Kurulduğu tarihten bu yana ilk defa Spor Toto Süper ligde bu sezon mücadele eden ve ligin ilk yarısını 24 puanla 9’uncu sırada tamamlayan Gaziantep Futbol Kulübünün devre arası kampını yakından takip etmek üzere Antalya’nın Serik ilçesinde bulunan Belek tatil köyüne ziyaretimizi gerçekleştirdik.Takımda ki arkadaşlık seviyesi bir çok kulübü kıskandıracak seviyede (Allah nazarlardan saklasın) yerlisi yabancısı her futbolcu birbirine son derece bağımlı, saygılı ve bir o kadar da samimiler. Özellikle yorucu geçen antrenmanların ardından akşam yemeği sonrası futbolcular birbirleriyle vakit geçirebilmek adına kaldıkları otelin en gözde mekanlarını seçerek birlikte vakit geçiriyorlar. Bu samimiyet ve sevgi mutlaka sezonun ikinci yarısında maçlara da yansıyacaktır ama şunu da belirtmek isterim ki gözlemlediğim en büyük tehlikenin başında ligin ilk yarısında elde edilen puanlarla sanki ligde kaldık, hedefimize ulaştık gibi bir ortam dikkat çekiyor. Özellikle ligin altında bulunan takımların transfer hamlelerinin yanı sıra şampiyonluk mücadelesi veren ekiplerin kadrolarını daha da güçlendirdikleri bu dönemde kırmızı – siyahlıların bu rehaveti çok pahalıya mal olabilir. Süper ligde alınan her puana ödenen yüklü miktarda paralarda göz önünde bulundurulacak olursa hiç bir takım hiç bir maçta rakibinin gözünün yaşına asla bakmaz. Ligde ki konumu nedir, hedefi ne kesinlikle aldırış etmeden sahada dirençli oyunlarını sergileyeceklerdir. Gaziantep F.K dar kadrosuyla bana göre ligin ilk yarısında mucizeyi gerçekleştiren tek takımdır. Teknik adam zor giden maçlarda arkasına dönüp te baktığında yedek kulübesinde maçı çevirebilecek bir tek oyuncusunun dahi olmaması oldukça ağır neticelere patlar. Yönetim belki sakat futbolcuların iyileşmesiyle rotasyon sorununun ortadan kalktığını düşünebilirler ama yeni sakatlıkların ve cezalıların olmayacağının garantisi de asla yoktur. Devre arasında doğru transferi yapmak gerçekten çok zordur ama alternatifsiz bir takımın da ligde işi daha da zordur. 28 Ocak tarihine kadar bu sorun çözülmezse ikinci yarıda puan toplamak hiç te kolay olmayacak.Teknik direktör Marıus Sumudica’da kampta hangi yöneticiyi görse hemen ilk kelimesi transferi sormak oluyor ve net bir cevap alamayınca malum bilinen çılgınlıklarına yenilerini ekleyerek sıkıntılarını dile getiriyor. Genel olarak takım içerinde ki atmosfer oldukça iyi giderken teknik ekip ve yönetim arasında ki transfer konuları sıkıntılı bir şekilde devam ediyor. Bana göre de bu takıma özellikle yüzde yüz katkı sunabilecek nokta transferler yapılmazsa sancılı bir ikinci yarı geçireceklerdir. Fakat sırf transfer yapsınlar diye yönetimden de hamleler beklemek kulübün zor şartlar altında topladıkları ve kasasında duran paraların çöpe gitmesi anlamına gelir.