OSYÖV Mütevelli Heyet Üyesi ve Gaziantep Destekleme Derneği Başkanı Necati Binici, hazırlanan raporun ilimizdeki KOBİ’lere büyük katkı sağlayacağını belirterek "bu rapor KOBİ'lerin nefes borusu olacak. Yeter ki, hayata geçirilecek adımlar atılsın" dedi. Binici, Türkiye’de kayıtlı olarak faaliyetlerini sürdüren şirketlerin yüzde 99,8’inin KOBİ olduğuna dikkat çekerek, bu nedenle KOBİ’lerin sürekliliği ve faaliyetlerinin devamlılığının ülkemiz için oldukça kritik olduğunu belirtti.

Raporda ekonomi yönetimine bu süreçten çıkmak için kısa orta ve uzun vadeli üç aşamalı bir plan oluşturması gerektiğinin önerildiğini belirten Binici, KOBİ’lerin de aktarılan parasal kaynakları mevcut borçlarını kapatmak için değil yeni duruma adapte olmak için kullanmaları gerektiği uyarısında bulunulduğunu söyledi. Binici, KOBİ’lere sadece para değil dijital dönüşüm desteği verilmesinin de önemine işaret edilen raporda, tedarik zincirinin kırılmaması için eğitim, kaynak ve bilgi desteği sağlanmasının da önerildiğini ifade etti.

ÜLKEMİZDE ŞİRKETLERİN YÜZDE 99,8’İ KOBİ

Türkiye Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler Serbest Meslek Mensupları ve Yöneticiler Vakfı (TOSYÖV) Mütevelli Heyet Üyesi ve Gaziantep Destekleme Derneği Başkanı Necati Binici, Prof. Dr. Işın Çelebi, Ayfer Yılmaz, Ali Coşkun,Ahmet Kemal Tanrıkulu, Hilmi Develi, Prof. Dr. Tamer Müftüoğlu, Prof.Dr. Ramazan Aktaş ve Ferit Parlak tarafından hazırlanan raporun ana hatlarıyla ilgili bilgi verdi. Türkiye’de kayıtlı olarak faaliyetlerini sürdüren şirketlerin yüzde 99,8’inin KOBİ olduğuna dikkat çeken Binici, bu nedenle KOBİ’lerin sürekliliği ve faaliyetlerinin devamlılığının ülkemiz için oldukça kritik olduğunu belirtti.

Binici, ekonomi yönetimi ve KOBİ’lere yönelik önerilerin yer aldığı raporun ana hatlarıyla ilgili şu bilgileri verdi:

FİRMALAR KENDİLERİNİ HAZIR HALE GETİRMELİ

*Üretim ve siparişlerde belirli bir zaman süresince büyük artış yaşanmaması ihtimali vardır. Bu süreçte firmaların bakım-onarım, iş güvenliği gibi alanlara biraz daha ağırlık vererek olası büyük talep canlanmasında üretime geçip hızlı tepki verebilecek kapasiteyi sağlamalarında yarar vardır. Uzun vadede küresel ölçekli durgunluk sonrasında dış ticarette önemli hareketlenmeler beklenebilir. Bundan dolayı dış ticaret konusunda vergi, gümrük ödemeleri gibi hususlarda büyük teşvikler sunulabilir. Firmaların da kendilerini bu fırsatları sürdürülebilir avantaja çevirecek şekilde hazır hale getirmesi önemlidir.

TEŞVİKLER DEVAMLI OLMALI

*Devletin sağladığı teşvik paketleri, şirketlerin likiditelerinin bozulmaması açısından önemli. Bu konuda tüm finansal kuruluşlar aracılığıyla kontrollü bir şekilde olmak kaydıyla düşük maliyetli ve daha uzun vadeli kredilerin kullandırılması da söz konusu olmalıdır. Bu süreçte ayrıca devletin sağladığı teşviklerin devamlı olması da salgın sonrası sürecin hızlı atlatılması için gereklidir. KOBİ’ler bu teşviklere başvururken yapacakları projeleri planlamalı ve teşvike neden ihtiyacı olduğunu anlatmalıdır.

