Bölgede insanlık tarihinin geçmişine ışık tutacak çok önemli arkeolojik alanlar olduğunu belirten Gaziantep Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr Atilla Engin, “Mesela İsrail, Ürdün bölgesinden bildiğimiz Natufyan kültürü var. Bu kültürün izlerini İslahiye bölgesinde bulduk. Karasu Irmağı boyunca bazalt yatakları üzerinde kayalara oyulmuş yuvarlak evler var. Dünyadaki ilk evler bunlar, geçen senede bulduk, bu senede bulduk. Karkamış, Zincirli, Tilmen, Yesemek, Zeugma, Dülük kazıldığı için biliyoruz. Kazılmayan çok büyük yerler var. Örneğin Gerciğin Höyüğü, Zincirli’den çok daha büyük ve önemli bir merkez olabilir. Krallık merkezi, ama kazı yok” dedi.3 YILLIK PROJE YAPTIKAtilla Engin, İslahiye ve Nurdağı havzasında yapılan yüzey araştırması çalışmalarıyla ilgili bilgi verdi. Çalışmaların geçen sene başladığını, seneye de sürdürmek istediklerini belirten Engin,”Bu konuyla ilgili 3 yıllık bir proje yaptık. Çalışmalarımız devam ediyor. Sadece Yesemek genelini değil, bütün İslahiye ve Nurdağı’nı da araştırmak gerekiyor, çünkü bölgenin arkeolojik kültür varlıklarını tesbit etmek ve incelemek gerekiyor ki, Yesemek’i daha iyi anlayabilelim. Bölge biraz ihmal edilmiş, yıllardır arkeolojik sit alanları da tahrip ediliyor. En azından mevcut durumu da belgelemek açısından bu çalışmalar önemli” dedi.BÖLGE DÜLÜK’TEN FARKLI DEĞİLBu bölgenin Suriye’ye doğru uzanan bir kapı olduğunu, Doğu Akdeniz’in kuzey kapısı, Amanos dağları ve Kurt dağlarının sınırlandığı bir koridor olduğunu dile getiren Engin şöyle konuştu:”Anadoluya giden önemli bir yol aynı zamanda. Önemli bir kavşak noktası ve bereketli hilalinde kuzey batısını oluşturuyor. Bölge hem önemli bir su havzası hem önemli bir tarım ve hayvancılık bölgesi. O bölge aynı zamanda buğdayın anavatanı Toros dağlarının hemen etekleri. En erken yerleşim yerlerini burada görebiliyoruz. M.Ö. 10 binlerden itibaren insanlar burada yerleşik düzende yaşamışlar, hatta öncesinde bunun izleri var. Bunlar kısmen biliniyordu daha somut çalışmalarla ortaya konmuş olacak. Bu bölge de Dülük’ten farklı değil.”DÜNYADAKİ İLK EVLER BUNLARÖzellikle İslahiye-Nurdağı havzasının bir geçiş bölgesi olması açısından önemli olduğuna vurgu yapan Engin, ”Bölge bu açıdan oldukça zengin. İnsanlık tarihinin geçmişine ışık tutacak çok önemli arkeolojik alanlar var. Mesela Hititlerin bölge için mücadele ettiğini biliyoruz. Mesela Natufyan kültürü var. İsrail bölgesinden Ürdün bölgesinden bildiğimiz bir kültür. Bu kültürün izlerini İslahiye bölgesinde bulduk, tesbit ettik. Karasu Irmağı boyunca bazalt yatakları üzerinde kayalara oyulmuş yuvarlak evler var. Yani dünyadaki ilk evler bunlar ve bazalt ana kayaya oyulmuş, başka yerden bilmiyoruz bunları. Bunlar çok önemli keşifler, geçen senede bulduk bu senede bulduk. Bu kadar önemli stratejik bir bölge. Gelecek sene ön çalışmayı bitirip yayın çalışması yapacağız. Bundan sonra başka araştırmacılar için bu bir temel teşkil edecek. Bu bir ön adım” diye konuştu.SURİYE’YE HAKİM OLMAK İÇİN GAZİANTEP’E HAKİM OLMAK GEREKİYORFırat Havzasının da başka önemli bir bölge olduğunu söyleyen Engin, Gaziantep’in zaten bütün ilçeleriyle bereketli hilalin önemli bir yaşam bölgesi olduğunu belirtti. Engin, “Burası aslında baktığınızda Güneydoğu Toroslarının güney eteklerinde, Suriye’ye doğru uzanan düzlüklerin bereketli yerleşim bölgelerinin olduğu bir yer. Bereketli Hilal'in en bereketli bölgesi. Çeşitli kültürlere, uygarlıklara ev sahipliği yapmış, aynı zamanda stratejik bir coğrafya burası. Mesela Hititler için Suriye’ye hakim olmak için Gaziantep’e hakim olmak gerekiyor. O yüzden Hititlerin ilk saldırdığı merkez Gaziantep’tir. O zaman Gaziantep’in adı Urşum. Gaziantep’i aylarca kuşatıp alamamış Hitit ordusu. Urşum halkı büyük bir mücadele vermiş Hititlere karşı. Asur da alamamış mesela. Mücadele ruhunu Urşum’da binlerce yıl önce de görüyoruz” dedi.GERCİĞİN ZİNCİRLİ’DEN ÇOK DAHA BÜYÜK BİR MERKEZBölgenin ihmal edildiğini, maalesef hak ettiği ilgiyi, araştırmayı göremediğini söyleyen Engin, “Karkamış, Zincirli, Tilmen, Yesemek, Zeugma, Dülük kazıldığı için biliyoruz. Kazılmayan çok büyük yerler var. Mesela Gerciğin Höyüğü var, Zincirli’den çok daha büyük ve önemli bir merkez olabilir. Krallık merkezi ama kazı yok. Biz geniş bir perspektifle bakıyoruz. Başka arkadaşlar Oğuzeli bölgesinde çalıştılar. Onun yayın çalışmalarını yapıyorlar. Muhtemelen Araban bölgesinde de bir çalışma başlatılacak. Yani güçlü bir arkeoloji bölümü olduk. Doktora programı da açacağız, dolayısıyla Güneydoğu güçlü bir arkeoloji merkezi oluyor. Hedeflerimizden biri de bölgede güçlü bir arkeoloji bölümü oluşturmak. Bunlar bütçe, ekip işi, biraz zaman alıyor. Ama kendimizi şanslı hissediyoruz çünkü Valimiz Davut Gül ve Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma hanım bu konuda çok duyarlı” şeklinde konuştu. Meral KINACILAR