Gaziantep Üniversitesi’nin ev sahipliğinde yapılan kongreye, 24 ülkeden 150’si yurtdışından olmak üzere 265 akademisyen katıldı. 4 gün sürecek kongrenin açılışında konuşan Vali Davut Gül, Türkiye’nin meselelere insani boyuttan baktığını ancak mesele kendi güvenliğimiz olduğu zaman kırmızı çizgilerimiz olduğunu söyledi. Rektör Ali Gür, göç ve mülteci sınavından başarıyla geçen kurum ve kuruluşların başında geldiklerini söylerken, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, son 8 yıldır yaşananlara baktığında hayal kırıklığı yaşadığını anlattı. Şahin, ”Çifte standart değil, çoklu standartla karşı karşıya kaldığımızı görüyorum. Kurdukları birliklerin bugün ne kadar zayıf olduğunu, kendilerini yöneten liderlerin sabah başka akşam başka konuştuklarını görüyorum” dedi.GÜL:ETNİT PENCEREDEN BAKMIYORUZGaziantep Valisi Davut Gül, Türkiye Cumhuriyeti'nin göç politikalarını hiçbir zaman etnik pencereden bakarak oluşturmadığını söyledi. Gül, "Sizlerden beklentimiz, meseleleri doğru tespit etmeniz. Ülkenizdeki, sokaktaki herhangi bir vatandaşın bakış açısıyla, sizlerin tarihe düştüğünüz notların aynı olmaması lazım. Türkiye meselelere etnik pencereden bakmazken, bunun hakkını sizin vermeniz lazım." dedi. KIRMIZI ÇİZGİLERİMİZ VARGül, Türkiye'nin özellikle Suriye meselesinde insani boyutta yapması gerekenlerle ilgilendiğini belirterek, “Başka ülkeler bu karışıklıktan istifade ederek, Türkiye'nin ve bölgenin güvenliğini ilgilendiren küçük küçük devletçikler kurmakla uğraşıyor. İnsanlar zulüm altında inlerken, biz bu insanlara elimizi uzatırken, birileri sınırımızın hemen yanında devletçikler kurma derdinde. Türkiye Cumhuriyeti, meselelere insani boyuttan bakar ama mesele kendi güvenliği olduğu zaman kırmızı çizgileri vardır. Bizim isteğimiz, şu sebepler ortadan kalksın, insanlar kendi ülkelerinde bağımsız, özgür ve güvenli şekilde yaşasın. Buna da bütün dünya katkı sunsun." dedi.ŞAHİN:DÜNYA BÜYÜK BİR SINAVDAN GEÇİYORBüyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ise çok önemli bir zaman diliminden geçtiğimizi belirterek, “Dünyanın en büyük sorununa çare bulmak ilaç olmak için biraraya geldiniz. Dünyadaki gelir dağılımındaki adaletsizllik devam ettiği sürece göç devam edecektir. Bir çocuk 5 yaşına gelmeden temiz su bulamadığı için ölüyorsa bu göç devam edecektir. Zengin ve fakir arasındaki makas devam ettiği sürece bu göç devam edecektir. İkinci en büyük sorunumuz değerler. Bir Aylan yavruyu kendi bebeğini torununuz evladınız olarak görmüyorsak bu sorunu insani olarak vicdani olarak çözemeyiz. Dünya büyük bir sınavdan geçiyor yaşatanlar ve öldürenler. iyiler ve kötüler. aslında bu coğrafya ve bu ülke bu işi şu anda yapmıyor. Dünya siyaset tarihine baktığımız zaman 15. yüzyılda İspanyadan kaçanlara devletimiz kucak açmış Engizizasyondan kaçan Musevilere de Hitlerin zulmünden kaçan Almanlara da Türkiye kucak açmışız, açmayada devam edeceğiz. Bu insani duruş devam edecek” dedi.BÜYÜK BİR HAYAL KIRIKLIĞI İÇERİSİNDEYİMParlamentoda gece gündüz çalıştıklarını anlatan Şahin şunları söyledi:”En büyük hayalimiz insan hakları demokrasi ve özgürlükler ile ilgili açığımızı kapatmaktı. Avrupa Birliği yasalarını Dünyada en iyi yasalar neyse Avrupa Birliği uyum yasalarını hızlı bir şekilde uygulamaktı. Gece gündüz çalıştık, kadın hakkı, çocuk hakkı, engelli hakkı dünyada en iyi yasa ne ise, Avrupa Birliği uyum yasaları anlamında çıkardık. Bu açığı kapattığımız zaman adaleti ve kalkınmayı sağlayacağımıza inandık. Ama şu anda büyük bir hayal kırıklığı içerisindeyim. Son 8 yıldır bu coğrafyada