Nefesler tutuldu, herkes İstanbul için YSK’nın vereceği karara kilitlendi.. Ve herkes bir şeyler üretiyor, çeşitli senaryolar yazıyor.. En çok tedirgin olanlar ekonomi dünyası elbette.. Olası bir iptal veya yenileme, veya daha ötesi, kayyum atama düşüncesinin iş ve sanayi dünyasının uykularını kaçırmış olması.. Kiminle konuşsak herkes aynı tedirginliği yaşıyor.. Dahası da var tabii, YSK’nın vereceği kararın huzur mu, yoksa kaos mu getireceği endişesi.. Şu bir gerçek ki, seçimden bıkan ve iyice yorulur hale gelen insanlar artık rahat bir nefes alıp işine gücüne bakmak istiyor.. Ama mümkün mü, sabah akşam televizyonlarda sadece siyasetin konuşulduğu bir ülke haline geldik.Şahsen ben o oturumları, her gece karşımıza çıkarılan ne dediğini kendisi de anlamayan insanları izlemiyorum.. Çünkü bana bir şey katmıyorlar, onlardan bir şey alamıyorum.. Uzun süreden beri kestim televizyonlardaki hele her akşamki siyasi programları.. Tek üzüldüğüm şey, aklı başındaki adamların o zırvalamak için ekranlara çıkartılanların etkisinde kalarak, onların seviyesine inmek zorunda kalışları.. Size de tavsiye ederim flim izleyin, müzik dinleyin.. Hiç değilse asabınız bozulmaz…İFTAR YEMEKLERİ KEŞKE ABARTILMASAMübarek ay geldi.. Havalar böyle giderse oruç kolay geçecek. Yine de Ağustos, Temmuz ve Haziran sıcaklarındaki kadar olmayacak elbette.. Benim en çok takıldığım konular, Ramazan ayında resmi ve özel sektörde iş performansının düşmesi.. Tabii en önemlisi iftarların abartılması.. Yani israfın kontrol edilememesi.. Maalesef ülkemizde ve şehrimizde bunun önüne geçilemiyor.. Mütevazi bir iftar sofrası kadar güzel bir şey göremiyorum.. Hele o iftar zamanı.. O ne muhteşem irade yarabbi.. Masada veya sofrada tüm yiyecekler var iken, sizin onların birisine bile dokunmayarak, sabırla inançla oruç açma saatini beklemek.. Ne zaman ezan okunmaya başlarsa o yiyeceklere el uzatmak.. Bence bu duygu Allahın insana verdiği iradenin zirveye ulaşmasıdır.. Şahsen ramazanlarda en çok bunu düşünürüm..İRADENİN GÜÇLÜLÜĞÜ KÖTÜ ALIŞKANLIKLARI KOLAYCA BIRAKTIRABİLİROruç olayında ders alınması gereken çok şey var elbette.. İnanç konusu bir yana, buna birde sağlık açısından bakarım hep.. Özellikle sigara tiryakileri için söylüyorum bunu.. Öyle ki, günün uyanık kalınan bölümünün her saatinde paket paket sigara içenlerin, oruçlu olduklarında o muhteşem iradeyi gösterip sigara içmemelerine hep takılıp kalmışımdır.. Çünkü bu sigarayı isterse rahatlıkla bırakabileceğinin belgesi niteliğini taşıyor.. İstenirse içilmiyorsa, yenilmiyorsa, o zaman iradenizi bu sayede kötü alışkanlıklardan kurtulmak için rahatlıkla kullanabilirsiniz demektir.. Bunu oruçla yaptığınıza göre, normal zamanda da yapabilir ve vücudunuza zarar veren özellikle sigarayı bırakabilirsiniz.. Bir şey daha var tabii.. Dinimizin temel şartlarını yerine getirmek elbette çok önemli. Ama bunu baskı unsuru olarak değil saygı çerçevesinde yapmak gerektiğine inanıyorum. Örneğin Oruç tutan her kimse, tutmayana baskı uygulamaya kalkışmaması gibi.. Tutmayanın da aynı saygıyı oruç tutana göstermesi gibi..BÜYÜK İFTARLAR YERİNE HARCANACAK PARA KEŞKE GERÇEK FAKİRLERE HARCANSAYıllardır özellikle Valilik Ramazan aylarında iftar düzenler.. Öyle böyle değil ama, binlerce kişi bir meydana toplanır ve iftar verilir.. Ne var ki bu hiçbir işe yaramaz.. Çünkü gelenlerin büyük bölümü bürokrat, resmi kurum personelleri, seçilmiş STK’lar ve Muhtarlar olur.. Çoğu bu iftarı angarya olarak görür, mecburiyetten gitmek zorunda kalır.. Bunlara hep karşı çıkmışımdır.. Böyle iftarlara harcanan o büyük paraların, tespit edilecek birkaç fakir fukaraya dağıtılması, hatta evsiz barksızların o perişanlıktan kurtarılmasına vesile olunmasını istemişimdir hep.. Ama ne var ki, her sene devam etmiştir bu.. Gelenek