Gül, "Hukuki güvensizlik ve belirsizlik, ekonomik belirsizliği doğurur. Bir ülkede hukuk ne kadar güçlüyse ekonomi o kadar güçlüdür. Hukukun güvence fonksiyonu bu noktada anlam kazanır. Sonuçları öngörülebilir bir hukuk düzeni kalkınmanın ve büyümenin temel artıdır" dedi.Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği tarafından arabuluculuk konusunda iş dünyasının farkındalığının artırılması amacıyla 'Ticari Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Sempozyumu' düzenlendi. Sempozyuma katılan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, yargıdaki iş yükünü azaltacak, iş dünyasının uzun yıllardır beklediği adaletin zamanında ve doğru tecelli etmesini sağlayacak yeni yöntemlerin Türkiye'de uygulanmaya başladığını kaydetti.ADALET TESİSİ ÖNEMLİAdalet Bakanı Abdulhamit Gül, arabuluculuğun adaletin en kısa sürede tesisi anlamına geldiğine işaret ederek, bu uygulamaların geçmişten beri hayatımızda olduğunu bildirdi. Klasik dava ile hak arama yollarının gerekli olduğunu; ancak yeterli olmadığını kaydeden Abdulhamit Gül "Mahkemeye taşınmadan hızlı çözümü, mahkemelerin iş yükünü artırmadan çözmek çok daha değerlidir. Bu yaklaşım pratik düşünen iş dünyası için daha da anlamlıdır. Hukuki güvensizlik ve belirsizlik, ekonomik belirsizliği doğurur. Bir ülkede hukuk ne kadar güçlüyse ekonomi o kadar güçlüdür. Hukukun güvence fonksiyonu bu noktada anlam kazanır. Sonuçları öngörülebilir bir hukuk düzeni kalkınmanın ve büyümenin temel artıdır" dedi.ARABULUCUK ÖNEMLİAbdulhamit Gül, iki taraf arasındaki ticari bir anlaşmazlığın mahkeme sürecinde 3 yıl sürdüğünü söyleyerek şöyle konuştu: "Arabuluculuk tarafların süreci yönettiği bir uygulamadır. Sürecin gizliliği ticari sırların korunması amacıyla önemli bir düzenlemedir. Bugüne kadar 355 bin uyuşmazlığın yüzde 70'i arabulucular önünde çözüme kavuştu. Bunların 238 bini anlaşmayla sonuçlandı. Bu, 238 mahkemenin iş yüküne denktir. Bu sistemin başarısı iş mahkemelerine açılan dava sayısıyla görülmektedir. 2017 yılında iş mahkemelerine açılan dava 210 bin civarında iken 2018 yılında bu rakam 92 bine geriledi. Mahkemelerin iş hususundaki azalışı bizim için ikincil derece önemli. Önemli olan sürecin daha hızlı olması ve iki tarafın helalleşerek, uzlaşarak masadan kalkması. Uzlaşma kültürüne önemli katkıda bulunan sistemdir."Arabuluculuk sistemi başarıya ulaşınca ticari uyuşmazlıklar için de bunu getirdiklerini ifade eden Bakan Gül "2018 itibarıyla 130 bin üzerinde ticari dava var. Önemli başarılar elde edeceğimize inanıyoruz. İş dünyamızın daha yapıcı yaklaşımıyla helalleşme kültüründe önemli katkılar elde edeceğiz. Herkes uzlaşmak zorunda değil. Ama arabuluculuk sistemiyle taraflar anlaşınca geriye kalan davalarda hakim 7-8 ay sonraya duruşma vereceğine bir iki hafta sonraya veriyor. Hakim daha az dosyaya bakıyor. Yargı ve adalete güvenin artacağı bir gelişme olarak karşımıza çıkacak" diye konuştu. MAĞDUR KENDİSİNİ YALNIZ HİSSETMEYECEK Bakan Gül, suç işlendiği andan itibaren yargı süreci tamamlanana kadar mağdurun yanında olmak için hazırlanan proje ve yönetmelikle ilgili konuştu. Gül, projenin detaylarını önümüzdeki günlerde paylaşacağını açıklayarak şunları söyledi: "Mağdur Hakları Daire Başkanlığımızla birlikte çok önemli mesafeler kat ettik. Mağdur odaklı hukuk anlayışı, adalet anlayışı çerçevesinde özellikle istismara uğramış, şiddete uğramış kesimlerin yanında olmak adına projelerimiz var. Davalarda yine bu konuda sürecin takipçisi olmak adına Adalet Bakanlığı Mağdur Haklarımız çok etkin olacak. Bu konuda mağdurların haklarının yakından takip edileceği, farkındalık oluşturacak projelerimizi tamamlayacağız. Bu konuda çalışmalarımız genel itibarıyla tamamlandı. Örselenmeden ve yargılamanın sonuna kadar takipçisi olacağımız mağdurun yanında, şiddete uğramış, istismara uğramış kişi kendisini yalnız hissetmeyecek. Sürecin her anında, her boyutunda takipçisi olacağımız bir düzenlemeyi hazırladık." AA