Sezon açıldı... Havaalanları bir dolup bir boşalıyor.
Ben de geçiyordum uğradım. İzmir yaptım geçen gün malum özledim. Elimde değil hafta bitmeden krizim tutuyor.
Üzerine birde Çeşme sezonu açılmışken gönlüm razı olmuyor ayrı gayrı durumuna.
İzmir'den Gaziantep'e dönerken check'in için havaalanında sıraya girdim..
Gıcık adam beni orta koltuğa atmış. Uçak rötar yapmış, ben ağaç olmuşum üzerine birde orta koltuk krizi yaşıyorum.
Zavallı kalbim de zaten Ege'de kalmış. Eeeee daha nee herşey başımda.
Ama beterin beteri var.... Ühühüh !
Çok geçmeden sağım ve solum doldu. Sağıma sarışın bir bomba geldi. Saçlar kaynak, tırnaklar takma şuh bir edayla.
Göğüsler de fora. Bembeyaz taytıyla dibimde bitti.
Tam bu portreye alışmaya çalışıyordum ki yakıcı bir koku beni benden aldı. Aman tanrım gitgide yayılan birşey bu.
Kokunun kaynağı solumdaki sarhoş çıktı. Nasıl içmiş nasıl içmiş. Aynı şu bizimkilerdeki Cemil gibi olmuş.
Kafası bir dünya.
Ateş yaksak alev alacak adam. Oralı da değil zaten sünger gibi emiyor, habire içmeye devam.
Sarışın bomba usul usul muhabbet konuları açmaya başladı. Bu yol böyle gitmez naz yapma da gel iki lafın belini kıralım sinyali verdi.
Seni mi kıracağım şekerim dedim başladık koyu bir muhabbete.
İzmirli, hayatın tokatını suratına yiyenlerden. Klasiktir ya bunlar birde güzel olur. Allah çirkin kısmeti versin vah vah ..
15 yaşında gözünü bir açmış koca evinde. Adam arıza zengin. Üstelik de hemşehriniz. İki üç sene geçmeden adamcağız gümlemiş.
Ortağından tokadı yiyince ne var ne yok kaybetmiş. Ne kadar klasik değil mi?
Sarışının ne bir eğitimi ne bir vasfı.. Bildiği tek şey marketleri varken firmalarına aldıkları catering hizmetiymiş.
İşler batınca bir yemek fabrikasına girmişler. Adam Antep'li diye zaten sağlam referanslı, kadında genç, dinamik he bir de güzel.
Halkla ilişkilerci oluvermiş.
Adama da kısa bir süre sonra tekmeyi basmış. Üç çocuğuda yanıbaşında. Bin tane iş değiştirmiş bir türlü dikiş tutturamamış.
Ama bu arada da ortaokul, lise ve üniversiteyi bitirmeyi yaşamına sığdırmış. İşletme 4 yıllık mezunu. Kimse takmamış eğitimini.
İşsizliğin tak ettiği biranda, bir şekilde tanıştığı birisi vasıtasıyla kendisini pavyonlarda sanatçı olarak bulmuş.
Ailesinin haberi yok, ex kocanın haberi yok. Çocukları zaten onu bir şirkette müdür biliyor. Buna çabuk inanırlar çünkü... Hayatımda diksiyonu, bilgi ve becerisi gözüme bu kadar çarpanını görmedim. Yazık etmiş kendisine hemde çok.
Çocuklarını sordum ona. Gözler doldu hemen. Dün ona bir pasta ve kara kalem resmiyle sürpriz yapmışlar. Doğum günüymüş.
'Doğduğuma bu kadar pişmanken yüzümü bir tek onların varlığı ve nefesi anlamlı kılıyor' dedi. Şairane ruhlu sarışın.
Biz kaptırmış giderken yanımdaki biranın dibini bulamadı. Çaprazımızdaki hacı amca bütün yol boyunca sarhoşa bakıp bakıp durdu.
'Allah ıslah etsin tövbe tövbe' diye soluksuz sıraladı.
Amma da marjinal bir yolculuktu. Sağım solum önüm arkam beni mi buldu ya.
İnişe geçmeye hazırlanırken sarışın çıkarttı parfümünü başladı sürünmeye. Maraş'a gidiyormuş buradan. Bir de dertli 'siz uyurken ben çalışıyorum, ben uyurken siz. Dengem yok oldu'..
Sarışın bombanın yüzündeki minnettarlık gözümden kaçmadı. Teşekkür etti. Hani herkes kaçar ya kötü kadın diye. Konuşunca ne oluyorsa.
Bulaşıcı sanki!
Çok hoş bir dialogtu. Eğitimli, 31 yaşında 3 çocuk sahibi dünya güzeli bir anne.
Onu bir bankada hayal ettim. Ya da bir şirkette. Çağdaş, dingin bir yaşamın sahibi...
Ama bu gerçekten çok daha öte bir yaşamın sahibiydi o. Ve malesef kaderini de kendi elleriyle çizmişti.
Çok geçmeden vedalaştık uçakta. Bir daha denk gelme isteğiyle..
Bu arada sarhoşta iyice kıvama geldi. Bir nara atmadığı kalmıştı. Hacı amca adama cüzzamlı muamelesi yapıp, tiksinerek yakınından geçti.
Daha sonra uzun bir kafileyle uçağı terk ettik..
Keyif verici insan manzaralı gördüm iyi oldu..
Onları kendi beynimde yorumlamak sonra sizinle paylaşmak hazların en büyüğü benim için.
Çok sarışınlı, bol alkollü bir yolculuğun sonuna geldiniz.
Umarım yazımdan memnun kalmışsınızdır.Bir dahaki yazımda görüşmek dileğiyle.
İyi günler dilerimmmmmmm ..