KOBİ’LERİN ÖNCEKİ BORÇLARI YAPILANDIRILMALI

*Şeffaflık bu süreçte hem devlet için hem de şirketler için faydalı olacaktır. Kısa çalışma ödeneğinin belirli müddet daha devam ettirilmesi de finansal olarak oldukça gerekli bir destektir. Bu finansal destek paketlerine ek olarak tüm firmalara vergi oranlarında azaltılmaya gidilmesi, enerji ve hammadde kullanımlarına yönelik teşvikler ve vergi desteklerinin sağlanması gereklidir. Yetkili devlet kurumları KOBİ’lere yönelik düşük faizli ve ödeme vadesi salgın etkilerinin bitimine göre düzenlenmiş kredileri ulaşılabilir kılmalıdır. Kredi kolaylığının sağlanmasına ek olarak KOBİ’lerin önceki borçlarının ödeme planlarında yapılandırmalara da gidilmesi süreklilik için gerekli koşullardandır.

HİJYENE YÖNELİK DÜZENLEMELER YAPILMALI

*KOBİ’lerin yeni politikalarında artık çalışanların ve müşterilerin hijyenini ve sağlığını korumaya yönelik düzenlemeleri yapmaları gerekiyor. Bu yönde çevrimiçi alt yapıların oluşturulması ve sürdürülmesine yönelik gerekli maddi teşviklerin yanında KOBİ’lere sistemsel eğitimlerin de verilmesi önem arz etmektedir. Buna ek olarak, KOBİ’lerin yeni politikalarında çalışanların ve müşterilerin hijyenini ve sağlığını korumaya yönelik düzenlemeleri yapmaları gereklidir.

MÜŞTERİ POTANSİYELLERİ DAHA İYİ İNCELENMELİ

*Özellikle ulaşım, turizm, restoran ve mağazacılık gibi hizmet yoğun sektörlerin müşteri potansiyellerini daha iyi incelemeleri gereklidir. Müşterilerinin gelirlerinde azalış olma ihtimalini dikkate alarak uygun fiyatlı ürün veya paketler sunarak olası müşteri sayısını artırabilirler. Bu tür şirketlerin hijyen kurallarını eksizsiz uygulamaları tüketici nezdinde bu uygulamaları kabul ettirmeleri taleplerinde artış için önemlidir.

ALACAKLAR KONUSUNDA DÜZENLEMELER YAPILMALI

*İmalat alanında faaliyet gösteren KOBİ’ler için üretim devamlılığı oldukça önemlidir. Bunun için tedarik zinciri yönetiminin ve gerekli üretim materyallerinin zamanında ulaşılabilirliği kritiktir. Bu süreçte tedarik zincirindeki anlaşmalar yeniden yapılandırılmalı, alınan siparişlerin zamanları da düzenlenmelidir. Ek olarak vadeli satış yapan tüm şirketler için alacaklar konusunda da düzenlemeler yapılmalıdır.

İLAÇ SEKTÖRÜNDE YATIRIMLAR ARTIRILMALI

Teknoloji ve sağlık sektörlerinde faaliyet gösteren KOBİ’ler AR-GE faaliyetlerine yönelik yatırımları artırmalıdırlar. Örneğin ilaç sektöründe aşı ve tıbbi malzeme üretiminde AR-GE’nin önemi büyüktür. İlaç sektöründe salgına yönelik etkilerin azaltılması ve hatta bitirilmesi amacıyla yatırımlar artırılmalıdır. Bu konuda faaliyet gösteren KOBİ’lere maddi teşviklerin verilmesi ve buna ek olarak akademik anlamda mentörlük gibi danışmanlık desteklerinde bulunulması kritik bir adım olacaktır.” Meral KINACILAR