Okullar açıldı,milyonlarca öğrenci kardeşimiz bu hafta okulları doldurdular.Yeni eğitim öğretim yılının tüm öğrenci ve öğretmenlerimize hayırlı olmasını diliyorum.Okul önlerinden her geçtiğimde gururlanıyorum,çok şükür ki pırıl pırıl tertemiz gençlerimiz var,onlar bizim geleceğimizin teminatı,onlar bizim her şeyimiz diyorum…

Yeni eğitim ve öğretim yılına her ne kadar büyük umutlarla başlamak istesek de,eğitim konusunda iki ana sorun içimi çok ama çok sızlatıyor.

Milli Eğitim Bakanı koltuğuna oturan her yeni siyasetçimiz,her defasında eğitim sistemini düzelteceğim,her şey sil baştan olacak,her şey güzel olacak diyor,her şey birden değişiyor,bir önceki eğitim sisteminde doğru kabul edilen şey,sonrakinde yanlış oluveriyor…

Öğrenci ve velilerin kafası karışık,her yeni yılın başında değişen eğitim sistemini anlamaya çalışırlarken bir de bakmışız ki yılın sonu gelmiş,evlatlarının geleceğini sağlam zeminlere oturtmak isteyen ana babalar,gelecekten ümitsiz,çocukları için endişeli bir bekleyişin içindeler…

Ne olacak bu eğitim sistemi? Bileniniz varsa lütfen benimle paylaşın.Yandaş ve yandaş olmayan okul müdürleri birer birer fişlendi,mesleki yeterliliklerine bakılmaksızın hükümet taraftarı olmadığı için görevlerinden alınan,öğretmenlik kademesine düşürülen binlerce okul müdürümüzün akıbeti ne olacak? Yarın bir gün öğretmenler de hükümet yandaşı mı değil mi diye fişlense,onlar da okul müdürleri gibi eziyete mağruz kalsa,inanın hiç şaşırmam…

Ermeni din adamlarının evlatlarını imam hatip liselerine otomatik kayıt eden bir eğitim sistemimiz var,istemediği halde imam hatipli olan binlerce evladımız var,evlerinden kilometrelerce uzaktaki okullara kaydedilen öğrencilerimiz var.Amacım imam hatipleri yok saymak,karalamak değil,yıllar önce imam hatiplileri canavar gözünde görenlerden hiç değilim,ama bakınız adı üstünde imam hatip lisesi…

Ülkemizin ne kadar imama,ne kadar hatibe ihtiyacı var? Siz her ne kadar katsayı sorunu çözüldü,imam hatipliler istediği bölüme gidebilecekler deseniz de,kusura bakmayın ama sadece kendinizi kandırırsınız.Meslek ve imam hatip liseleri ile anadolu liseleri arasındaki eğitimin ne derecede farklı olduğunu anlatmama gerek yok.Meslek lisesi teknik derslere,imam hatip liseleri dini derslere yoğunlaşan bir müfredata sahip iken,akademik derslerin yoğun bir şekilde bulunduğu anadolu ve fen liselerinde okuyan öğrencinin aynı katsayı ile ne kadar eşit şartlarda yarışacağı gözler önündedir.

Eğitim sisteminin yetersizliğinden yakınıp dururken bir de uyuşturucu belası ülkenin dört bir yanını sarıverdi.Geçtiğimiz hafta yine bir şehir turum esnasında şehrimizin elit mahallelerinden birinde gezinirken üstü başı oldukça iyi,yüzü temiz,12-13 yaşlarında 5 tane çocuk gördüm.Uzaktan baktığımda herhalde oyun oynuyorlar,birbirilerini kovalıyorlar diye tahmin ettim,ama yaklaştığımda o temiz giyimli,temiz yüzlü evlatlarımızın ellerinde bally,tiner fişekleri gördüm.Kendilerinden geçmiş,sağa sola küfredip,birbirilerine vurarak kentimizin en güzel mahallelerinden birisinin parkında kendilerine ve çevreye zarar verir vaziyette gördüm.İnanın o anlarda gözlerim doldu,o görüntülere isyan edercesine yönümü değiştirdim,o çocukları o durumda görmemek için içim sızlaya sızlaya yolumu değiştirdim…

Eskiden uyuşturucu belası kenar semtlerde,fakir ailelerin çocuklarında daha çok görülürdü,bu illet,bu zehir,artık fakir zengin çocuğu ayırt etmiyor,yaş ayırmıyor,gençliğimizin o tertemiz beyinlerine,o masum bakışlara,temiz yüzlere hiç acımıyor…

Ne olur,yalvarıyorum tüm yetkililere,çocuklarımızı uyuşturucu belasından kurtaralım.Hali hazırdaki mevzuatımız yeterli gelmiyorsa,uyuşturucuyu çocuklarımıza enjekte edenlere en ağır cezaları verelim.Gençlik elden gitmeden,kendi geleceğimizi kendi ellerimizle yok etmeden,bir an evvel,yalvarıyorum size,çocuklarımızı kurtarın…