Sağlıkta Şiddet Yasasını, Türk Tabipleri Birliği’nin ve Tabip odalarının kazanımı olarak değerlendirdikleri belirtilen açıklamada,” Ne yazık ki çok sayıda meslektaşımızı, sağlık personelini şiddet nedeniyle kaybettikten; sonra; bu yasanın çıkarılmış olmasından buruk bir memnuniyet duyuyoruz”denildi.ÖFKEMİZİ HAFİFLETMEDİOda’dan yapılan açıklamada, Dr.Ersin Arslan’ın hayatının baharındayken 17 Nisan’da aramızdan ayrılmasının 8.yıl dönümü olduğu belirtilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:”Bir hasta yakını tarafından haince, kalleşçe planlanmış bir saldırı sonucu şehit verdik Sevgili Ersin’i. Bugün ‘’Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü ‘’. Geçen zaman ne acımızı, ne özlemimizi ne de öfkemizi hafifletmedi. 2007 yılından bu yana sağlıkta şiddetin önlenmesi, sağlık kuruluşlarının çalışma koşullarının güvenli ve sağlıklı hale getirilmesi için yoğun çaba gösterdik, birçok eylem yaptık. Sağlıkta şiddet yasası önerilerimiz ve taleplerimiz oldu. Ancak 10 yılı aşkın süredir, bu güne kadar caydırıcılığı sağlayacak düzenlemelerin yapılması talebimiz ısrarla görmezden gelindi. Ancak COVİD-19 salgını nedeniyle sağlık personelinin, yaşam riski altında ağır çalışma koşulları altında çalışmasına duyulan ihtiyacın görünür olduğu günlerde, bu yönde bir adım atılarak 15 Nisan 2020 tarihinde Sağlıkta şiddet uygulayanlara ceza arttırımını öngören yasa TBMM’de oy birliği ile kabul edildi.EMEĞİ GEÇENLERE TEŞEKKÜR EDİYORUZSağlıkta Şiddet Yasasını Türk Tabipleri Birliği’nin ve Tabip odalarının kazanımı olarak değerlendiriyor ve ne yazık ki çok sayıda meslektaşımızı, sağlık personelini şiddet nedeniyle kaybettikten; sayılamayacak kadar çok sağlık personeli fiziki ve ruhsal olarak yaralandıktan sonra; bu yasanın çıkarılmış olmasından buruk bir memnuniyet duyuyoruz. Yine de bu burukluğumuza rağmen yıllardır şiddete uğrayan ve mağdur edilen binlerce hekim ve sağlık çalışanı adına bu düzenlemenin yasalaşmasında emeği geçen, TTB hukuk bürosu ve TBMM’de gündem yapan hekim milletvekilleri başta olmak üzere olumlu oy kullanan bütün parti temsilcilerine teşekkür ediyoruz. Ayrıca şiddetti önlemede koruyucu caydırıcı yasaların tek başına yeterli olmayacağını bununla birlikte şiddete neden olan sağlığın alt yapısal sorunlarının acilen çözülmesini, popülist politikaların ve söylemlerin acilen gözden geçirilmesi gerektiğini hatırlatmak istiyoruz.”