Bu yaşıma geldim daha hiçbir sene son yıllardaki gibi böyle pahalılık görmedim arkadaş. Hele bu sene… Ya elini attığınız şey ateş pahası. Dokunduğunuzda fiyatlar elinizi yakıyor. Meyvesinden sebzesine, bakliyatından sütüne, peynirinden, yoğurduna… Evinize işyerinize yiyecek içecek ne varsa bir hafta önce aldığınız fiyata alamıyorsunuz… Dokunduğunuz her şey elinizi yakıyor. Leblebici çekirdeği, fıstık başta olmak üzere tüm çerez çeşitleri şöyle 1 ay aynı fiyatta kalmıyor. Onun içindir ki, her taraf çerezci doldu. Sadece çerez mi, hadi baklavayı şöbiyeti, midyeyi, bülbül yuvasını anladık da, bu künefecilere n’oldu arkadaş… LÜKS SEMTLERDE YER BULUNMUYOR Hadi parası olan yiyor, hem de en lüks yerlerde adım atacak yer bulunmuyor. İşin bir de vahim olan yanı asıl burası. Biz söylüyoruz ama adamların dükkanları dolup taşıyor. Bakın şehrimizde lüks semtlerde baklavacı, tatlıcı, künefeci açılıyor habire. Fiyatlara bakıyorsunuz akıl alır gibi değil. 175-200 TL’den başlayan fiyatlar şok ediyor resmen. Ama şaka gibi arz talep tıkır tıkır işliyor. Hele şimdilerde Metronun çevresinde inanılmaz işyerleri açılmış, elbette oralara bizim gibiler adımını bile atamaz. Kaldı ki atanların pahalılık filan da umurunda değil. Bir israf, bir israf bilemediğiniz kadar fazla. Onun içindir ki, bir künefeci 1 seneye kalmıyor şubeler açıyor. Açsın Allah versin, elbette kimsenin kazancında gözümüz yok. Yalnız maliyet ile satış arasında bu kadar uçurum olması bizi haliyle ilgilendirecek. Çünkü nihayetinde bu işin bir de kar marjı var. O 175-200 liraya satılan künefeler, bize söyledikleri kadarıyla burmaların bir kilosunun taş çatlasa maliyetinin 35-40 lira, hadi biz biraz daha ekleyelim ve 50 lira olsun diyelim. Bunun üç misli hatta daha fazlasına fiyat çekersen, ortada ciddi bir haksız kazanç çıkıyor. Zaten sabit maaşlı insanlar bunları ancak rüyasında görür. Kaldı ki. şimdilerde bu arkadaşlar “ucuza satan yerler de var, gitsinler oradan yesinler” diyecek kadar pişkinler. Nasıl olsa maliyet denetimi yok. Kar marjı hesabını yapan yok. Alan memnun ki satışları zirve yapıyor. O zaman bizim gibilere elbette laf söylemek düşmez… BİR ŞİŞ KIYMA KEBABI 30 LİRA OLUR MU YA Tamam tamam da, arkadaşlar o zaman bu ülkenin sonu nereye gidiyor söylermisiniz. Avrupa yaşayanlar aldıkları ürünlerin ayda bir zamlandığını görüyor mu? Oralarda 10 lira maliyeti olan bir ürünün 30 liraya satıldığı görülmüş müdür? İmkanı var mıdır öyle keyfi zam yapmanın. Niye çünkü oralarda denetim mekanizması var. Oralarda devlet vatandaşlarının hakkını korur. En küçük şikâyette o firmaları cezaya boğar, işlerinden men ettirir. İnsan hakları dört dörtlük çalışır. Şikayetleri ciddiye alır anında müdahale eder. Biz sürekli yazıp duruyoruz, valla kendimiz çalıp kendimiz oynuyoruz. Kazık atanlar da zil takıp oynuyor tabii. Ya bu şehir ciğer kebapçısını, nohut