Bu kararsızlık işi dikkatimi ciddi ciddi çekmeye başladı. Karar verenler zaten vermiş hangi partiye vereceğini. Ama ortada henüz karar veremeyen ciddi bir seçmen var. Mesela belki hiç ihtimal vermezsiniz ama AK Parti’de daha çok. Her ne kadar Sayın Abdülhamit Gül ve Fatma Şahin ile belediye başkanları Milletvekilleri kendi çapında gayret gösteriyor ama bu kısmen etkili olabiliyor sadece. Tamam diyorlar ama onlarla görüşme bittikten sonra yakın çevrelerine kararsız olduklarını söyleyerek, bir iki parti konusunda kafalarının karışık olduğunu söylüyorlar. CHP bu işi biraz halletti gibi. Bu söylediklerim iki partinin kendi üyeleri veya sempatizanları. Başka partilerden gelecekler AK Parti için fazla diyemem ama CHP ve MHP’ye kararsız geçişlerin küçümsenmeyecek derecede fazla olacağını söyleyebilirim. Şu anda İYİ Parti’de de ciddi boyutlu sıkıntı var. HDP- Yeşil Sol’da da gelgitler hakim. MHP’de tercih hakkı konusundaki kararsızlık oranı diğer partilere oranla daha düşük. Gelen bilgiler iktidar ortaklığının partinin köklü isimlerindeki rahatsızlığı ile Rahmetli Sinan Ateş cinayeti konusu. Ama buna rağmen Mustafa Bozgeyik’in dediği gibi Gaziantep’te bir Dip dalganın bu partiye akacağı yolundaki iddialar. Yeniden Refah için artık tercih noktasında fazla değişim olacağını sanmıyorum. Memleket Partisinde ise son ana bakmak lazım. Ciddi bir kopuş yaşanabilir veya şu ana kadar olanlar korunur. Ama her ikisinde de zaten sandıkta öyle abartıldığı gibi sonuç çıkacağını sanmıyorum. Bu arada benim gözüm Zafer Partisinde. Ümit Özdağ bu şehirde yarattığı hava ile meclise gidebilir mi? Cevabı 14 Mayıs’ta çıkacak. Bakalım Suriyeli konusundaki tepkilerden nasıl bir sonuç alacaklar… AK PARTİ’DE HALA TAŞLAR YERİNE OTURMADI AK Parti’de Recep Tayyip Erdoğan faktörü çok büyük. Ne kadar eleştirilse de ne kadar suçlansa da Erdoğan sevdalıları ölümüne oy verecekler. Ama ekonomik yönlü yaşanan sıkıntıların etkisinde kalanlar ile teşkilata küsenlerin sayısını küçümseyemem. Zaten onun içindir ki ikna edilme işinde Abdülhamit Gül birinci planda rol oynuyor. Ben daha önceki seçim çalışmalarından biliyorum. Abdülhamit Gül’ün bu kadar mesai safettiğine gecesini gündüzüne kattığına hiç şahit olmadım desem yeridir. Aklıma şu geliyor acaba Abdülhamit Gül olmasaydı bu kadar kırgını küskünü hangi siyasetçi toparlayabilirdi? Fatma Şahin bir yere kadar, çünkü nihayetinde büyükşehir belediye başkanı. Kaldı ki o kadar büyük çaba göstermesine rağmen aldığım bilgilere göre yeterli olmuyor. PAHALILIK, EV KİRALARI VE SURİYELİLER AK PARTİ’NİN YUMUŞAK KARNI Bakın çok net söylüyorum belediyeler çok konuda eleştirilseler de Allah var hizmet yapıyor, projeler üretiyor. Ama bu kadar hizmet ve projeler insanların AK Partiye karşı öfkesini dindirmiyor. Çünkü inanılmaz pahalılık var. Buna kiralık ev yokluğu ve pahalılığı eklemeliyim. İnsanlar ev bulsalar bile bu kez pahalı olduğundan dolayı başını sokacak ev bulamadıklarını söylüyorlar. Çarşıyı pazarı asla küçümseyemem. Ama ev kiraları evlenecek gençlerin meydanda kalması, anne ve babaların bu durumdan şikayetlerinin seçimi etkileyecek en önemli unsur olduğunu kimse yabana atmasın. Toplantı ve etkinliklere gittiğimde başkanlar ve Milletvekillerin etrafını çevirenlerin önde gelen şikayetlerin arasına mutlaka Suriyeliler yüzünden bunlar oldu diyenler çok fazla. Bir yumuşak karnı daha var AK Parti’nin. O da partinin ileri gelenlerinin hattı geçmiş dönem önemli mevkilerde görev almış isimlerin HÜDA PAR konusunda gelen tepkilere cevap veremediklerini söylemeleri. Bunu da belirtmiş olayım. CHP ÜSTÜNE KOYMAYA BAŞLADI Kararsızlık konusunda CHP’de kırgınlık veya tepkili olanların sayısında