Onlar evimizde, işyerimizde, parklarda, meydanlarda, her yerde…

Gaziantepi kelebekler, daha doğrusu güveler istila etti. Cam kenarlarımızda, mutfaklarımızda, banyolarımızda, kısacası aklımıza gelen her yerde görüntüsü kelebekleri andıran güveleri görüyoruz yaklaşık 2 haftadır…

İşin aslı nedir, neden birden güveler çoğaldı diye araştırdığımda, bahar mevsimlerinde böyle şeylerin doğal olduğunu hatta her sene böyle birkaç hafta güvelerin birden çoğaldığına geçtiğimiz yıllarda da şahit olmuştuk. Ama her nedense bu sene güve olayı geçen yıllara göre daha yoğun şekilde gözleniyor. Şehrin muhtelif noktalarında gerçekleştirdiğim izlenimlerim doğrultusunda tüm şehir merkezi adeta güveler tarafından istila edilmiş vaziyette…

Hemen telefona sarıldım ve Gaziantep Büyükşehir Belediyesi iletişim hattını (444 27 00) aradım. Konu ile hemen ilgilenileceği ve gerekli çalışmaların yapılacağı sözünü almış olsam da, şu ana kadar pek bir çalışma göremedim açıkçası. Biraz daha araştırmaya koyuldum ve güvelerin aslında doğadaki tozlanma ve ekolojik dengenin sağlanmasında ve bu gibi böceklerin önemli derecede katkıda bulunduklarını öğrendim. Buna ek olarak bu böcekler bazı zaman bulaşıcı hastalıkların da taşıyıcısı olabiliyormuş. Bu sebeple büyükşehir belediyemizi ve bu konuda görevli olan tüm kurumlarımızı bu yılki güve sayısının neden arttığını ve şehir merkezinde neler yapılması gerektiğine dair çalışmalar yapmaya davet ediyorum. En azından yapılacak bir şey yoksa bile, vatandaşı bilgilendirici, içini rahatlatıcı bir basın bülteni hazırlanıp, bilgilendirmelerde bulunulabilir diye düşünmekteyim.

*****

Fatma Şahinden 50.000 konutluk uydu kent projesi yavaş yavaş gün yüzüne çıkmaya başladı. Geçtiğimiz hafta Maliye Bakanımız Mehmet Şimşekin de hızlı bir çalışmasıyla konut alanı tahsisi sağlandı. Tabi bu “Şimşek” hızındaki çalışmanın neden bu kadar hızlı olduğunu sorgulamaya pek gerek yok. Malumunuz 2 hafta sonra genel seçimler var. Halkımıza bu gibi müjdeleri seçime yakın zamanda vermek Türk siyasetinde olmazsa olmazlardandır. Bu haberi duyan müteahhitlerimizi de şimdiden bir korku sardı. Her neyse, biz esas meseleye dönelim. Şu an için ortada 50.000 konut filan olmasa da, en azından şu an nerede yapılacağı, nasıl yapılacağını bile duyuyor, öğreniyor olmak, evi olmayan orta ve alt kesim vatandaşın ev hayallerinin gerçekleşeceğini öğrenmek bizleri fazlasıyla mutlu etmeye yetiyor. Belki 3 sene, belki de 5 sene sürecek bu uydu kentin tamamlanması, ama netice itibariyle 50.000 ailenin ev sahibi olacağını bilmek, gerçekten beni sevindirmeye yetiyor.

Dile kolay tam 50.000 konuttan bahsediliyor. Konutların kalitesi ne denli yüksek olacak, bu konutların mevkii itibariyle şehrin bayağı bir dışında, hatta köyler bölgesinde bulunuyor olması kafamı kurcalıyor olsa da, olsun 50.000 gariban ev sahibi olacak sonuçta. İyi kötü bir ev sahibi olmanın, kiracılıktan 1.000 kat daha iyi olduğunu en iyi bilenlerden birisi olarak Büyükşehir Belediye Başkanımız Fatma Şahini bu güzel projelerinden dolayı tebrik etmek istiyorum. Ama bir şartla, yapılması planlanan bu koskoca uydu kentin yapımı sırasında, yandaşa, candaşa, rant peşinde bekleyen leş kargalarına buralardaki imar planları ve diğer konularda rant sağlamamak, birilerine bir yerleri peşkeş çekmemek şartıyla, en temiz duygularımla teşekkür etmek istiyorum…

*****

Seçimlere son 2 hafta kala, siyaset kazanının iyice ısındığına şahit oluyoruz. Aman ha aman, ısınan bu kazanda birbirimizi haşlamayalım. Seçimi her kim kazanırsa kazansın, gerçekten millete hizmet edebilecek birilerinin kazanmasını can-ı gönülden istiyorum. Amma ve lakin unutmayalım bazı şeyleri, para dolu ayakkabı kutularını, trilyonluk saatleri, milletin bir şeyine bir şey yapacakları, sakın ha sakın unutmayalım, elimizi vicdanımıza koyalım, oyumuzu her kime vereceksek verelim, gerçekten dürüst ve çalışkan olacak birilerine oyumuzu verelim. Ha bir de şu lafı pek kullanmayalım, “adam çalıyor ama çalışıyor abi” diyor bazıları. Bu cümleyi bu aralar çok duyar oldum. Size bu haftaki son sözüm, “Hırsızdan Müslüman olmaz, Müslümandan da hırsız olmaz”…