Yeni bir yılın ilk Haftaya Bakış’ından merhaba. Önce yeni yıl nedeniyle Gaziantep'i ekonomik ve siyasi yönlü olarak bir gözden geçirelim, sonra siyasete dönelim.. Hepimiz çok iyi biliyoruz ki, 2020 yi, genellikle yaşattığı acılarla geride bıraktık. Sadece Türkiye değil elbette, Korona belasının sardığı dünyada hayatını kaybedenlerin sayısını bile öğrenemez olduk. Sokaklar işsiz doldu, esnaf kendi kaderine terkedildi. Bu illet ile birlikte gelişmiş ve sistemli çalışan ülkelerde yaşayan vatandaşlar, genellikle ekonomik olarak Türkiye’deki kadar fazla sıkıntı yaşamadı. Çünkü devlet onların ekonomik kayıplarını telafi etti. İşyerleri kapansa bile, firma sahiplerine destek verirken, çalışanlarını parasız bırakmadı. En somut örnek Almanya tabii. EN BÜYÜK DARBEYİ ESNAF VE SAĞLIK ÇALIŞANLARI YEDİ Kestirmeden gidecek olursak, Türkiye’de özellikle esnaf kesimi perişan edildi. Çok sayıda işyerleri kapandı, buralarda çalışanlar işsiz kaldı. Ve ülkenin temel direkleri adeta çökertildi. Bunun yanısıra sağlık çalışanları önce kahraman ilan edilirken, sonra sahip çıkılmayarak kendi kaderine terkedilen konuma düşürüldü. Üstelik dünyada Covid’den dolayı en çok hayatını kaybeden sağlık çalışanları ülkesi oluverdik. Yani anlayacağınız güzel günler yerine acılarla dolu bir yıl yaşadık. Yaşlı, genç çok yakın dostlarımızı kaybettik. Umarım 2021 de sağlık ve ekonomik yönlü sorunlar azalır, normale dönülür. ORGANİZE SANAYİ YÜZ GÜLDÜRDÜ Gaziantep’e genel olarak göz attığımızda, sanayi dışında iyi giden bir şey olduğunu söyleyemem. Böyle zorlu bir dönemde OSB’nin başarılı olması, Cengiz Şimşek başkanlığındaki yönetimin izlediği başarılı politika kadar, sanayicilerin de ihracat konusundaki inanılmaz azmi, kentimiz adına önemli bir kazanç oluşturdu. Elektrik tüketiminin zirve yapması bunun en güzel belgesidir. Zaten Vali Davut Gül de "Bu değer Gaziantep OSB için tüm zamanların en yüksek tüketimidir" dedi. OSB Başkanı Cengiz Şimşek ise yatırım, üretim ve istihdamda genel anlamda sıkıntı yaşansa da Gaziantepli sanayicilerin bu zorlu süreçte önemli başarılara imza attığını dile getirdi ve “Elektrik üretimimiz ciddi anlamda arttırmıştır. Bu da Gaziantep müteşebbisinin ne kadar geliştiğine önemli bir işaret olarak karşımıza çıkarıyor” diye konuştu. Keşke esnaf için de aynı şeyleri yazabilseydik ama maalesef bu dönem esnafın çöküş dönemi olmuştur. SİYASETTE PARTİLER YİNE HALKTAN UZAK KALDI Ekonomiyi kenara koyup siyasete bakacak olursak, bir türlü düzene oturtulamayan CHP’nin beceriksiz genel merkez anlayışı ile kentte esamesinin okunamaz hale geldiğini belirtmeliyim.. Arasıra iki Milletvekilinin açıklamaları olmasa millet CHP’yi iyice unutacak.. 2020 de AK Parti’nin kent sorunları konusunda ‘duymaz-görmez- söylemez’ tavrının devam ettiğini, inşallah 2021 de ‘duyan-gören ve söyleyen’ haline dönüşerek partililer dışında da bir dünyanın var olduğunu görmelerini isteriz tabii. Sıralamayla gidecek olursak, HDP’de Milletvekili Mahmut Toğrul’un kent sorunlarındaki hassasiyeti ve bunları hem mecliste hem de yayınladığı bültenlerde dile getirmesi dışında partide bir hareket görmediğimi söylemeliyim... MHP’nin bir zamanlar kentin sorunlarını CHP’yi bile geride bırakarak sürekli gündeme taşıma politikasının