Ulaşım ve Trafiğe ÇÖZÜM başlığıyla toplanan Gaziantep Kent Konseyi Genel Kurulunda, ne gariptirki, ulaşımın muhatapları yoktu…

Sofu ÇOLAK, Hasan Basri DÜNDAR, Ünal AKDOĞAN, İsmet ÖZCAN, sanki anlaşmışlar gibi, toplantıya katılmamıştı…

Kara, hava ve yaya yolunun masaya yatırıldığı, sarı, mavi otobüsü, dolmuşu, tramvayı ve bisikletin konu edildiği, genel kurul, ne yazıkki bir ayağı, hem de önemli bir ayağı eksik yapıldı…

Dolmuşçular Odası Başkanı Sofu ÇOLAKa, kent konseyine niçin katılmadığını sordum. ÇOLAK, Kent Konseyi mi vardı, sizden duyuyorum dedi. Hacı Köprü köyünde olduğunu anlatan ÇOLAK, Valla Meral Hanım, bizi arayan soran olmadı. Önceki sefer çağırmışlardı… Çağırsalardı yine giderdim… Kent Konseyine bir telefon kadar yakınız… Aslında çağrılmamız gerekirdi diye üzüntüsünü dile getirdi.

ÇOLAKın yanısıra Özel Halk Otobüsleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Basri DÜNDAR da, kent konseyinden haberi olmadığını söyledi. DÜNDAR, Bizi çağırmıyorlar. Sadece Ünalı çağırıyorlar. Mehmet Aslana daha önce gittim söyledim, 20 mahalle muhtarı var, bizi niye çağırmıyorsunuz? dedim. Yasada yoksunuz, kanun öyle söylüyor dedi. Yanlış olduğunu söyledik. Bizim orada olmamız gerekiyordu. İnsanlar bizim arkamızdan niye konuşsun? Orada olsaydık, cevap verme hakkımız doğardı dedi.

Servisciler Odası Başkanı İsmet Özcan da, kent konseyine çağrılmamış. ÖZCAN, Haberimiz olsa giderdik. Hattı belediyeden de sordular kent konseyine niye gelmediniz? diye. Bizde çağrılmadığımızı söyledik. İşimizde yoktu, çağrılsaydık giderdik. Ulaşım ve trafik konusunda biz yoksak, o toplantının ne anlamı olur? Zaten bunlar trafik sorununu MARANGOZla, marangozların sorununu ŞOFÖRle çözüyorlar dedi.

Kent Konseyine çağrılan Ünal AKDOĞAN ise, mazereti olduğu için katılamadığını söylüyor. AKDOĞAN, Boştum gelecektim aslında, ama bir yakınım Şanlıurfada kalp krizi geçirmişti. Ameliyatı da eski Milletvekili Ahmet Yılmazkayanın oğlu Bayram Yılmazkaya yaptı. Ameliyat başarılı geçti dedi.

Gaziantep Kent Konseyi gerçekten önemli bir konuyu gündemine almıştı…

Katılım bir öncekine göre düşük olsa da genel kurul renkli geçti…

Rektör Yavuz Coşkunun Londra anısı neyse de, Mehmet ASLANın İSVEÇ anısından bu ülkedeki ayrıcalıklı insanların gerçekten ders çıkarması gerekiyor...

İşte, Aslanın dilinden, bizde bir 100 YIL sonra bile, mümkün olmayacak bir yönetici profili;

1996 yılında İsveçe gittim. Her saat başı televizyonda emniyet müdürü gösteriliyor. İnsanlar konuşuyor. Nedir bu diye sordum. Dedilerki, EMNİYET MÜDÜRÜ bir programa yetişmek için 110 sınırını aşmış. Emniyet müdürüne ceza yazmışlar. Halk ikiye bölünmüş. Halkın bir kısmı Emniyet Müdürü görevini bıraksın diyor, bir kısmı da bir defa tolera edilmeli ama cezası uygulanmalı O Emniyet müdürü görevi bıraktı biliyormusunuz?

ASLANı salonda özellikle muhtarlar alkışladı…