Türkiye Belediye Birliği ve Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Van'da düzenlenen kalkınmada Yerel Vizyon Bölgesel İstişare' toplantısında önemli mesajlar verdi. İzmir depreminin yürekleri yaktığını belirten Şahin, "İzmir depremi ciğerimizi yaktı. Umutla beklediğimiz Elif bebeğimiz müjdeyi verdi. Bugün de Ayla bebeğimiz müjdeyi verdi. İzmir depremi bir mucizenin adı oldu. Bizim mucizelerden ziyade acil önlemler almamız ve deprem için master planını hayata geçirmemiz gerekiyor. Deprem değil, bina öldürüyor. Biz Gaziantep'te çok hızlı deprem master planı yapma kararı aldık. Kiminle yapabiliriz diye de Belediyeler Birliği olarak MAM'a, yani Marmara Üniversitesi'ne gittik. Yaşadığımız birçok sorunu çözecek alt yapı var burada. Maalesef teori ile pratiği birleştirmede sorun yaşıyoruz" dedi.DEPREM DEĞİL, İHMAL ÖLDÜRÜYOR"İzmir depremi ciğerimizi yaktı. Umutla beklediğimiz Elif ve Ayda bebeğimiz müjdeyi verdi" diyen Şahin, "İzmir depremi bize şunu gösterdi. Koruyucu önlem almazsanız bunlar devam edecek mesajı verdi. O yüzden hem bakanlıklara hem valiliğimize ve belediye başkanlarımıza çok büyük işler düşüyor. Bu yaşadığımız bütün sorunlar bir sonuç. Artık dünya koruyucu tedbirler üzerinden gidiyor. Her depremden sonra canımız yanıyor. Ama 3-5 gün sonra her şeyi unutuyoruz. Buradan çıkıp bir an önce deprem hemen olacakmış gibi tedbirler almamız gerekiyor. Master planı yapılmalı. Deprem değil, bina öldürüyor, ihmal öldürüyor. Bu konuda genel kanaatimiz oluşmuş durumda. O zaman bunun gereği olarak deprem master planını çok hızlı bir şekilde hayata geçirmemiz gerekiyor" şeklinde konuştu. KORUYUCU TEDBİRLER ÖNEMLİŞahin devamla şunları söyledi: "Biz Gaziantep'te çok hızlı deprem master planı yapma kararı aldık. Kiminle yapabiliriz diye de Belediyeler Birliği olarak MAM'a, yani Marmara Üniversitesi'ne gittik. Yaşadığımız birçok sorunu çözecek alt yapı var burada. Maalesef teori ile pratiği birleştirmede sorun yaşıyoruz. Bizim çok hızlı şekilde araştırmaları hayata geçirmemiz gerekiyor. Herkesin kendi şehrinde bunu yapmaması gerekiyor. Biz buna karar verdik. Teknofest'te protokol imzaladık. Master planını hazırlayacağız. Depremde ne yapacağımızı bileceğiz bu sayede. En büyük mucize baştan koruyucu tedbirler almak. Bize düşen ne ise bu konuda sizlerin emrindeyiz. Büyük bir cehaletle de savaşınca işte sonuçlar karşımıza çıkıyor. Mucizeler bekliyoruz. En büyük mucize depreme karşı önceden önlem almaktır. Kalkınmada yerel vizyon bölgesel toplantılar. Dünya nereye gidiyor bunu anlamak lazım. Sınırlar kalktı diyoruz. Bunu anlamadan ne kentimizi, ne de bölgemizi yönetebiliriz. Yenilenmezsek yeniliriz. İşini en iyi yapanı severim diyor yüce Mevla. Neden bu maskeleri takmak zorunda kaldık. Bir virüs bütün planlarımızı bozdu. Başka hesap, bizi başka bir yere götürdü. Her gün bir felaket duymaktan yorulduk diyoruz. O zaman önümüzdeki yıl ne olacağını nerden bileceğiz" dediDEĞİŞİMİ GÖRMEK MUTLU ETTİŞahin, "Van bizim için çok kıymetli bir ilimiz. Van'a geldiğimizde ne kadar güzelleştiğini ne kadar değiştiğini gördüm. Yeni bakan olduğum dönemde Van'da deprem olmuştu. Bakanlık olarak aylarca burada çalıştık. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Van'ın yeniden yapılandırılmasına büyük gayret göstermiştik. O günden bugüne değişimi görmek bizi mutlu etti. Emeği geçenleri tebrik ediyorum. Hep birlikte bölge için, Van için daha ne yapabiliriz diye buradayız" dediTOPLUMSAL HUZUR ÖNEMLİKatıldığı Birleşmiş Milletler toplantılarını hatırlatan Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü: "Gittiğimizde konuştuğumuz toplumsal huzur, barış. Yalnız ekonomik kalkınmayla mümkün değil. Böyle olsa Amerika virüse karşı bu kadar çaresiz kalmazdı. Medikal sanayinin bu kadar yükseldiği aşı ne zaman bulunacak, yerli aşıyı ne zaman yapacağız, maskelerden ne zaman kurtulacağız, diye konuşuyoruz. Çevresel kalkınma doğayı koruyacağı, bu coğrafyadaki güzellikleri koruyacağız. Dünyanın her yerinde ayrı bir güzellik var. Her şey bize emanet. Çevreye dokunma, ekosistemi bozma diyor. Dünyayı cehenneme, cennete döndürmek de bizim elimizde. Bugün kişi başına düşen bin doların altında binlerce insan yaşamak zorunda. Sosyal adalık ve sosyal barış kelimelerde kaldı. 'İnsanı kalkınma' diyor, BM. İnsanı merkeze almazsan bugün başımıza bunlar gelir Güveni tesis etmezseniz hiçbir kalkınma modeli işe yaramıyor. Önce güveni tesis etmemiz geriyor. Bölgesel kalkınmada şunu gördük. Her bölgenin kendine göre özel modeli var. Yeni dünyada ne kadar altının var, ne kadar petrolün var o kadar zenginsen diye bir şey yok. Suyunu, toprağını ne kadar koruyorsun. Ne kadar önemli olduğunu gördük. İş makinesinin oluşturduğu gücü projelerle oluşturabilirsiniz. Biz sizlerin emindeyiz" HABER MERKEZİ