Korkularla yaşayan insanların ortak özellikleri nelerdir?

Korku, kaygı ya da fobiler… Hissedilen duygunun yoğunluğu, sıklığı ve yaşam kalitesi üzerindeki etkileri herkeste farklıdır. Yine de korkularla yaşayan bazı insanların ortak özelliklerinden söz etmek mümkündür. Bunlar;

Çeşitli uyaranlar, gerçekte olduğundan daha riskli ve tehlikeli olarak algılanır. Örneğin, sokağın başında kişiye doğru gelen bir köpek sadece yiyecek veya biraz sevgi istiyor olabilir. Ancak kişi, amacının sadece ısırmak olduğunu düşünür ve koşmaya başlar. Bu noktada tabiatı gereği kaçan bir canlıyı gören köpeğin kovalamaya başlaması ise kesindir.

Olası riskin hayata geçmesi ihtimali olduğundan daha yüksek görünür.

Örneğin çoğu kişi örümceklerden korkar. Örümceğe bağlı ölüm istatistikleri ise oldukça azdır. Ancak lezzetli balları ve çizgi karakterler sayesinde sevimliliğiyle ön plana çıkan arılar bize daha az tehlikeli gelir. Oysa ülkemizde her yıl yaklaşık 200 kişi arı sokmasına bağlı alerjik reaksiyon sebebiyle yaşamını yitiriyor.

Korkulanın başa gelmesi adeta bir felakettir. Diş hekiminden korkan bir kişi için hiç acı hissetmeyeceği bir dolgu tedavisinden önce bile psikolog desteği gerekebilir.

Tehlikeden kaçınmak için stratejiler geliştirir.

Bu stratejiler korku ya da kaygıların tedavisinden ziyade uyaranlara maruz kalmamaya yöneliktir. Örneğin sunum yapmaktan korkan kişinin sunum yapamaması, köpekten korkan kişinin yolunu değiştirmesi gibi…

Yaşam biçimi korkulara göre kısıtlanır. Örneğin kapalı mekan veya uçak fobisi olan biri farklı şehirlerdeki iş fırsatlarını kaçırabilir. Duygusal korkular da insana çok şey kaybettirir ama genellikle farkına varamaz. Örneğin başarısızlık korkusu, kaybetme korkusu gibi… Tüm bu korkular öylesine güçlüdür ki, hayatının fırsatı ayağına gelse bile korkuları sebebiyle fırsatları kaçırabilir.