Pazar akşamı Eskişehir kulübü Gazişehir FK maçı için Gaziantep’e kart cezalısı Erkan Zengin dahil sakat ve cezalı tüm oyuncuları ile birlikte tam kadro geldi. İyi sayılabilecek bir seyirci sayısıyla taraftarlar tribündeki yerlerini aldı. Zor günler geçiriyor olabilirler fakat kenetlenmesini çok iyi biliyorlar.
Konyaspor 2 yıldır Avrupa Kupalarında yer alıyor ve yıllardır Süper Ligde üst sıralarda yer almanın yanında geçen yıl Beşiktaş’ı yenerek Türkiye Süper Kupasını müzesine götürdü. Bu hafta ligin flaş takımı Akhisar’ı olağanüstü bir taraftar desteğiyle mağlup etti.
Bursaspor Süper Ligde şampiyonluğa ulaşarak 5. büyük ünvanını aldı. Geçen yıl hariç hemen hemen her yıl ligin üst sıralarında yer alıyor. 1967’de kurulan Teksas grubu ligin en eski taraftar grubu. Orda her maç zor geçiyor.
Bu takımlar küme düşmedi mi? Zor günler geçirmedi mi? Yeri geldi Türkiye kupasını kazandılar, yeri geldi şampiyon oldular ama bazen de küme düştüler. Fakat bir şey hiç değişmedi: Futbol tutkusu! Bugün Türkiye’de hangi takım olursa olsun Bursa, Eskişehir ve Konya deplasmanlarının zor geçtiğini bilir, bu deplasmanlarda kaybedilen puanları olağan karşılar. Bu şehirlerde futbol tutkusu, insanları tribüne çeker ve dolu tribünler önünde futbol keyfi yaşanır.
Peki Gazi şehrimizde durum böyle midir? Gaziantepspor ve Gazişehir’i tribünde destekleyecek, futbola tutkuyla bağlanacak, maç-tribün kültürü oluşturacak planlara ihtiyacımız var. Okullar, AVM’ler, şehir merkezinde kurulacak küçük iletişim noktaları ya da standları ile başlayarak, bilet fiyatları ile destekleyerek gerekirse işletmelerden de destek alarak şehirde bir futbol tutkusu oluşturmak gerek. Bu vizyon şu an itibariyle en yakın Gazişehir’de var gibi görünüyor. Fakat iki takımımızı da ayrım yapmadan desteklemek düşüncesi bile kendi içimizde bazı kesimleri ürpertiyor. Oysa kaybeden şehrimiz ve şehrimizin futbolu oluyor. Bu güzel oyunun daha da güzelleşmesi hepimizin görevi. Bir kulübün bu meşaleyi yakması gerekiyor; O halde haydi tribüne diye…