Siz de farkında mısınız bilemem ama,yolun sonu görünüyor…

Yüzyıllardır dünyaya hükmetmiş yüce Türk milleti,asaletini,kişiliğini,ahlakını,dini değerlerini,örfünü,adetini,kısacası kendine has olan tüm özelliklerini yavaş yavaş kaybediyor.Gerek batılaşma merakı,gerekse de ülkedeki siyasal iktidar ve son olarak dış etkenler birleşerek bizi bu hale getirmek için olağanüstü bir efor sarf ediyor…

Bu kanıya nereden mi vardım? Gelin son yıllarda milletimizin geldiği duruma şöyle bir göz atalım…

12-13 Yaşlarında çocuklarımız sokaklarda,köşelerde,köprü altlarında bakkaldan gidip ekmek almak kadar kolay alınabilen uyuşturucu maddeleri kullanarak,o gencecik bedenlerine,o tertemiz beyinlerine zehir enjekte ediyor.Koskoca Türkiye Cumhuriyeti,bu konuda eli kolu bağlı yolun sonunu bekliyormuşçasına metruk alanlardan cenaze toplamaktan başka bir şey yapmıyor…

Millet borç batağına girmiş,bankalara esir bir hayat yaşayor,borcu borçla kapatmaya alışmış,elinde bir şeyler olan onları da bankalara kaptırmış,her geçen gün yeni bir icra dairesi kuruluyor duruma gelmişiz.Değerli devlet büyüklerimize göre her şey güllük gülistanlık…

Bana bir şeylerin iyi gittiğini enflasyonla,milli gelirle,sanal sayılarla kimse ispatlamaya çalışmasın…

Bu ülkeden ne zaman yeni icra daireleri açılması yerine bu daireler kapatılmaya çalışırsa ben o zaman her şey yolunda derim.Kimse kimseyi kandırmasın,ekonomiyi canlı tutmak için toplanan sıcak para,bankalar tarafından halka dağıtılıyor,ekonomide o bazıları için muhteşem görünen işlem hacmi,alışveriş rakamları bu kısır döngüyle sağlanıyor…

Onlarca,yüzlerce masumun şehit edilmesinde doğrudan sorumlu olan teröristlerin heykelleri,abideleri dikiliyor,koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti, 8 aydır sessiz kalıyor.Atamızın,büyük liderimizin,Mustafa Kemal ATATÜRKün büstleri yakılıyor, ortalık yakılıp yıkılıyor, birkaç çapulcuya koskoca devlet,bir şey yapamıyor.Çalanlar,halkı dolandıranlar kahramanmış gibi gösteriliyor.

Kısacası yapanın yanına yaptığı kar kalıyor…

Eskiden ne olursa olsun,her durumda birbirine sımsıkı bağlı geniş ve çekirdek ailelerimiz vardı.Bir evin içinde acısıyla,tuzlusuyla,kuru ekmek de olsa paylaşan,çok zengin olmasa da,lüks bir yaşam sürdürülmese de,o çatının altında birbirine saygı,sevgi duyan ailelerimiz vardı.Son yıllarda birbirine tahammülsüzlük,lüks yaşam tutkusu,kendi başına hareket etme isteği,nasıl bir özgürlükse aileden bağımsız olma isteği gibi moda tutkular yüzünden aile yapımız iyice bozuldu.Çocukken bir dediği iki olmayanlar,büyüdüğünde o çocukluktaki gibi yaşamakta diretiyor,o çocuklar evlendiğinde bozuk aile yapısı halinde yeni aileler kuruluyor.

Ülkemizdeki boşanma istatistiklerine baktığımızda %40ının ilk 5 yıl içinde olduğu görülüyor.Bu da yukarıda saydığım o kötü huyları edinerek büyüyen gençlerin evlilik hayatında yaşadıkları başarısızlığı gösteriyor.Ülkemizde aile yapısının bu kadar hızlı ve böylesine yaygın şekilde bozuluyor olması,beni gelecek için çok ama çok endişelendiriyor…

Devleti devlet yapan millet,milleti millet yapan da manevi değerler ve ortak paydalardır.Millet olma bilincimizi,şuurumuzu kaybettiğimiz şu yıllarda her zaman dediğim gibi sonumuz hiç hayra alamet gibi görünmüyor.

Sayılı günler tükenmeden,kardeşçe,birlikte yaşamak gayesinden hiçbir zaman ayrılmadan,bizi biz yapan değerlerden vazgeçmeden yüzlerce yıldır olduğu gibi dostumuzu,düşmanımızı bilerek bir olarak,diri olarak yaşamaktan başka çaremiz yok.Şunu unutmayalım,hepimiz aynı geminin yolcusuyuz,gemi su almaya başladı,o su alan yeri acilen tamir etmeliyiz,hep birlikte,kardeşçe…

Gelecek hafta görüşmek ümidiyle,hoşça kalın…