Passachusetts General Hospital'dan Gastroenterolog Dr. Trisha Pasricha, aç karnına içilen kahvenin olası zararlarını The New York Times'a anlattı. Pasricha, birçok insanın sabahları bir fincan kahveyle güne başladığını aktararak, sosyal medyada bir şeyler yemeden içilen kahvenin bağırsaklara zarar verebileceği, şişkinlik, akne, saç dökülmesi, anksiyete, tiroid sorunları veya ağrılı regl dönemleri gibi diğer hastalıklara katkıda bulunabileceği fikrinin, kuşku kadar popülerlik de kazandığını söyledi. Amerikan Gastroenteroloji Derneği yönetim kurulu üyesi Dr. Kim Barrett, araştırmacıların 1970'lerden bu yana kahve içmenin yararlarını ve zararlarını, özellikle de bağırsaklarla ilgili olanlarını araştırdıklarını söyledi. Öte yandan midenin kahve de dahil olmak üzere her türlü tahriş edici maddeye karşı dayanıklı olduğu kaydedildi. Dr. Barrett, "Midenin kendini korumak için pek çok yolu vardır" diyerek, şunları söyledi: "Örneğin, mide zarı ile yediğiniz şey arasında güçlü bir kalkan oluşturan kalın bir mukus tabakası salgılar.Bu kalkan aynı zamanda mideyi yiyecekleri parçalamak için gereken kendi doğal asidik ortamından da korur. Midenin savunmasının aşılması için çok sert bir madde tüketmeniz gerekir çünkü mide sürekli olarak olumsuz ve zarar verici bir ortamdadır." KAHVE BAĞIRSAKLARI NASIL ETKİLER?Dallas'taki Baylor Üniversitesi Tıp Merkezi'nden İç Hastalıkları bölümü şefi Dr. Byron Cryer ise, alkol, sigara dumanı ve bazı nonsteroid antienflamatuar ilaçlar gibi tahriş edici maddelerin midemizin doğal savunma mekanizmalarını değiştirdiği ve iç yüzeyine zarar verdiğinin iyi bilindiğini söyledi. Bazı tahriş edici maddeler mideyi asit ve ülser oluşumuna karşı daha savunmasız hale getirebilirken, çok sayıda büyük çalışma kahve için böyle bir durumun söz konusu olmadığını ortaya koydu. Örneğin; 2013 yılında Japonya'da yaşayan 8.000'den fazla kişi üzerinde yapılan bir çalışmada, günde üç veya daha fazla fincan içenler arasında bile kahve tüketimiyle mide veya bağırsakta ülser oluşumu arasında önemli bir ilişki bulunamadı. Dr. Cryer, "Konsantre halde bile olsa kahvenin midede nesnel bir hasara yol açması muhtemel değildir" dedi. SORUN TEŞKİL EDEBİLİRDr. Cryer, sözlerine şöyle devam etti: "Bununla birlikte, kahvenin bağırsak üzerinde bir etkisi var; kolonu hızlandırabilir, bağırsak hareketini tetikleyebilir ve midede asit üretimini artırır. Bağırsakların dışında, kahveden alınan kafeinin kalp atış hızını ve kan basıncını artırdığı iyi biliniyor. Kahve, yatma vaktine çok yakın içildiğinde uykuyu bozabilir; ancak bu değişiklikler geçicidir." Dr. Trisha Pasricha, pH değerinin biraz daha düşük olmasının mide zarı için bir sorun teşkil etmese de, asitten kaynaklanan hasara karşı çok daha savunmasız olduğu için yemek borusu zarı için bir sorun teşkil edebileceğini söyledi. Pasricha, "Ayrıca, birkaç çalışma kahvenin yemek borusunu mideye bağlayan sfinkteri gevşetip açabileceğini göstermiştir; bu da varsayımsal olarak mideden gelen asidin yemek borusuna daha kolay sıçramasına ve hoş olmayan mide ekşimesi semptomlarına neden olabilir. AA