Haberimizde okuyacaksınız, bir baba uyuşturucu batağına saplanan oğlunu vurmak zorunda kalmış.. Ailenin fakir olduğu belli. Uyuşturucu bağımlısı oğul para isteyince baba ile tartışıyor ve adam tüfeğine sarılarak oğlunu vuruyor.. Bu haberi okuyunca aklıma 4 yıl önce yazdığım bir babanın bana gönderdiği mektuptaki, “Ökkeş bey bu gidişle oğlum bizi öldürecek, ya da biz evlat katili olacağız” feryadı geldi. Maalesef şehrimizde böyle yüzlerce hatta binlerce aile var.. Çocuklar uyuşturucuya alıştırıldıktan ve bağımlı yapıldıktan sonra bu ailelerin dünyaları kararıyor.. ATEŞ BUZ İLE GERÇEKLERİ GÖRMÜŞTÜM Yaklaşık 4 yıl önce 9 Ocak 2017 tarihinde Gaziantep Ateş Buz’un varlığından bile haberdar değilken, “ATEŞ BUZ’U BİLİRMİSİNİZ” diye yazarak şehrimizin büyük bir bela ile baş başa kaldığını dile getirmiştim.. Sonrasında yaşadıklarım geceleri uykularımın kaçmasına yol açacak kadar vahimdi. Ne anne babalar, ne kardeşler, ne dedeler, nineler aramadı ki beni.. Ağlayanlar mı, yaşadıklarını anlatırken insanın iliklerine kadar titreten olaylar mı, neler neler.. İnanın o dönemde yaşadıklarımı asla unutamam.. Onun içindir ki, uyuşturucu konusu olduğunda ilk aklıma gelen aileler olur.. Amatem’in tedavi konusunda yetersizliği, başka çözüm yollarının bulunamadığı bir ortamda, ailelerin çaresizliği küçümsenmeyecek kadar büyüktür.. Fakiri zengini fark etmiyor inanın.. Çünkü bu illete alıştırılan çocuklar hem kendi geleceklerini mahvediyor, hem de ailelerine hayatı zindan ediyor.. BATAKLIK VE SİVRİSİNEKLER Şimdilerde yine çok sayıda telefon almaya başladık maalesef. Sosyal medyadan yazılanları da eklersem, durum hiç te iç açıcı değil.. Oysa sürekli operasyonlar yapılıyor, havada helikopterler geziyor.. Evlere baskınlar düzenleniyor ve sürekli uyuşturucu kullananlar yakalanıyor.. O zaman niye yavaşlamıyor bu iş demek zorundayım.. Elbette bitmez, bitirilemez.. Çünkü Dünyadaki tüm ülkelerde sorun aynı.. Ama yavaşlatılan ülkeler ve şehirlerin var olduğunu da unutmayalım.. Elbette Gaziantep stratejik konumu olan bir kent.. Her türlü illegalitenin barındığı, uyuşturucunun etkin olduğu bir şehir.. Bunda en önemli unsur bataklıktır.. Asıl mesele orasını kurutmaktır.. Mutlaka kökten kurutulması çok zor, bunu biliyorum.. Ama sadece Sivrisinekler hedef yapılırsa bataklıktan üreyecek diğer sivrisineklerin daha da çoğalacağı hesaba katılmalıdır.. BU YAZIYA TAM 1 YIL OLMUŞ Geçen yıl yani 2019 Kasımında Gaziantep Emniyet Müdürü Sayın Cengiz Zeybek’in göreve yeni başladığında uyuşturucuya yönelik hamlesiyle bu şehirde yaşayanlar gibi bende ümitlenmiş ve “Durma Müdürüm” başlığı altında genel bir değerlendirme yaparak, uyuşturucu mücadelesine destek anlamında bir yazı yazmıştım.. Sayın Müdür aramış, ilk ve son kez bu görüşmemizde hiç endişemizin olmamasını söylemişti. Aradan 1 yılın geçtiği yazımın bitiminde; SON SÖZÜMÜZ diyerek şu finali yapmıştım.. “Konu o kadar uzun ki, yazmakla bitmez Sayın Müdürüm.. Tek söyleyeceğim şey; DURMAYIN olacaktır.. Bu şehirde yarattığınız heyecanı, anne babalara ve ailelere verdiğiniz umudu lütfen söndürmeyin.. Hatta mahalle muhtarlarıyla birebir baş başa görüşün, önerilerini dinleyin. İnanın çok şeyler kazanacak, bu şehre çok şey kazandıracaksınız.. Lütfen ileride bana, "Emniyet Müdürümüzün uyuşturucu mücadelesi, o büyük operasyonla kaldı, Gaziantep ESKİ HAMAM, ESKİ TAS" diye yazdırmayın Sayın Cengiz Zeybek.” 