Geçtiğimiz hafta ulusal bir basın kuruluşunun yayınladığı haberleri izlerken bir habere gözüm takılıverdi.Hakkarinin Yüksekova ilçesinde aynı okulda eğitim gören 4 kardeşi,hiç aynı anda okulda göremeyen öğretmenlerin,bu garip durumu çözmek için çocuklarının evlerine gitmeleriyle içler acısı görüntüler ortaya çıkıyor.4 Çocuk için sadece 2 adet ayakkabı ve elbise var.Çocuklar bu 2 ayakkabı ve montu dönüşümlü olarak kullanarak okula gidiyorlar.Bu durumu gören öğretmen ve okul yöneticileri kendi imkanları ile çocuklarımızın giyim ihtiyaçlarını hemen gideriyor,bu içler acısı durum birçok haber bülteninde yayınlanıyor.Devletimizi yöneten,koca koca koltuklarda oturan küçük küçük insanlara,o sıcak ortamda bir eli yağda bir eli balda iken ülkemizin durumu çok iyi,Türkiye gelişiyor,büyüyor diyenler bu haberi izlemiş midir bilemiyorum ama herhalde bu olaylar karşısında pek rahatsız olmuyorlar,içleri sızlamıyor olmaları gerek ki,pişkin pişkin orada burada pembe senaryolar düzmeye devam ediyorlar.Yukarıda saydığım olay gibi binlercesi Anadolu topraklarında yaşanıyor ve yaşanmaya devam ediyor.Allah devletimizi yönetenler birazcık vicdan verir inşallah,zor durumda olan gariban vatandaşımıza da çalışıp kazanacağı güzel işler,güzel ömürler verir inşallah.Türkiyede insanca,onurlu şekilde yaşayabilmenin ne kadar zor olduğunu,insan canına ne kadar değer verildiğini hepimiz bilsek de,yine de iyi temennilerde bulunmaktan başka çaremiz yok…Gelelim bu haftaki esas konumuza.Çok zengin bir toplum değiliz,yardıma ihtiyacı olanlarımızın sayısı genel nüfusa oranla çok büyük oranlarda olduğundan ve devletimizi yönetenlerin oy kapmak temasıyla sosyal devleti zemine oturtmaları sebebiyle sivil toplum kuruluşlarının üzerine büyük yükler yüklenmekte.Birçok vakıf,dernek bu konuda faaliyet gösteriyor.Bazen duyarlı vatandaşlar illa bir dernek,vakıf olmasına gerek var mı diyerek kendi çabalarıyla yoksula yardım etmeyi kendilerine bir görev biliyorlar.Sosyal medya sitesi Facebook üzerinden yardımlaşma duygusuyla örgütlenen bir hareketin hikayesini sizlerle paylaşmak istiyorum.”Sadaka Veren Gönüller Birleşiyor” adı ile kurulan bir grup var,bu grubun ana teması unuttuğumuz sadaka kültürünün yeniden canlanması,çocuklarımızın harçlıklarından belirli bir oranda kendi inisiyatifleri ile elindekini paylaşmasını öğrenmesi,yardımlaşma duygusunun aşılanması amacıyla bir organizasyon yapılıyor.Tabi olay sadece çocukların yardımlaşma duygusunu öğrenmesinden ibaret kalmıyor.Gruba şimdiye kadar üye olan yaklaşık 65 birbirini tanımayan kişi her ay 30 lira düzenli sadaka verip,bunun grup bünyesinde toplanıp,toplanan paraların ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması için kura ile yine grup üyesi kişilere dağıtım görevinin verildiği aylık toplantılar halinde bu hareketin küçük paralarla ne kadar güzel işler yapılabildiğini görmek benim de çok dikkatimi çekti ve bu güzel insanlarla birlikte olabilmek adına hemen ben de grupla irtibata geçerek onlara dahil olmak istedim.Bu hareketin başlamasına vesile olan S.M.M.M.Nizamettin Bozkurt ağabeyimiz büyük bir titizlikle organizasyonun işlemesinde emek sarf ediyor.Her üyeden gelen parayı itina ile toplayıp,herkesin huzurunda şeffaflıkla hesabı verip,sadaka dağıtımlarının yine grup üyelerinden her ay oluşan 3er kişilik ekiplerle dağıtılmasına vesile oluyorlar.Bu harekete küçük,büyük herkesin üye olabileceğini,kapılarının herkese açık olduğunu belirtiyor.Nitekim geçtiğimiz hafta yaklaşık 65 kişiden toplanan sadakaların infakı 240 Suriyeli yetim çocuğun mont ihtiyacının karışlanmasına vesile oldu.Yardıma ihtiyacı olan bu kadar insanın yaşadığı bir ülkede yaşayıp,elindekini olmayanla paylaşmak için yarışan bu güzel insanlara ne kadar teşekkür etsek azdır.Sizler de bu oluşuma katkı sağlamak,çocuklarınıza sadaka kültürünü,yardımlaşma duygusunu aşılamak isterseniz Facebook arama butonuna “Sadaka Veren Gönüller Birleşiyor” araması yaparak bu güzel insanlarla irtibata geçebilirsiniz.Az-çok demeden sizler de ihtiyaç sahiplerine yardım elinizi uzatabilirsiniz.Gelecek hafta görüşünceye dek,hoşça kalın…