Damga vergisi, işlemler üzerinden alındığından ve sadece o işlem gerçekleştiğinde olayın muhatapları damga vergi ile karşılaştığından, uygulama sırasında da sıkça sorunlar ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle damga vergisinde yapılan değişikliklerin sorunsuz uygulanması diğer vergi türlerine göre daha uzun zaman almaktadır.Yazımızın konusunu oluşturan düzenleme 2017 yılında gerçekleştirilmiş olsa da hala uygulamada tereddütler yaşanmakta ve işlemin tarafları yasal düzenlemeler konusunda bilgi sahibi olmayınca da yersiz bir şekilde fazla vergi ödemek durumunda kalabilmektedirler.Damga vergisi kanununda 2017 yılında yapılan düzenleme ile inşaat sektörünün vergi yükü azaltılmaya çalışılmıştır.Bilindiği üzere, 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde; bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olacağı; 4 üncü maddesinde, bir kağıdın tabi olacağı verginin tayini için o kağıdın mahiyetine bakılarak buna göre tabloda yazılı vergisinin bulunacağı, kağıtların mahiyetlerinin belirlenmesinde, şekli kanunlarda belirtilmiş olanlarda kanunlardaki adlarına, belirtilmemiş olanlarda üzerlerindeki yazının içerdiği hüküm ve anlama bakılacağı; mahiyeti tayin edilmek istenen kağıt üzerinde başka bir kağıda atıf yapılmışsa, atıf yapılan kağıdın hükümlerine göre ve içeriğine göre vergi alınacağı hüküm altına alınmıştır.Aynı Kanuna ekli (1) sayılı tablonun "I. Akitlerle İlgili Kağıtlar" başlıklı bölümünün "A. Belli parayı ihtiva eden kağıtlar" başlıklı fıkrasına; 6824 sayılı Kanunun 5. maddesi ile aşağıdaki bentler eklenerek;- Resmi şekilde düzenlenen kat karşılığı veya hasılat paylaşımı inşaat sözleşmeleri,- Resmi şekilde düzenlenen kat karşılığı veya hasılat paylaşımı inşaat sözleşmeleri kapsamında yapı müteahhitleri ile alt yükleniciler arasında düzenlenen inşaat taahhüt sözleşmeleri,- Kat karşılığı veya hasılat paylaşımı inşaat işlerine ilişkin danışmanlık hizmet sözleşmeleri,- Yapı denetimi hizmet sözleşmelerinin,Binde 9,48 oranında nispi damga vergisine tabi olacağı hükümlerine yer verilmiştir.Yapılan bu düzenlemenin ardından 15/03/2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 2017/9973 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile; damga vergisi oranı, yukarda sayılan bentler için "0" (sıfır) oranına indirilmiştir. Diğer bir ifadeyle, yapılan bu düzenleme ile özel inşaat işlerinde damga vergisi yükü kaldırılmıştır.Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus, kat karşılığı veya hasılat paylaşımı inşaat sözleşmelerinin resmi şekilde düzenlenmiş olması gerektiğidir. Yani, damga vergisinin sıfırlandığı kat karşılığı veya hasılat paylaşımı inşaat sözleşmeleri, sadece resmi olarak düzenlenmiş olanlardır. Resmi şekilde düzenlenmeyen kat karşılığı veya hasılat paylaşımı inşaat sözleşmeleri binde 9,48 oranında damga vergisine tabi bulunmaktadır.Sözleşmelerin Resmi Şekilde Düzenlenmiş Olmasından Kastedilen Nedir?Resmi şekilde düzenlenmiş olmasından kasıt, bu sözleşmelerin noter nezdinde düzenlenmesidir. Kat karşılığı veya hasılat paylaşımı inşaat sözleşmeleri aynı zamanda gayrimenkul satış vaadi de içerdiğinden, geçerli olması için Türk Borçlar Kanunu’nun 237, Noterlik Kanunu’nun 60 ve Tapu Kanunu’nun 26. maddeleri gereğince noter nezdinde düzenlenmiş olması gerekmektedir.Resmi Şekilde Düzenlenmezse Ne Olur?Kat karşılığı veya hasılat paylaşımı inşaat sözleşmelerinin resmi şekilde düzenlenmemesi yani noter nezdinde düzenlenmemesinin sonucunda, sıfır oranlı damga vergisi uygulamasından yararlanılması mümkün değildir. Yukarıda da bahsettiğim üzere, sıfır oranlı damga vergisi uygulaması, sadece resmi şekilde düzenlenen kat karşılığı veya hasılat paylaşımı inşaat sözleşmeleri için geçerlidir. Resmi şekilde düzenlenmeyen kat karşılığı veya hasılat paylaşımı inşaat sözleşmeleri binde 9,48 oranında damga vergisine tabi olacaktır.Kat karşılığı veya hasılat paylaşımı inşaat sözleşmelerinin resmi şekilde düzenlenmemesinin bir diğer olumsuz sonucu ise, yapı müteahhitleri ile alt yükleniciler arasında düzenlenen inşaat taahhüt sözleşmelerinin de sıfır oranlı damga vergisinden yararlanamaması ve bu sözleşmelerin de binde 9,48 oranında damga vergisine tabi olmasıdır.Ancak burada dikkat edilmesi gereken bir husus daha bulunmaktadır. Resmi şekilde düzenlenen kat karşılığı veya hasılat paylaşımı inşaat sözleşmeleri kapsamında yapı müteahhitleri ile alt yükleniciler arasında düzenlenen inşaat taahhüt sözleşmelerinde damga vergisi nispetinin sıfır (0) olarak uygulanması mümkün bulunmakta iken, alt yüklenicilerin kendi alt yüklenicileriyle yapmış olduğu sözleşmelerin bu kapsamda değerlendirilmesi ve damga vergisi nispetinin sıfır (0) olarak uygulanması mümkün bulunmamaktadır. Gelir İdaresi Başkanlığı vermiş olduğu bir çok özelgede; yapı müteahhitleri ile alt yükleniciler arasında düzenlenen inşaat taahhüt sözleşmelerinin sıfır oranlı damga vergisinden yararlanabileceğini belirtirken alt yüklenicilerin kendi alt yüklenicileriyle yapmış olduğu sözleşmelerin bu kapsamda değerlendirilmesinin mümkün olmadığını belirtmiştir.Kat karşılığı veya hasılat paylaşımı inşaat sözleşmeleri ile bu sözleşmeler kapsamında yapı müteahhitleri ile alt yükleniciler arasında düzenlenen inşaat taahhüt sözleşmelerinin sıfır oranlı damga vergisinden yararlanabilmeleri için, mutlaka noter nezdinde resmi şekilde düzenlenmesi gerekmektedir. Aksi halde, bu sözleşmelerin tamamı binde 9,48 oranında damga vergisine tabi olmak zorundadır.Tüm okuyucularıma sağlıklı günler dilerim.