Gaziantep’in Şahinbey ilçesindeki Akkent Cami inşaatında 14 Kasım 2019’da yaşanan iskele çökmesi sonucu hayatını kaybeden inşaat mühendisi Korkut Küçükcan’ın ölümüyle ilgili haklarında “Bilinçli taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma” suçundan 2 yıl 8 aydan 22,5 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırlanan Ahmet Selim Ener, Ali Fuat Tonuç, Uğur Çağlar, Metin Dertli, Durdu Bozkurt ve Derviş Karakuş’un yargılanmasına başlandı.
Gaziantep 9 Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmaya tutuksuz sanıklar inşaat firması ortakları Ahmet Selim Ener, Ali Fuat Tonuç ve Uğur Çağlar ile avukatlarının yanı sıra Küçükcan ailesi ve avukatları katıldı. Duruşmayı Gaziantep Barosu avukatları, TMMOB İnşaat Mühendisleri ve Mimarlar Odası Gaziantep Şubesi yönetimi de takip etti.
Duruşma Gaziantep Barosu ve TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Gaziantep Şubesi yönetiminin davaya katılma talebinde bulunmasıyla başladı.

“2015’ten sonra cami inşaatıyla bir ilgimiz kalmadı”Kimlik tespitinin ardından duruşma cami inşaatına başlayan firmanın ortağı Ahmet Selim Ener’in beyanlarıyla devam etti. Şahinbey Belediyesi yetkililerinin 2011 yılında kendilerine ulaşarak, “Büyük bir cami yapmak istiyoruz, hayrınıza yapmak ister misiniz?” diye sorduklarını aktaran Ener, “Biz daha önce 2 defa hayrımıza cami yapmıştık. Projeyi görünce projenin bizim bütçemizi aştığını gördük. 1.5 milyon lira bir bütçemiz vardı. Belediye bize ‘Siz yapabildiğinizi yapın gerisinde biz size destek oluruz’ dedi. Orası zaten imar planında normalde park görünüyordu. Bu yüzden ruhsatta alınmıyordu. O dönem bize imar tadilatının yapılarak ruhsat çıkarılacağının da sözünü verdiler. 2015 yılına kadar biz inşaata devam ettik. Vadettiğimiz parayı fazlasıyla harcadık. 2015 yılından sonra bizim cami inşaatıyla bir ilgilimiz kalmadı. Biz inşaata başlarken de bırakırken de bir protokol yapmadık. Biz inşaatı yaparken iskeleyi sağlam ağaçlarla yapmıştık. İskeleyi sağlam şekilde teslim ettik” ifadelerini kullandı.

“İskeleyi çelik zorunluluğu olmadığı için ahşap kurduk”Şirketin diğer ortağı sanık Ali Fuat Tonuç ise ortağı Ener’in verdiği ifadeye katıldığını belirterek mahkeme başkanının “İnşaatı yapı denetim firması takip ediyor muydu?” sorusunu, “Belediye takip ediyordu. Onlar kontrol ediyordu. O dönem alüminyum çelik iskele zorunluluğu olmadığı için iskeleyi ahşaptan kurduk. 2015’in 9’uncu ayında inşaatı belediyeye devrettik. Biz devrettikten sonra inşaat yükseldiği için iskelede yükselmeye devam etti” şeklinde yanıtladı.
Tutuksuz yargılanan şirketin diğer ortağı Uğur Çağlar’da cami inşaatına ruhsat çıkmadan başladıklarını söyledi. İnşaatın belediyeye ait olmasından dolayı ruhsatın sorun olmadığını aktaran Çağlar, “Belediye yetkilileri buna göz yumdu” dedi.