yaşadıklarınıza baktığımızda kendileri için hak gördüklerini başka bir coğrafyada, başka bir kıtada hak görmediklerini görüyorum. Kendi çocukları için kendi insanları için muteber gördükleri yaşamı bu bölgeler için hak görmediklerini görüyorum. Çifte standart değil çoklu standartla karşı karşıya kaldığımızı görüyorum. Kurdukları birliklerin bugün ne kadar zayıf olduğunu, kendilerini yöneten liderlerin sabah başka, akşam başka konuştuklarını görüyorum.”VAZGEÇMEDİK,VAZGEÇMEYECEĞİZBir Gaziantep modeli oluşturduklarını belirten Şahin, ”Biz başkaları gibi davranamazdık, duvarlar öremezdik, kapıyı kapatamazdık, Aylan bebeğin ölümüne göz yumamazdık. Dünya bugün bu bölgede yaşananlara bakarken, Gaziantep modelini konuşuyor. İnsanı Yaşat ki Devlet Yaşasın’ sözünden yola çıkarak çalışmalarımızı yürütmeye devam edeceğiz. Son 8 yılda bu coğrafyada yaşananlara baktığımı zaman bir model oluşturduğumuzu görüyoruz. Bu model bir Gaziantep Modeli’dir. Gazi’nin torunları olarak 100 yıl önce burada ikinci bir Çanakkale savaşı yaşandı. Bu yüzden biz tarihimizin sorumluluklarını görmezden gelerek yaşayamayız. 100 bin çocuğun eğitim hayatına girmesi gerekiyordu. En büyük savaş cehatle savaştı. 4 bin derslik ihtiyacı oluştu. Cerablus örneği var. Fırat Kalkanı’yla birlikte Cumhurbaşkanı Cerablus’a giriyoruz ama Gaziantep burayı yaşam alanına çevirecek dedi. 70 kamyon temizlik yaptık, sularını bağladık, sondajlar yaptık kuyular açtık. DEAŞ olduğumuz yeri patlattı, vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz. Gaziantep modeli; insani ve vicdani olarak bir duruşu temsil eder. Nefret söylemleri ve ırkçılık kolaydır. Bu söylemlerin hepsi terör örgütlerinin altyapısını oluşturmaktadır. Biz bu söylemlerin tam aksini yaptık ve bu duruşumuzu devam ettireceğiz. Bu model dünyaya örnek oldu” şeklinde konuştu.REKTÖR GÜR:DÜNYA GÖÇ VE MÜLTECİ SINAVI VERİYORGlobal Health Union of Medical Care an Relief Organizations'ın (UOSSM) katkılarıyla düzenlenen kongrede mültecilerin sağlık, hukuk, toplumsal ve kültürel sorunları ele alındı. Rektör Ali Gür, dünyamız büyük bir göç ve mülteci sınavı verdiğini belirten Rektör Ali Gür, “İnanıyorumki bu sınavda başta Türkiye olmak üzere Gaziantep, şehrimiz ve üniversitemiz ciddi bir sınav vermiştir ve bu sınavdan en başarılı geçen kurum ve kuruluşların başında geliyoruz. Biz göçü bir travma olarak değil aynı zamanda birlikte koordine edilecek gelecekte ortak bir gelişme olarak görüyoruz. ABD, Kanada bunlar göç ülkeleridir. Göç iyi koordine edildiği zaman dünyada ciddi gelişmeler kaydedilir” dedi. AKADEMİSYENLER TARİHE NOT DÜŞECEKSuriyelilerin mülteci olmadığını, bizim kardeşlerimiz ve misafirlerimiz olduğunu belirten Gür, Ticaret Odası’na kayıtlı binin üzerinde, Sanayi Odası’na kayıtlı 100’in üzerinde Suriyeli firma olduğunu söyledi. Gaziantep Üniversitesi’nin Suriye’den gelen misafirlerimize kucak açtığını söyleyen Gür, “Türkiye’de 3 dilde eğitim yapan ilk ve tek üniversiteyiz. Suriye’nin güvenlikli bölgelerinde kampüsler açtık. Dünya sessiz kalsada Türkiye duyarlılığını göstermeye devam edecek. Biz göçü birlikte koordine edelim istiyoruz. Gaziantep göçün başkenti. 24 ülkeden 150’si yurtdışından olmak üzere 265 tane akademisyen burada fikirlerini ortaya koyacak ve tarihe bir not düşecekler. Belki de bu düşecekleri not gelecekte dünyaya bir yön verecektir. Dünyanın birçok ülkesinden buraya gelerek, Gazişehrin ne kadar güvenli olduğunu, Türkiye’nin bir çok ülkeden daha güvenli olduğunu gösterdiniz, bu yüzden hepinize teşekkür ediyorum” diye konuştu.Meral KINACILAR