ciddi bir azalma var. Hatta şu günlerde üstüne koymaya başladıklarını söylemeliyim. Yani CHP’de daha önce 2 olan Milletvekili sayısında artışın olacağı kesin. Bu mevcut 2’ye eklenecek rakam 2 mi olur 3 mü Pazar gecesi göreceğiz mutlaka. Memleket Partisinde Muharrem İnce’ye sıcak bakanların cumartesi gününe kadar tekrar yuvaya döneceklerini söyleyenleri dikkate alıyorum. Tabii gençlerin de son günlerde Kemal Kılıçdaroğlu’nun söylemlerinden etkilenip İnce macerasından vazgeçeceklerini öngerebilirim. İYİ Parti’den sandıkta ciddi manada eğilim olacağını söyleyebilirim. AKŞENER ÇARE BULABİLECEK Mİ? İYİ Parti’de maalesef sular durdurulamadı. Bunda yönetimin yeterli etkiyi gösteremediği iddialarını ciddiye alırım. Bu iddialar içinde 1.sıra adayına yönelik tepkiler konusunda sürecin iyi yönetilemediği. Ayrıca Mehmet Mustafa Gürban’ın kendi başına hareket ettiği, nasıl olsa ben meclise giderim deyip kendisine yönelik tepkileri umursamayışı, partide ciddi manada kopuşların yaşanmasına yol açtığı açıkça dile getiriliyor. İşte burada başkan ve yönetimin işi seyrine bırakması veya bir şeyler yapmaya kalksa da yeterli etkiyi gösteremeyişi bu partinin gerçekten de bütünlük sağlamaktan uzaklaştığını ortaya çıkardı. Öyle bir algı oluştu ki, İYİ Parti’nin bir milletvekili bile çıkaramayacağı iddia edilmeye başlandı. Ve bu söylentiler örnekleme olarak 2. Sırada tecrübeli Mehmet Ay, 3. Sırada önemli bir sanayici olan ve siyasette kentimiz adına ileride bir kazanç olarak gösterilen Mehmet Özberk’in çabası sonucu belki bir milletvekili çıkabilir görüşleri ileri sürülmeye başlandı. İşte bu tehlikeyi gören genel başkan Meral Akşener’in Gaziantep’e gelerek durumu toparlamaya ve partisindeki küskünlerle verilen tepkileri gidermek için harekete geçti. Bu hamle partideki büyük bir kararsız kitleyi ne kadar etkiler onu bu hafta içinde göreceğiz. HDP-YEŞİL SOL BİRLİKTELİĞİNDE KARARSIZLARI GÖRMEZDEN GELEMEM Aslında AK Parti’ye benzer sıkıntının benzeri HDP’de de var. Yeşil Sol partisiyle yaşanan birliktelik sonrası tabanda ve tavanda belli edilmese de ciddi bir kırılganlık yaratmış. Bir kere şunu kabul edelim, HDP’nin Gaziantep’te köklü bir alt yapısı var. Doğulu ve özellikle Kürt seçmenleriyle birlikte kemikleşmiş bir oy potansiyeline sahipler. İzlenen politikalar ve temsil noktalarında seviyeli ilişkiler HDP’yi mecliste de Gaziantep adına sorunların çözümünde etkili hale getirdi. Dahası Gaziantep’te HDP’nin bilinirlilik noktasındaki önemli isimleri, teşkilatlarda ciddi bir tabana sahip oldu. İşte bu birliktelik benim gözlemlediğim kadarıyla eski havasından uzak. Yanılma payımı saklı tutuyorum. Sevda Karaca ve Murat Sarısaç’ın ilk 2 sıraya olması tabanda ciddi manada kafa karışıklığı yaratıyor. O da şöyle; geçen haftada yazdım, Sevda Karaca’nın Milletvekili olduktan sonra Gaziantep ile ilişkilerinin kesilmese de eski Milletvekilleri gibi teşkilat ve kent sorunlarında daha içli dışlı olmayacağı düşüncesi hakim. Murat Sarısaç’ın da Milletvekili olması halinde kent sorunlarından çok ülke ve partinin genel sorunlarına daha fazla mesai harcayacağı, Gaziantep’te yıllardır ilmik ilmik örülen HDP varlığının etkisiz hale dönüşeceği düşüncesini taşıyanların sayısını küçümseyemem. Gazetemizi ziyarete geldiklerinde benzer konuşmalar yaptık Yeşil Sol ekibiyle. Üç Milletvekili adayı genç ve ataklar. Demem o ki, şu anda Gaziantep siyasetinde Milletvekili sayısı olarak 2 olabilir mi diye ihtimaller içerisine alınan HDP-Yeşil Sol birlikteliğindeki bu belirsizlik bence ciddi bir kararsız kitle yaratmışa benziyor. Yani itiraz edecekler belki bö öngörüme ama ben not düşme adına buraya yazıyorum… HEPİNİZE İYİ HAFTALAR