruz.

Her şeye rağmen herkesin sağduyulu olmasında yarar var.

***

Türkiye'de Varlık Barışı olarak bilinen "Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanun" ilk olarak 22 Kasım 2008'de uygulamaya konulmuştu ve bu Kanunla yurt içi varlıklardan yüzde 5, yurt dışı varlıklardan ise yüzde 2 vergi alınmıştı.

Ancak 10 Temmuz 2009 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 5917 sayılı kanun kapsamında varlık barışı yenilenerek bazı değişikliklerle tekrar sunuldu.

Yurt dışındaki paraların yurt içerisine girmesine cevaz veren yine yeniden varlık barışı yasası TBMM genel kurulunda kabul edildi.

gerçek veya tüzel kişilerce 22 Nisan 2013 tarihi itibarıyla sahip olunan ve yurtdışında bulunan; para, döviz, altın, hisse senedi, tahvil,

diğer menkul kıymetlerin Türkiye'ye getirilmesi ve taşınmazların kayda alınarak milli ekonomiye kazandırılması ve düşük bir oranda vergilendirilmesi amaçlanmaktadır.

Barışın süresi 31 Temmuz'da sona erecek.

Bu tarihe kadar tüm varlıklar Türk Lirası cinsinden rayiç bedelle, bankalara, Sermaye Piyasası Kanunu uyarınca faaliyette bulunan aracı kurumlara bildirilecek ya da vergi dairelerine beyan edilecek.

Kayıt dışı para ve ekonomik deperler 15 nisan 2013 den önce yurt dışında olduğunu belgeleyenler % 2 lik bir bedel ödeyerek paralarını aklayıp tülkeye sokma imkanı sağlandı.

Varlık barışının çıkış amacı cari açığı kapatma mı yoksa seçim bir yatırım mı bilemiyoruz. Ancak bu yasa artık hiç çıkmayacağı söylenen bir vergi affı niteliğinde olup, niteliği gereği geneli değil özeli kapsamaktadır.

Daha öncekilerde de olduğu gibi,Yurt dışından gelen kaynaklar nereden kazanıldığına nerden elde edildiğine bakılmaksızın herhangi bir incelemeye tabi tutulmadan yurt içerisine getirilebilecek.

Beyan edilen kıymetlerin, vergi mükellefleri tarafından, beyan tarihini takip eden ay sonuna kadar kanuni defterlere kaydedilmesi gerekiyor.

Bu vergiler hiçbir suretle gider yazılamayacak ve başka bir vergiden mahsup edilemeyecek.

Önemli noktalardan biri de, bildirilen veya beyan edilen varlıklar nedeniyle hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmayacak.

Kanunun yürürlük tarihinden sonra, 1 Ocak 2013 tarihinden önceki dönemlere ilişkin yapılacak incelemeler ile takdir komisyonu kararları uyarınca Gelir Vergisi Kurumlar Vergisi ve Katma Değer Vergisi yönünden tespit edilen matrah bulunması durumunda beyan edilen tutarlar, bu tutarlara ilişkin tarh edilen verginin vadesinde ödenmesi koşuluyla mahsup edilerek tarhiyat yapılacak.

Değerli Meslektaşlarım !

Malumunuz bu kanun, yurtdışında parası olanlar için çıkarılmış bir af kanunu.

Bu sizlere yeni bir ANGARYA.

Yasayı öğren,açıkla uyuyorsa mükellefine uygulat...

haydi kolay gele

HER ŞEY GÖNLÜNÜZCE OLSUN.