dürümcüsünü aşırı zengin eden şehir değil mi ? Bir şiş kıyma kebabı 25-30 liraya satılır mı? Kuşbaşı olunca 30 liradan aşağı fiyat çekmeyenlere maliyetini sorsan ne cevap verecek. İşin vahim yanı nedir biliyor musunuz? Hadi adam işyeri açmış, bir sürü personel çalıştırıyor kira veriyor masrafı çok onu belki hoş görebiliriz. Ya elin adamı bir köşeye kulübe yerleştiriyor vergisi kirası yok, aynı lüks lokantanın çektiği fiyatı çekiyor. Bizzat gidip kendim yaşadım ve gördüm. Tamam işini yapsın eyvallah ama bir şiş kıyma kebabı da 30 lira olmaz ki… BU ŞEHİR PARASI OLANLARA CENNET Diyeceğim o ki, parası olanlar için bu şehirde sorun yok. Bizler gibi kıt kanat geçinenler dahil, maaşını eşinin çocuğunun bütçesine yetiştiremeyenler unutsun böyle şeyleri. Hele kiralık evde oturanların Allah yardımcısı olsun. Kiralık ev arayanların daha çok yardımcısı olsun tabii. Ülkemiz resmen yangın yeri. Ama şehrimiz daha beteri bilesiniz. BİR TRAFİK SORUNU DA PERİLİKAYA OLACAK Biliyorsunuz ipek yolundan bu şehirde yaşayanlar çok çekti. Sonunda açıldı ve nefes alındı. Ama şimdi sırada Perilikaya kavşağı var. Allah var güzel proje. Alt ve üst geçişli, tünelli güzel bir eser ortaya çıkacak. Ama 2 yıl boyunca ulaşımlarını bu bölgeden yapacakların şimdiden Allah yardımcılısı olsun diyorum. Elbette ipek yolundan ders çıkaranlar, şimdi ünaldı başta olmak üzere Havaalanı yönüne, Abdülkadir Yüksel Hastanesine, küçük sanayiye, otogara, mezarlığa ve birçok bağlantı yoluna sahip bu bölgede alternatif yol planlaması yapıyor. Bu projeyi yine karayolları yapacak elbette. Şimdiden herkes hazır olsun ve bu bölgeden ulaşımı sağlayanlar kendilerine yeni yol güzergahları belirlesin. ekran-resmi-2021-09-12-15.54.22.pngÜST YOL ÖNERİMİZ BEĞENİLDİ AMA ???? Geçen hafta yazmış ve “Şu net şekilde görüldü ki ipek yolunun, Gaziantep’in hem şehirlerarası hem de kent merkezine ulaşım yönüyle nefes aldıran, hayata bağlayan can damarı “ niteliğinde olduğunu belirterek bu yolun artık yükü kaldıramayacağını söylemiştim. Bu nedenle mevcut yolun tam üstüne başpınar’dan Nizip yolunun başlangıcına kadar olan kısmına bir ikinci yol kondurulabileceğini önermiştim. Örnek olarak da birçok ülkeyi göstermiştim. Bu öneriye büyük destek geldi. Hatta daha farklı önerilerde bulunanlar da oldu ama üstten yolların artık gelişmiş ülke ve şehirlerin can damarı olduğu ifade edildi. Antalya’da bile yapıldığını söyleyenler de oldu tabi. Sayın Vali Davut Gül de ilgilendi tabii. Bazı yönlü tereddütlerini söylese de, genelde katıldığını ve düşünülebileceğini ifade etti. Sayın Fatma Şahin bu konuda daha görüşünü belirtmedi. Eğer konuyu açarsa onu da sizlerle paylaşırım elbette. Amacımız bu şehrin ulaşım konusuna bir katkıda bulunmak. Biz önerimizi dile getirdik, artık gerisi asıl yetkililere kalmıştır. HEPİNİZE İYİ HAFTALAR ekran-resmi-2021-09-12-15.54.09.png