demiyorum çünkü israfın ve gösterişin geleneği olmaz demek zorundayım..BELEDİYELER ZATEN YAPIYORSayın Vali Davut Gül’ün şehrimizde ilk Ramazan ayı olacak bu sene.. Ne düşünür bilemem ama keşke öyle devasa iftar programını yapmasa derim.. Nihayetinde Belediyelerimiz iftar çadırları kuruyor. Büyükşehir ve Şehitkamil şehrin birçok bölgelerinde o çadırlarda yardıma muhtaç insanların iftar yapmalarını sağlıyor. Şahinbey Belediyesi Şehreküstü’de binlerce insanın karnını doyuruyor.. Bunlar zaten yeterli.. Bunlara ilaveten vilayetin yaptıracağı iftar gerçekten israftan başka bir anlam taşımıyor, bizim gibi düşünenler için..NE OLUR CİDDİ KONTROL YAPINHer Ramazan ayında yazar ve uyarırım.. Durumu iyi olan hayırseverler, fakir fukaraya bakliyat ürünleri, yağ ve şekerin olduğu paketler dağıtırlar. Belediyeler de öyle.. İşte burada bir sıkıntı yaşanır. Çünkü vicdanı olmayanlar ne kadar bozulmuş, kullanım süreleri geçmiş ürünler varsa, özellikle çoklu paket dağıtan belediyeler ile zengin iş adamlarının sipariş verdiği paketlere doldururlar.. Örnek olarak sundukları paketler tertemizdir ve birinci sınıf ürünlerle sunulur.. Ama sonrası felaket.. Her sene yaşarım bu hilebazların oyunlarını.. Vicdanları kalmamış olanların yaptıkları maalesef her sene yanlarına kar kalır.. Denetim yapılır ama yetersizdir.. Böylece yardım edilen insanlara bozuk ürünler dağıtılmaya devam eder..BİSİKLET YARIŞINA EVET, AMA İNSANLARI PERİŞAN ETMEMEK ŞARTIYLASpora kim hayır diyebilir.. Etkinlikler yarışmalar, başarılar gururumuzdur.. Tesis fakiri Gaziantep'in, spor şehri yapılma düşüncesini yıllardan beri savunan birisiyim.. Tıpkı tesis olmadan spor şehri olmayacağını söylediğim gibi.. Bu konuya sonra detaylı olarak değineceğim.. Sayın Vali Davut Gül'ün SPOR ŞEHRİ çabasına, SPOR TESİSİ'nin YOK denecek kadar az olduğu Gaziantep'in bir evladı olarak destek olmalıyız elbette.. Şimdi söyleyeceğim konu aynı endişemin farklı versiyonu.. Yeterli alan olmadığı için kent merkezinde yapılmak zorunda kalınan, Bisiklet Federasyonu ve GAP İdaresi Başkanlığı işbirliğiyle düzenlenen Uluslararası Mezopotamya BisikletTuru.. Haliyle kent merkezinde yapılıyor ve en yoğun caddeler kapatılıyor.. Kapanacak yollar için önce uyarı ve yönlendirici tabelalar konulmuyor.. Sürücüler tam yarışın yapıldığı bölgelere geldiğinde anlıyor ama iş işten geçiyor tabii.. Elbette trafik kilitleniyor. Öyleki, hastalar hastaneye götürülemiyor, zorda kalanlar gazetemizi arıyor isyan ediyor.. Yaşanan curcuna öyle izah edilir gibi değil yani.. BEN YAPTIM OLDU İLE İNSANLARI PERİŞAN ETMEMEK GEREKAslında bu tür organizasyonlarda saha çalışması yapılmalı. Şu şu yollar kesilecek denilirse, pazar günkü gibi kaos yaşanır.. Oysa çözümler var. Madem yarış pisti olarak caddelerin bir tarafını kapatacaksınız, o zaman araçlar için kalan tek tarafa formül üretilmeli.. Örneğin SSK kavşağıdan vilayete geliş yönünü tümden kapatırsanız, orada Kalyona yönelik sola dönüş yasağı olduğundan insanları Maanoğlu tarafına yönlendirdiğinizde felaket yaşanır.. Bu gibi durumlarda yolun diğer caddesi, geliş gidiş haline dönüştürülebilir.. Ortadan dubalar veya konilerle bölündüğünde, o saatler için sola dönüş yasağı uygulamasını geçici olarak kaldırıp, insanların rezil olmasının önüne geçilebilir.. Tıpkı Başkarakol'dan Kalyon yönüne gitmek isteyenlere çözüm üretebileceğiniz gibi.. Ama bunu yapmazsanız, öncesinde de dikkat ve yönlendirme tabelaları koymayıp insanları cendere içine sürüklerseniz, o insanların spordan nefret ettirir, yöneticilere de isyan eder noktaya getirirsiniz.. Çok uzatmak istemiyorum, spor şehri spor tesisleriyle olur.. Bu tür yarışmalar için mevki ve tesis olarak hazır değilseniz o zaman kentte yaşayanları sıkıntıya sokmayacak çözümler üretmelisiniz..HEPİNİZE İYİ HAFTALAR