
BEZMİ ÖZKA
SUÇ CEZASIZ KALMAZZZ!Bir ülkede işini yaptığı için insanlar "öldüresiye" biçimde saldırıya uğruyorsa, hele yanında bulunan eşine de aynı yöntemle...
SUÇ CEZASIZ KALMAZZZ!
Bir ülkede işini yaptığı için insanlar "öldüresiye" biçimde saldırıya uğruyorsa, hele yanında bulunan eşine de aynı yöntemle saldırı yapılıyorsa, bunda bir "gariplik" var demektir! Hele böylesine hunharca bir harekete tevessül ettikten sonra mütecavizler hala elini kolunu sallayarak dolaşabiliyorsa, bir değil birkaç gariplik olduğunu söylemek mümkündür...
Şaşırmamak, hayrete düşmemek mümkün değil!
Böylesi"gariplik" Türkiye'de değil de, bir başka ülkede olsa, yer yerinden oynardı.
Neden bahsettiğimi anladığınızı sanıyorum...
Gaziantep'te işini, sadece işini yaptığı için iki zorba tarafından evinin önünde gerçekten öldüresiye saldırıya maruz kalan Ökkeş Özekşi ve eşinden bahsediyorum. Bundan tam 12 ay, yani tamı tamına bir yıl evvel meydana gelmiş cana kasıt bir tecavüz olayı, hala aydınlanamamış, hala "faili meçhul" olaylar arasından çıkarılamamışsa ortada vahim bir durum var demektir!
Ökkeş Özekşi patronum olduğu için yazmıyorum.
Olay Ökkeş Özekşi'nin değil, bir başka "gazeteci" arkadaşımın başına gelmiş olsa idi, tavrım değişmezdi...
Şiddetin hakim olduğu ortamlarda, insanın sığınacağı tek dayanak "adalettir!"
Adalet deyip geçmeyelim.
İster gazeteci, ister sade vatandaş olsun; bir insan haklı ya da haksız bir şekilde tecavüze uğramışsa, bunun "infaz boyutunu" adalet tayin eder.
Eline silah, taş ya da sopa tutuşturularak birilerini birilerinin üzerine göndermek adaleti hiçe saymak anlamına gelir ki, Ökkeş Özekşi ve eşinin bir yıl önce saldırıya uğrama olayında bu fiil işlenmiştir!
Adaletin "kesintiye" uğramaması için çaba sarfedenler için de durum farklı değildir...
HAKLIYI HAKSIZI KANUN BELİRLER
Ökkeş Özekşi'yi savunmak gibi bir lüksüm yok! O, dünkü "haftaya bakış" köşesinde bir yıl önce meydana gelen tecavüz olayı ile ilgili söylenmesi gereken her şeyi söyledi.
Aradan geçen koskoca bir yıla rağmen, suçluların yakalanacağına inandığını, yürekli ve yiğit bir biçimde tüm samimiyeti ile bir kere daha tekrarladı...
O yazısından sonra kendisine bir kere daha saldırırlar mı saldırmazlar mı bilmiyorum. Böyle bir endişem de yok!
"Kul kaderini görür!"
Bir ülkede, bir gazeteci doğru bildiğini söylediği için saldırıya uğrayacaksa bunu en ince detaylarına kadar düşünmek gerekir.. Ama böyle şerefli bir iş yapıyor ve toplum çıkarlarını ön planda tutan bir politika izliyorsa, o zaman varsın uğrasın..
Galiptir bu yolda mağluplar...
Aradan bir yıl geçti diye umutsuzluğa kapıldığımızı, ya da unuttuğumuzu zannetmesinler diye tekrar söylemek istiyorum:
Bu kadar zorbalığa rağmen, Türkiye'nin bir "hukuk ülkesi" olduğuna, Gaziantep'te de olsa işlenmiş bir suçun faillerinin yakalanarak er geç kanun karşısına çıkarılacağına inanıyoruz.
Sadece insani bir suçtan dolayı değil, suçun her türlüsünün "karşılıksız" kalmayacağına dün olduğu gibi bugün de inandığımızın bilinmesini istiyoruz.
Galiba bu işte öncelikli görev de Sayın Gaziantep Valisine düşüyor..
Çünkü birinci adresi kendisi görüyorum..
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.