bittiğini görsem de, en azından iki Milletvekilinin bu yönde ara sıra ses vermesiyle teselli bulduğumuzu belirtmeliyim. İYİ Partililer Ümit Özdağ olayı ile eski havasından uzaklaştığına inanmasalar da, ben özellikle mevcut yönetim kademesinin partideki heyecanı tekrar canlandırma konusunda yeterli olmayacağını düşünüyorum. ALİ BABACAN’I ANLAMAK Yeni partiler konusunda iki kelam edecek olursak, Ahmet Davutoğlu’nun Gelecek Partisi’nin, Ali Babacan’ın DEVA partisiyle çok farklı bir görüntü içinde olduğunu söyleyebilirim. Her iki partinin ortak noktası Gaziantep’te emanet ettiği kişilerin AK Parti’den kopmuş olmaları. Burada dikkat çeken en önemli unsur, Ahmet Davutoğlu’nun çizgisinin belli, Ali Babacan’ın ise belli olmayışı. Bir bakıyorsunuz kararsızlar ve genç kitleyi heyecanlandırıp umutlandırıyor. Bir bakıyorsunuz yaptığı konuşmalarla insanları şaşırtıyor, kafasını karıştırıyor. İlk adımın atıldığı partide gençlere yer vermesi ve AK Parti’ye benzemeyen bir politika izleneceği görüntüsü, ilerleyen süreçte yerini popülist anlayışa terk ediyor. Ve bu görüntü, yeni arayışlar içinde olan insanlara fren yaptırıyor. MODEL, KÜÇÜK AK PARTİ MODELİ GİBİ Hele son genel kurulda Babacan’ın yaptığı konuşma kafaları iyice karıştırdı. Durup dururken türban meselesini gündeme getirerek ağlama görüntüsü vermesi inandırıcı gelmedi. Özellikle DEVA’ ya ekonomi yönlü üretken politikalar ve projeler için umut bağlayanlar hayal kırıklığı yaşadı. Toplumun yaşadığı sıkıntıları, böylesine önemli bir genel kurulda somut verilerle ve çözüm önerileriyle sunması beklenen Babacan, sadece partililerini değil DEVA ’ya geçmeyi düşünenlerin de kafasında soru işaretleri oluşturdu. Böyle yaparak küçük AK Parti modelini benimsediği işareti veren Babacan’ın Kürt oylarına da göz dikmesi, çoğu kişiye “ne yapmak istiyor” dedirtti. Hatta bazı çatlak sesler, “tekrar AK Parti’ye dönerse şaşırmayın” demeye başladı. GAZİANTEP YOK SAYILDI, TEŞKİLAT AĞIRLIĞINI KOYAMADI Bir şey daha var söyleyeceğim. Ali Babacan’ın ayrıcalıklı şehir dediği Gaziantep’in genel kurulda yok sayılmasına göz yumduğunu belirtmeliyim. Çünkü 50 kişilik GMYK’ya bir tane Gazianteplinin alınmayışı bunun belgesidir. Bunda elbette teşkilatın ağırlığını hissettirmeyişinin rolü var. Ama parti kurucuları arasında bulunan Alper Akalın’ın bile GMYK listesi dışında bırakılması hoş görülemez. Aslında bu durum, Gaziantep’in yeterli lobi ve kulis faaliyetleri konusunda çok etkisiz kaldığını gösterir. Her ne kadar Ali Babacan’ın etrafı bir dönem AK Partinin ağır topları Nihat Ergün, Sadullah Ergin, Mustafa Yeneroğlu ve İdris Şahin ile Mehmet Emin Ekmen tarafından sarılmış olsa da, Gaziantep teşkilatı ağırlığını koyabilmeliydi. Çok net söyleyebilirim, söz verildiğini öğrendiğim İrfan Cenger olmuyorsa, Ertuğrul Kaya veya bir kadın delege 50 kişilik GMYK’ya girebilirdi. Bir şey daha söylemeliyim tam sırası gelmişken. Eğer Necati Binici genel kurul delegeleri içinde olsaydı, Ankara’da ne yapar eder Gaziantep’in saf dışı bırakılmasının önüne geçerdi. Çünkü bu işler tecrübe kadar oyunun kurallarını bilmekten geçer. Son diyeceğim DEVA partisi genel başkanı Ali Babacan için kafalar karışmış, buna mukabil Gaziantep saf dışı bırakılmıştır.

HEPİNİZE SAĞLIKLI HAFTALAR