“Biz cami inşaatına hayır için girdik”Mahkeme Başkanı ise Çağlar’a, “Belediyeden kimler göz yumdu?” sorusunu yöneltti. O dönem ki imar müdürü ve yetkili kişiler göz yumduğunu ifade eden Çağlar, “Bize ruhsat vereceklerini söyledikten sonra biz başladık. Belediye başkanıyla değil o dönem ki imar müdürüyle görüştük. Müdür bize ‘Siz başlayın biz ruhsatı halledeceğiz’ dedi. Temel atma törenini de belediye yaptı. Caminin projesini de belediye bize verdi. O tarihte çelik iskele zorunluğu yoktu. Bizde ağaçtan iskele yaptık. İnşaatın devrine ilişkinde bir protokol yapmadık. O tarihten itibaren bizimle bir ilgisi kalmadı. Demir iskele zorunluluğu 2014’te çıktığında 2 yıl geçiş süresi verilmişti. Biz inşaatı bıraktığımız için geçişi sağlayamadık. Biz cami inşaatına hayır için girdik” diye konuştu.

“Biriken ihmaller evladımın canına sebep oldu”Sanık beyanlarının ardından duruşmada söz alan Korkut Küçükcan’ın babası Kemal Küçükcan ise 60-70 metre yükseklikteki inşaatlara ahşap iskelenin kurulmasının riskli olduğunu belirtti. Oğlunun ölümüne iskelenin neden olduğunu söyleyen Küçükcan, “Teknik şartnamelere uymayan bir yapıyla karşı karşıyayız. Ancak hiçbir sorumlu yok. Oysaki belediyenin ana görevi imara aykırı inşaat yapılmasını denetlemektir. Benim oğlum inşaattaki eksikleri düzeltmek için çağrılıyor. Biriken ihmaller evladımın canına sebep oldu” dedi.

Duruşmaya bir dizi ihmaller sonucu hayatını kaybeden eşi ve öksüz kalan çocukları için geldiğini söyleyen Zeynep Küçükcan da belediye yetkililerine ilişkin soruşturma izninin verilmemesinin adalet olan güvenlerini sarstığını belirtti. Cami inşaatında bir cinayet söz konusu olduğunu aktaran Küçükcan, “Benim eşim kurban oldu. Bu inşaat fen ve bilim kurallarına uymuyor. Her şey tamamen usulsüz” ifadelerine yer verdi.Beyanların ardından mütalaasını açıklayan duruşma savcısı olaydan zarar görme ihtimalleri bulunmayan Gaziantep Barosu ve TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Gaziantep Şubesi’nin katılma taleplerinin reddine, Kemal, Süreyya ve Zeynep Küçükcan’ın katılma taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etti.Söz alan sanık avukatları ise müvekkillerinin söz konusu olayda bir ihmallerinin bulunmadığını ileri sürerek, suçsuz olduklarını söyledi.

Mahkeme imar müdürlerini dinleyecekKısa bir aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, Kemal, Süreyya ve Zeynep Küçükcan’ın davaya katılma taleplerinin kabulüne, TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Gaziantep Şubesi’nin katılma talebinin bir sonraki celse değerlendirilmesine, Gaziantep Barosu’nun suçtan zarar görme ihtimalinin bulunmamasından dolayı davaya katılma talebinin reddine, duruşmaya katılmayan sanıkların bir sonraki celse zorla getirilmesine, Şahinbey Belediye başkanlığına müzekkere yazılarak 2012-2019 yılları arasında İmar Müdürlüğü yapan kişilerin açık adres ve kimlik bilgilerinin istenmesine verildiği takdirde bir sonraki duruşma gününde tanık olarak dinlenmesi için gerekli işlemlerin yapılmasına karar vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.

Davanın geçmişiGaziantep'in Şahinbey ilçesindeki Akkent Cami inşaatındaki iskele 14 Kasım 2019 tarihinde çöktü. O sırada cami inşaatını inceleyen inşaat mühendisi Korkut Küçükcan çöken iskelenin enkazı altında kaldı. 33 saat bir çalışmanın ardından enkazdan çıkarılan Küçükcan, kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. Olayın ardından Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı cami inşaatına başlayan firmanın sahipleri ve yetkili kişiler hakkında soruşturma başlattı. Soruşturmanın tamamlanmasının ardından 6 kişi hakkında hazırlanan iddianame Gaziantep 9 Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.