Surda bir gedik... Günümüz hayatının vazgeçilmez bağı; İnternet ağı! 1970'lerde Amerikan Savunma Bakanlığı ve bazı Amerikan Üniversitelerinin işbirliği ile başlayan sanal alem, çok kısa bir geçmişe sahip. 1990'lardan sonra gerçek patlama yaşanıyor. Ve bugün ciğerimize kadar işlemiş durumda. Tüm işlemler yapılabilir hale geldi. Hatta darbe yapabilirsin, hükümet kurabilirsin... Özellikle yabancı gizli servislerin cirit attığı bir alan. İşte sana MISIR! Sosyal paylaşım siteleri ile birlikte organize olmak mümkün. Yalan ya da yanlış fark etmez, bir kıvılcım yeter. Gençler sokağa dökülmüşse, bir yerlerde şampanya patlatılıyordur. Tam bir cadı kazanı. Kontrol edilemez bir alan. Müdahale edildiğinde, özgürlük adı altında isyan şarkıları meydanda... Bir anda yüzbinlerce benzer tweet aynı anda atılabiliyor. Face'de paylaşımlar bir merkezden servis edilebiliyor. Sorgusuz, kül elenmemiş... İstediğin resmi bas! İstediğin yalanı altına yaz! İşte sana Türkiye! Bilgi kirliliği had safhada. Masum ve haklı istekler gibi gözüken şeyler aslında ihanet senaryosu. Greenpeace örneğinde olduğu gibi. İngiltere nükleer enerjiye sahiptir. Ve yeni nükleer anlaşmalar yapar. Ama bir tek Greenpeace üyesi dahi tepki vermez. Neden? Çünkü bu tarz oluşumlar sadece egemen ülkelerin dışında faaliyet gösterirler. Bunlar üçüncü dünya ülkelerinin gelişmemesi için oynanan basit bir oyun. Yersen! Şimdi Greenpeace'in en aktif eylem alanı Türkiye! Yalnızlaştırılıyoruz. Son yaşanan hadiseler öncü şoklardı. İlk organizasyonları sadece küçük çaplı bir oluşumdu. Bundan sonra asıl eylem planı gelecek. Hedef belli. Surdan bir gedik açıldı... Komplo senaryolarını pek sevmem. Ama bazen kulak kabartmak iyidir. İstanbul'a yapılacak 3.Havalimanı gerçekten hedefine ulaşır ve Almanya ciddi bir ekonomik kayba uğrarsa, THY uçaklarına dikkat etmeli. Yıldırım düşer, sel olur, harp olur, darp olur... Diğer yandan 29 Ekim 2013 tarihine buradan bir not düşüyorum. Hazırlıklı olun. Daha büyük sarsıntılar geliyor. Sonra arşivden çıkarır bakarsınız bu yazıya. Sokaklarda gençleri görürseniz, masum istekleri duyarsanız şaşırmayın. Makus talihimiz hiç değişmedi ki... HARBİDEN İN-CiN-DİK U-20 Dünya Şampiyonası seyirci fiyaskosu... Hani Türkiye bir futbol ülkesiydi? Bu kültür yok maalesef. Sadece şiddet ve fanatizm var. Geçmiş organizasyonlarda ortalama 20 Bin seyirci toplamıştı bu dünya şampiyonası... Ancak maalesef ülkemizde seyirci ortalaması 4 Bin e kadar düştü. Stadlarda İN-CİN top oynuyor. Milli takımımızın maçında bile Trabzon tribünleri boş bıraktı. Ama Gaziantep'e helal olsun. Son Fransa maçında hezimete uğrasak dahi, hem stadı doldurduk, hem desteği sonuna kadar verdik. MAMEDAĞA Ayyuş geçen hafta yeen kütüret baalamış Mamedağaya. Yağlı küfdeyi yiyince Mamedağa öö deyip Ayyuşa yanını çevirmişti ya... Gannı doluymuş yanı. Ahanetini alıcıymış. Mamedağa sabaa ezeni kagmış bol samsaklı beyran içmeye gedmiş. Arhasından ciyer kebabına vurmuş, sovanlı bahdenizli piyazıynan. Soona da bi dene gatmer yimiş. Amma gatmeri hah edmek lazım deemi? Eve varmış ayyuşa yanaşmış. -Gız hele gel ne datlı olmuşun beyle -Geçen hafta küfde leençesini yaladım ya ondandır... -Daa sen ordamısın yavan. Ge bahıym şurıya... -Aboo Mamed ne yavan gohuyn sen. Samsak sovan... öö madem kagdı kele! -Nolucu ya beyran işdim, ciyer kebabına vurdum, gohar tabiii -Biz yağlı küfdeyi yidik bizi aleme arbet eddin. Tomuzlana çevirdin. Carıs malamat oldum. Sohagda kimi görsem; Yağlı Küfdeye Hayırr dey baa.... -Ge gadasını aldıımm. Herifin demiyim ben, şurda söverim, burda severim. Gohuna gurban oluym. -Sah mı deyn Mamed. Gözel miyim? Şişman deelim dee mi? Tamam geddim hamamda curunlarda yıhandım yağlı küfdeden soona. Kaç tas su dögdüm başıma. Gırklandım... -He he... gözelsin deym taman. Bir dirhem et bin ayip örter gel... Balık edlim benim. Arvadım deemisin. Seviym taman... -Oyy Mamed... Ayyuş saa gurban ossun.. -Ya Allah Bismillahirrahmanirrahiym... BÖÖN DOĞANLAR Oolansa Üvez Gökan Gızsa Kirtiş Döne GÜNÜN YİMEE Kemeli Gıyma Kebabı, Loolazlı Aş, Gavurdağı Salatası