Tarım ve hayvanlığına sahip çıkılmadığını belirten Türkman, "Dağda ot yok, mera alanları kapatıldı, vatandaş mecburen hayvanını kesiyor satıyor ve hayvancılığı kapatıyor. Bu gidişle yiyecek et bulamayacağız" dedi. Türkman "Vatandaş hayvanına verecek yem bulamazken, ithalattan bahsediliyor. Önümüz Kurban Bayramı, inanılmaz bir yıkım olacak. Çünkü vatandaşın olmayan alım gücü ile hayvanlar elde kalacak. Zaten şu anda kesimlik hayvan fazla yok. Cuma günü tokluk koyun 57 TL iken cumartesi 62 TL’ye çıktı. Yani yüzde 20’lik oranında zam yapıldı. İnsanların cebine parası yok, alım gücü yok” diye konuştu. Türkman Köylünün hayvanlarına verecek yem bulamadığını zaten birçok mera alanının da kapatıldığını sözlerine ekledi,TELEFONLARI ISIRMAYA BAŞLAYABİLİRİZ“Yıllarca TV programlarında baş köşeye oturtturulan 'benim oyum ile çobanın oyu bir mi?' düşüncesinde olan, isminin önünde bir sürü unvan yazan şahıslar konuşmalarında, Türkiye'nin 2 ton buğday satıp 1 telefon almasını eleştirip, küçük ama fiyatı yüksek katma değerli ürünler üretmemiz gerektiğini belirttiler. Oysa görmezden geldiğimiz, feryadını duymadığımız çiftçiyi, çobanı dinleseydik doğduğumuz topraklarda doyacaktık. Artık elimizdeki telefonları ısırmaya başlayabiliriz” dedi.
ÜRETİM MERKEZLERİ KURUTULDUGaziantep Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Osman Türkman, geçtiğimiz yıl 800 bin küçükbaş hayvanın kesildiğini belirttiği açıklamasında şunları söyledi: “Bu rakam bu Kurban Bayramı'nda çok düşecek. Kimse geçen yıl gibi bir Kurban Bayramı geçileceğini düşünmesin. İnanılır gibi değil ama dişi koyunları besiye alıyorlar. Çünkü mevcudun yemini karşılayamıyorlar. Sonra da ithalat diyorlar. Bir acı gerçek ise büyükbaş hayvanların kesildiği asıl üretim merkezini kuruttular. Maalesef 1,5 milyona yakın dişi damızlık kesildi. Dişi inek kesilmesi ise sıkıntıları farklı noktalara taşıdı”EVDEKİ BULGURDAN OLDUK“İthalat yerine üreticiye arpa ve yem desteği verilsin” diyen Türkman, “Dağda ot yok. Vatandaşlar mecburen kesiyor, satıyor ve kapatıyor. Böyle giderse yiyecek et bulamayacağız. Geldiğimiz nokta itibariyle telefonu üretemediğimiz gibi en iyi bildiğimiz iş olan tarım ve hayvancılığa sahip çıkamayarak evdeki bulgurdan da olduk. Yıllarca TV programlarında baş köşeye oturtturulan 'benim oyum ile çobanın oyu bir mi?' düşüncesinde olan isminin önünde bir sürü unvan yazan şahıslar konuşmalarında; Türkiye'nin 2 ton buğday satıp 1 telefon almasını eleştirip, küçük ama fiyatı yüksek katma değerli ürünler üretmemiz gerektiğini belirttiler. Oysa görmezden geldiğimiz, feryadını duymadığımız çiftçiyi, çobanı dinleseydik doğduğumuz topraklarda doyacaktık. Artık elimizdeki telefonları ısırmaya başlayabiliriz” şeklinde konuştu. LEYLA ÖZEKŞİ POLAT