İlköğretim öğrencilerine(Antep Savunması Öyküleri)Antep nasıl gazi oldu ?SAVAŞMAK GEREKDüşmanın yaptıkları dayanılır gibi değil. Bir an önce kent içi savaşı başlatıp şu görgüsüz Fransızları buralardan atmalı.Ama Mondros ateşkes antlaşması da var. Bir bahane bulmak gerek…İşte fırsat çıktı.Nasıl olmuşsa olmuş hapishaneden bir mahkûm kaçmış. Nöbetçi asker de o kaçarken arkasından bir iki el ateş etmiş. Silâh sesleri, hele de herkeslerin burnundan kıl aldırmadığı*,gözü sak yattığı*,diken üstünde oturduğu* bu günlerde kimi telâşlandırmaz ki?Dükkânını kapatan eve silâhını almaya koştu. Gene o civarlardaki Tuz Hanının önünde de bir Türk, bir Ermeni’yi öldürmez mi? Ahali*iyice telâşlandı,Tüm dükkânlar kapandı.Darabalar* indirildi.Herkes silâhlandı.Bir şaşkınlık,bir kargaşa bir karmaşa,heyecan,korku, tedirginlik, endişe, merak…Bu silâh sesleri,çoktandır düşmanların yüreklerde biriktirdiği kuru başkaldırı otlarını ateşlemeye yetti de arttı bile.Herkes silâhlandı.Tabii Ermeniler de…Türkler daha önce belirlenmiş mevzii ve siperlere çekildi.Ermeniler de. Fransızlar da. Eller tetikte, gözler ilerde, kulaklar kirişte* pür dikkat bekliyorlar.Daha önce görevi belirlenmiş bir tim Fransız kotrolündeki fırını ele geçirecek.Tim görevlileri sessizce fırına yaklaştı ve fırın ele geçirildi. İçerde bir subay ve yirmi kadar er var: “Eller yukarı!”Kaldırıldı.”Silâhlar aşağı!”İndirildi.“Haydi! Yürüyün! Doğru Hükûmet Konağına! Marş marş!”Tıpış tıpış yüründü! Ne de uslu bu Fransız –Ermeni askerleri !Hiç sesleri solukları çıkmıyor! Uslu uslu yürüydnlar !Burnundan kıl aldırmamak : Çok sinirli olmak,eleştiriye açık olmamak.Sak yatmak : Derin uykuya dalmadan yarı uyanık yatmak.Diken üstünde oturmak :Çok tedirgin,rahatsız,korkulu olmak. Öte yandan semt reisleri görev başında. Musullu Semtinin Reisi Durdu’nun oğlu Süleyman Ağa da görev taksimatını yapıyor; “Sen sen sen! Düztepe’ye!Sizler! Kurban Baba’ya! Sizler Mardin ve sizler Azaz Yokuşuna! Hepiniz Amerikan Kolejini ateş altına alacaksınız!”Herkes görev yerine gitti.Ermenilerin de yanına Fransız askerleri geldi.Mahalleler, sokaklar zaten ayrılmış.Kendirli Kilisesine giden yolun kuzey yanı Çınarlı Camii, ve batısındaki Nikogosyan Mektebi Türklerin, Kendirli Kilisesi Caddesinin güneyindeki evler Fransız ve Ermenilerin denetimi altında.Kozanlı Karakolu, Kozanlı Okulu, Paşa Konağı Türklerde. Kuzeyindeki binalar Ermeni ve Fransızlarca işgâl edildi. İki tarafın arasında sadece dar bir cadde var. Her iki taraf da savaşa hazırlıklıMazgallar açılıyor…Kürek, kazma, balyoz sesleri.Topraklar alınıp yanlara atılıyor.Şurası Ermeni evine gider: Kazıldı.Şurası açık arazi buradan kurşun yağar: Barikatlar* kuruldu!Antep daha önceden semt semt 27 bölgeye ayrılmıştı.Her bölgenin reislerini, onbaşılarını, erlerini,belirlemişlerdi gizliden gizliye. Ama artık gizlemeye,gizlenmeye falan gerek yok. Müdafa-i Hukuk Antep Heyet-i Merkeziyesi Müftü Zade Abdo Efendinin evinde toplandı:Ahali : Halk,topluluk.Daraba :Dükkan kapılarının üzerine çekilen iner-çıkar çinko kapıKulaklar kirişte : Çok dikkatli,uyanık,pür dikkat..