Kendi fıstığını çocukları için ya da dar günler için stoklayan küçük üretici hariç, yüzlerce ton fıstık stoklayanlar denetlenmeli. Fiyatlar üzerinde manipülasyona izin verilmemeli. Bunu yapmayıp ithalatın önünü açmak, küçük üreticiyi bitirir. Bu iktidar, tarımı ve üreticiyi bilerek ve isteyerek bitirmek için elinden geleni yapıyor. Antep fıstığı gibi ihraç ettiğimiz bir ürünün İthalatının önünü açmak, kendi vatandaşımıza, Antepliye yapılacak en büyük ihanettir.”dedi.
Öztürkmen, ithalatın çözüm olmadığını, stokçuların denetlenmesi gerektiğini belirtti. “Türkiye’nin tarım politikası, üreticiyi desteklemek yerine ithalata kapı açmaya endekslenmiş durumda” diyen Öztürkmen şunları söyledi: “Daha önce ithal et skandalını gündeme getirdim. Sadece kendi yandaşlarını zengin ettiler, vatandaş yine ucuz ete ulaşamadı. Depolarda hâlâ geçen yıldan kalan tonlarca fıstık varken, ithalat yerli üreticiyi bitirecektir” dedi.
KURAKLIK VE ZİRAİ DON VURDU
“Zaten Antep fıstığında yok yılı yaşanıyor. Kuraklıktan fıstık ağaçları kurudu. Üstüne bir de zirai don çıktı, ağaçlar 'karagöz' dediğimiz fıstık veren gözler bile don olayından dolayı kurudu. Kentte geçen yıl 179 bin ton fıstık hasadı yapıldı. Bu yıl bunun yarısının bile çok altında. Fiyatlar arttı ama rekoltenin düşmesinden dolayı fiyat artışının bir hayrını göremiyor üretici. Tüm dünya Antep fıstığının kalitesini, lezzetini konuşurken bu karar neyin nesi? Yapılan uluslararası bir araştırma sonucuna göre dünyanın en iyi kuruyemişleri arasında Antep fıstığı 2. sırada yer almıştı. Tüm dünyanın hayran kaldığı Antep fıstığı, Gaziantepli üreticinin boynunu büküyor. Ülkemizin bereketli topraklarında alın teri döken fıstık üreticilerimiz, emeğinin karşılığını alamıyor.
