Kişi içmediği sürece iyidir ancak tekrar içerse aynı bağımlılık sürecinin içine tekrar girmiş olur. Bu nedenle tekrar kullanmayı önlemek ve bunun uzun süre boyunca olmasını sağlamak tedavinin önemli aşamalarındandır. Örneğin, şeker hastalığını düşünün. Bu kronik bir hastalıktır ve kişi tatlı yiyecekler tüketmediği zaman iyidir. Ancak bir gün diyetini bozarsa ve tatlı tüketirse şekeri yükselecek ve sağlığı riske girecektir. Alkol ve madde bağımlılığı da benzer şekilde kronik bir hastalıktır. Kişi kendini devamlı olarak bu maddelerden uzak tutmayı öğrenmelidir. Bıraktıktan sonra uzak durmak için kişilerin hayatlarında bazı değişiklikler yapmaları gerekebilir. Arkadaş ortamlarından uzaklaşmaları, çevrelerini değiştirmeleri gibi kendilerine alkol ve maddeyi hatırlatan durumlardan kaçınmaları gerekir. Nasıl ki bir önceki örnekteki şeker hastası, çikolata dükkânına girdiğinde kendini tutması daha zor olacaksa, maddeyi bırakmış bir kişi için de madde kullandığı kişilerle birlikte olmak ve aynı ortamlara girmek onu zorlayacaktır. Çoğu zaman alışkanlıklardan kurtulmak ve yerine yenilerini edinmek kişi için zordur. Tedavide psikolojik destek, kişinin yaşamını yeniden düzenlemesi sürecinde de önemli olacaktır.Bağımlılık tedavisinde kişinin tedaviye uyumu ve kişinin motivasyonu oldukça önemlidir. Alkol ve madde kullanıcıları ‘bu hastalığın bir tedavisi olmadığı' düşüncesindedir. Bu yanlış bir düşüncedir! İstekli ve kararlı olmak tedaviyi mümkün hale getirir.Bağımlılık, şeker hastalığı gibidir. Tamamen iyileşmez ama düzelir.Tedaviye uyum sürecinde şeker hastalarının uyuşturucu madde kullananlara kıyasla tedaviye daha uyumsuz olduğu araştırmalarda gösterilmiştir. Fakat uyuşturucu madde kullanımında hastalığın tekrarı sadece fiziksel sorunlardan ibaret değildir. Sosyal, ekonomik ve adli sorunlar da beraberinde gelir. Diğer hastalıklara kıyasla uyuşturucu madde kullanımı, kişinin kendisinde ve ailesinde büyük yıkıma yol açtığı ve yaşam kalitesini düşürdüğü için hastalığın tekrar etmesi daha önemli hale gelir.Bağımlılığın tedavisi uzun bir süreç gerektirir. Kişi tedavide ne kadar uzun süre kalırsa başarılı olma ihtimali de o kadar artmış olur. Başarılı bir sürecin devamı için kişinin kendisine bağımlı olduğunu hatırlatması, tedaviye uyum göstererek süreci yarıda kesmemesi gerekir. Tedavinin başarılı olmasını etkileyen en önemli faktör ise kişinin istekli ve kararlı olmasıdır.Tedavi süresince kişinin hayatındaki değişimlere ailenin de uyum sağlaması gerekir. Bu nedenle ailenin desteğinin sürece etkisi büyük önem taşır. Tedavinin türü kişiden kişiye değişiklik gösterir. Bu nedenle kişinin neye ihtiyacı olduğu, içinde bulunduğu çevre ve riskler göz önünde bulundurularak en uygun tedavi yöntemi uygulanmalıdır. Kişinin tedavi sürecinde profesyonel destek almasının iyileşme şansını arttırdığı unutulmamalıdır.