Engelliler Haftası dolayısıyla hafta boyunca engelli vatandaşlarımızla ilgili farkındalığın artması amacıyla çeşitli etkinlikler yapıldı. Birleşmiş Milletlere üye tüm ülkelerde kutlanan engelliler haftası, ülkemizde de diğer ülkelerde olduğu gibi 10-16 Mayıs tarihleri arasında çeşitli etkinliklerle gerçekleştirildi.Öncülüğünü Kamu Kuruluşları ve Sivil Toplum Kuruluşları tarafından gerçekleştirilen engelliler haftası boyunca, engelli vatandaşlarımızın sorunları, engelliğin önlenmesi ve var olan sorunların kaldırılması için çözüm öneriler sunuldu.Gelelim asıl meseleye…Engelleri ortadan kaldırmak kolay ve çözüm bu kadar net bir şeklide karşımızda duruyorsa neden hala engelli vatandaşlarımızın sorunları çözülemiyor? Cevabı belli: Bu konuyla ilgili yeteri kadar kültür birikimimiz henüz oluşmadı.Hepiniz görüyorsunuz; engelli araç alanlarına araba park etme, kaldırımlar döşenirken yapılan yanlışlıklar, hissedilebilir yürüme yollarının yetersizliği, toplu taşıma araçlarının standartlara uygun olmayışı, engelli vatandaşlar için kullanılması gereken asansörlerin tüm vatandaşlar tarafından kullanılması, merdivenler, rampa eğimleri… Ve sayamadıklarım.Şimdi düşünmenizi istiyorum. Engelli vatandaşlarımız gerçekten engelli mi yoksa engelli olmaları yapılan yanlışlıklardan mı kaynaklanıyor? Bana kalırsa hiçbir engelin olmaması gerekirken kültürsüzlük nedeniyle engel oluşturuluyor. Örneğin yürüme engelli olduğu için tekerlekli sandalyeyle dışarıda gezmek isteyen bir vatandaşımız birçok engelle karşılaşacaktır. Yüksek kaldırımlar, eğimi yüksek rampalar, asansörlerin ya arızalı ya da ihtiyacı olmayan vatandaşlar tarafından kullanılması en büyük engel değil de nedir? Hâlbuki Sosyal ve çevresel standartlarımızı tüm bireylerin özelliklerine düzenlendiğinde engel ortadan kaldırılacak bu vatandaşımız ise gönül rahatlığıyla gezebilecektir.Bu kültürü oluşturmamız lazım. Engelli vatandaşlarımızı eve mahkûm eden anlayış asla kabul edilemez. Ülkemizde derhal engel unsurlarını ortadan kaldıracak politikaların hayata geçmesi lazım. Elbette çok önemli gelişmeler yaşandı. 2005 yılında çıkartılan Özürlüler Kanuna bu açıdan çok önemliydi. Fakat yetmez. Yapılması gereken çok iş var. Bunların başında çalışma hayatının her alanında istihdam sağlamak, dış dünyadaki fiziki engelleri ortadan kaldırmak, topluma karışmaktaki ön yargıları kaldırmak… Mesela sesli kütüphanelerin olduğunu düşünün ya da kaldırımların Avrupa standartlarına uygun yapıldığı, elektrikli tekerlekli sandalyelerin şarjı için şehrin çeşitli bölgelerinde şarj etme noktalarının olduğunu…Sosyal politikaların insanca yaşama odaklı olduğu tüm çalışmalar başarıya ulaşacaktır. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın. Demem o ki aslında engelli diye tanımladığımız vatandaşlarımızı engelli hale getiren, önlerine engel koyan anlayış yüzünden sorun çözüme kavuşamıyor. Zihinlerdeki engelleri kaldırınca ortada engel kalmayacaktır. Esenlikler dilerim.