Ülkemizde 3 milyon civarında üniversite okuyan gencimiz var. Bunların yaklaşık 350 bini devlet yurtlarında, 300 bin kadarı özel yurtlarda kalıyor, biz iyimser davranalım 500 binide kendi şehrinde ailesi ile birlikte yaşayarak devam ediyor öğrenimine. Bu resmi rakamlar dışında geriye yaklaşık olarak 1.850.000 bin öğrenci kalıyor, biraz daha iyimser olalım akraba yanlarında kalanlarıda düşelim birbuçuk milyon öğrenci dışarıda kalıyor.

Üniversite okumadım ancak bekar evlerinde geçti ortaokul lise dönemim, bir yurtta hatta cemaat evinde kalmak bile nasip olmadı.

O yüzden bilirim öğrencilik hayatının ne zor şartlarda devam ettiğini.

Aile varlıklı, öğrenci eğitime meyilli ise sorun yok, herşey yolunda gidebilir ancak maddi ve manevi aile desteği yoksa sıkıntı kaçınılmaz demektir.

Burs alamamış, devlet yurdunda kontenjana takılmışsanız ya kafanıza göre birilerini bulup bekar evi tutacaksınız, yada (gönüllü değilseniz bile) bir cemaat evine kapağı atmak durumunda kalacaksınız demektir.

Cemaat evinde iseniz, orada kalma kurallarına uymak zorundasınız. Kimsenin gelme gitme isteği olmayacağından kendiniz rahatsanız, rahatsınız demektir.

Kurallara uyuyor paranızı pardon bağışınızı zamanında ödüyorsanız onlarda sıkıntı olmaz,zaten 2-3 ay geciktirdiğinizde ya şutlanır yada hizmetçi muamelesine tabi olursunuz.

Yurtlarda ve Cemaat evlerindeki baskılardan bunalıp okuldan bile vazgeçecek gençlerle karşılaşırsınız.

Buralarda yapamayanlar ya 3-5 kişinin yaşadığı bir bekar evine taşınır, yada kendi gibi bir gariban öğrenciyle bodrum yada çatı katında soğuğa neme rutubete meydan okuyarak tamamlarsınız çilesini.

Malesef Bekar evleri toplumumuzdaki algısıyla gayri meşruya müsait yerlerdir. Son zamanlarda yapılan tartışmalara baktığınızda sanırsınız buralar toplumu rahatsız eden ahlaksızlıkların döndüğü yerler.

Kimsenin bu Çilehanelerde yaşayan gariban aile çocuklarının sıkıntılarıyla, yokluklarıyla ilgilendiği yok.

Dedim ya 6 yıl bekar evinde yaşadım sabah kahvaltısının, akşam yemeğinin, çamaşırım bulaşığın ne dert olduğunu bilirim.

Öğrenci evlerindeki kötü örnek üzerinden tartışma yürütüp, buralarda yaşayan gençleri zan altında bırakmak hiçte kabul edilir birşey değil. Burada ciddi bir rant var yıllardır öğrenci yurdu yapmayanlar gayri resmi rakamlarla nerede kaldığı belli olmayan gençeleri kontrol edebileceği bir yerlere tıkmaya çalışıyor.

Parasal olarak da ciddi bir rant var, dışarıda kalan öğrencilerin aylık konaklama ve yemek giderleri en ucuz 300 TL olarak hesaplasanız, nereden baksanız 500 trilyon para ediyor. Anlaşılan bu paralar biryerlere akıtılmak isteniyor.

Bu olup biteni siyasi malzeme yapanlara ve bu konu üzerinden ahlak dersi vermeye çalışanlara ayrıca sinir oluyorum.Bir düşünürün dediği gibi "Ahlaki duygular doğuştan değil, sonradan kazanılır." evvelini ve sonrasını bildiğimiz bazı ahlak mühendisleri öyle zırlar sallıyor ki insanın ahlaksız olası geliyor.

Bu tartışmayı sürdürenler, amacınız yokluktan kıvranan eğitim heveslisi aç susuz perişan yaşayan GENÇLERİMİZİN dertlerine derman olmaksa EYVALLAH... Buyrun onlara burslarla, kredilerle destek olun, rencide etmeden eğitimlerini sağlıklı bir şekilde yapmalarını sağlayın.

Kızlı erkekli evlerden derdiniz varsa, bu yolla özel hayata müdahale edip ahlak polisliği yapmak istiyorsanız boşa uğraşmayın kimsenin namus bekçisine ihtiyacı yok, sizlerinde insanların özel hayatlarına burnunuzu sokma hakkınız yok.

Tüm derdiniz ahlaklı bir toplumsa; Sosyal adaleti sağlayın, gelirleri adaletli paylaştırın, keseri hep kendinizden yana yontmayın, lüks ciplerle, arabalarla ünüversite kapılarında masum kızların kanına girmek için tur atan zengin veledlerine haddini bildirin, haksızlıkla, yolsuzlukla, rüşvetle, rantiyeciyle mücadele edin.

Halkınızın yarın ne olurum korkusunu ortadan kaldırın bakın kimse gayri meşruya tenezzül ediyormu.

Bu yazdıklarım AHLAKI İnsanların iki bacağı arasına sığdırmaya çalışanlaradır. Bunun dinle diyanetle, siyasetle ilgisi yoktur. Biz kadınlarımıza kızlarımıza potansiyel kötü muamelesi yaparsak, başkalarının bize namuslu insan gözüyle bakmasını bekleyemeyiz. Herkes önce kendine bakmalı Peygamber efendimizin buyurduğu gibi "Sizin en hayırlınız, ahlakı en güzel olandır."

Kendi ahlak anlayışımı gözden geçirmedikçe, ZİHNİMİZDEKİ AHLAK Algısı değiştirmedikçe, HER İLDE 10 tane üniversite olsa ne yazar...