Geçen hafta yazdığım yazıda Galatasaray karşısında savunma ağırlıklı oynamamız gerektiğini belirtmiş, örnek olması yönünden oynatılmasını uygun gördüğümüz kadroyu da yazmıştık. Haftalardır yazdığımız savunma ağırlıklı oyunu Galatasaray’a karşı uygulandığını, geçen haftalara göre de daha iyi oynadığımızı gözlemledik. Ancak takımın alışık olduğu biçimde oynatılmasına rağmen sürekli takım kurgusunun ve oyuncu seçimlerinin değişikliğinin olumsuz etkisini gözlemledik. Açıklayalım; sezona başlarken takımın savunma ağırlıklı (3-5-2 veya 5-3-2) oynatılacağı açıklandı, daha sonra başka kurguyla (4-2-3-1) oynatılmaya çalışıldı, alışık olmadığı sistemle oynatılan takım bazı karşılaşmaları kazandı ama çok bocaladı ve iyi top oynayamadı. Değişik sistemle oynatılma dışında oyuncu seçiminde sürekli değişimler oldu, birlikte oynama alışkanlığı geliştirilemedi. Özellikle son iki haftada yani Hatay ve Giresun karşısında bu nedenlerle çok kötü görüntü vardı. Teknik ekibimiz bu kötü görüntüyü görmüş olacak ki Galatasaray karşısında takımı alışık olduğu oynama biçimi olan 5-3-2 düzeniyle oynattılar. Karagümrük karşılaşmasında da aynı düzenle oynatılmıştı, takımımız hem Karagümrük hem de Galatasaray karşısında diğer karşılaşmalara göre daha iyi oynadı. Karagümrük karşısında neden yenildiğimizi daha önce irdelemiştik. Galatasaray karşısında takım oyuna iyi başlamıştı, iyi savunma yapıyorduk, ilk yarıyı berabere bitirdik derken Morutan önüne düşen topa çok iyi vurarak gol attı ve yenik duruma düştük. Bu gol olmasaydı ikinci yarıda da savunma yaparak rakibi oyalayabilir, yakalayacağımız kontra ataklarla gol de bulabilirdik. Yenik başladığımız ikinci yarıya hiç değişiklik yapmadan başladık, buna rağmen ataklar geliştirdik, ve bizim yapacağımız kontra atağı Galatasaray yaparak ikinci golü buldu. Böylelikle önceki karşılaşmalara göre daha oynamamıza rağmen yenildik. Galatasaray karşısında yenilgimizin ilk nedeni yukarıda açıklamaya çalıştığımız gibi takımda aynı sistemle birlikte oynama alışkanlığının geliştirilmemesinin yanında rakibin çok iyi oynamasını da vurgulamak gerekir, rakibimiz bize karşı bu sezonun en iyi oyununu oynadı. Rakibin takım olarak iyi oyununa ek olarak savunmacısı Marcao neredeyse hatasız oynadı, bizim ileri oyunculara fırsat vermedi. ANCAK rakibin iyi oynaması bizim yenilmemiz için neden olmamalıydı. İlk yarıyı yenik kapattıktan sonra ikinci yarıya başlarken takımda değişimler yapılmalıydı; örnek olarak savunmadan Coulker veya Ertuğrul’dan birisi çıkarılarak yerine orta üçlünün sol tarafına Enver Cenk alınabilir, Maxim’de orta sol taraftan iki forvetin arkasına alınarak serbest oynama fırsatı verilir, ve oyuncu daha etkili kılınabilirdi. Buna ek olarak bu karşılaşmada etkisiz görünen Merkel çıkarılıp yerine daha ikinci yarı başlarken Furkan alınabilirdi. Bu değişimlerle sonucu zorlayabilirdik, ama Oğuz ile Kitsiou değişimiyle sonucu zorlayamayız. Bir diğer oyuncu değişim yanlışı da Merkel’in çıkarılıp hastalıktan yeni kurtulan Recep Niyaz’ın oyuna alımasıydı, Merkel yerine genç Mirza’ya şans verilebilirdi. Galatasaray karşısında en iyi oyuncumuz Doğan Erdoğan’dı, savunma önünü çok iyi kapattı, her tarafa yardım etti, ama rakibin ilk golünün pasını vererek büyük yanlışı yaptı, topu gelişigüzel öteleyeceğine daha uzağa atabilseydi çok iyi olacaktı. İyi savaşan diğer bir oyuncumuz da Dicko idi, bu oyuncu da yakaladığı fırsatları iyi değerlendiremeyerek iyi savaşını süsleyemedi. Galatasaray’ın ikinci golünde de kaleci Günay çıkış yaparak golü önleyebilirdi. Galatasaray karşısında oluşturulan bu takım kurgusu (3-5-2 veya 5-3-2) Kasımpaşa karşısında da uygulanırsa başarılı olacağımız kanısındayım, yalnız karşılaşmanın gidişine göre karşılaşmanın ikinci yarısında savunmadan Coulker veya Ertuğrul’dan birisi çıkarılıp orta sağ tarafta Enver Cenk (veya Sagal) oynatılarak Maxim’in ileri ikilinin arkasında oynatılmasıyla da daha etkili olunacağını ekleyelim. Herkese iyi haftalar.