10 Kasım 2019 Link: https://gaziantep27net.teimg.com/gaziantep27-net/durma-mudurum-461920yy.htm Bunlar da uyuşturucu konusunda yazdıklarım.. Okuduğunuzda neler olduğunu göreceksiniz.. https://gaziantep27net.teimg.com/gaziantep27-net/ates-buzu-bilirmisiniz-459770yy.htm 09 Ocak 2017 https://gaziantep27net.teimg.com/gaziantep27-net/uyusturucu-hirsizlik-ve-gasp-niye-artiyor-459785yy.htm 15 Ocak 2017 https://gaziantep27net.teimg.com/gaziantep27-net/bu-gidisle-oglum-bizi-oldurecek-459897yy.htm 05 Mart 2017 'Z' KUŞAĞINDAN MEKTUP VAR Bir yandan uyuşturucu batağına saplanan gençlerin dramını yazarken, diğer yandan kendilerine ait gelecek çizen ve son dönemlerde adına Z Kuşağı denilen gençlerin varlığı bize umut veriyor.. Akıllı gençlerin varlığı bu ülkenin geleceği açısından çok önem taşıyor. Ne var ki bu gençlerimiz çok mutsuz.. Kendilerinin kazanılması gerektiğini istiyorlar.. Ama o ışığı göremediklerini de açıkça ifade ediyorlar.. İşte onlardan birisi.. Cesaretle düşüncelerini ve görüşlerini paylaşmış.. Haliyle ben de bunu sizlerle paylaşmak istedim. Buyrun hep birlikte okuyalım:
“Z" kuşağını nasıl kazanırsınız.. Sırf reklam olsun/Sosyal medyada birkaç fotoğraf paylaşıp (Halkımızın/Genç neslin yanındayız) demek için bu soruyu soruyorsanız lütfen yapmayın. Çünkü senelerce bu olay böyle oldu ve hiç benim ve (eminim ki) diğer gençlerin pek ye işine yarar birşeyler ya da devamlılığı olmadı. Değişen şeyler var tabii.. Ama pek etkili değil. Çünkü yapılan organizasyonlara baktığımda ne ben ne de arkadaşlarımdan giden var , ne davet eden olmuş ne de çağıran. Ama ne ilginçtir ki ;spor ya da o organizasyon ile ilgisi olmayan enteresan abla amcalar var. Fotoğrafta görünce hımm demek ki şu müdürlükte imiş diyorum. BİR KARAR VERİRKEN BİZLERE DE SORUNÖncelikle "Genç Düşünceler" ne diyor buna dikkat verin. Kendi aranızda konuşurken ya da bir projeye karar verirken bizlere sorun. Bunun için fazla uzağa gitmenize, sokaktan iki-üç kişi çevirip sorular sorup bir anket hazırlama zahmetine girmenize dahi gerek yok. Yakınınızdan başlayın, mesela bugün eve gittiğinizde kızınızla/oğlunuzla oturup, onları sıkmadan, bir arkadaş bir dost gibi bir konuşun. Ne düşünüyor, ne olmak istiyorlar... Acaba o böyle bi düzende yaşamak istiyor mu?.. O neleri doğru neleri yanlış görüyor..? Birazcık ta bu işlere benim gözümden bakalım; Açıkcası yaptığınız işlerin sadece konuşmadan ibaret olduğunu zannediyorum.. Çünkü babamla her sohbet edişimizde "Şunları şunları konuştuk" diyor bende heyecanlanıyorum, fakat yıllar oldu ben hala daha o konuşulan "şunlar"ın bir türlü hayata geçtiğini göremedim.. OKUMAYI SEVİYORUM DÜZENİ SEVMİYORUMGelelim "Z" diye isim koyduğunuz kuşağı nasıl kazanacağınıza; Bize yapacak şeyler verin. Tek bir yola itmeyin. Bunu biraz daha açayım, yaptığımız tek şey okula git, eve gelden ibaret olmasın.. Hobilerimizin belki de mesleğimiz olacak şeylerin peşinden gidebileceğimiz yerler açın. Mesela ben okumayı seviyorum ama bu düzeni sevmiyorum, Sınavlar, yazılılar hiçbiri ne beni ne de arkadaşlarımı bir yere yönlendirmiyor. Sınavları zaman hırsızlığından başka bir şey olarak görmüyorum bu yüzden. Yeteneklerimize ve hobilerimize yönelik çalışmalar yapılmasını talep ediyorum.. Spor ve ilgi duyulan hobiler okul ders sosyal hayatı da olumlu etkiliyor. Ama mecburen okumak zorundayım çünkü eğer ki okumazsam hayallerimi gerçekleştirecek kadar para kazanabileceğim hatta rahat bi şekilde yaşamamı sağlayacak kadar dahi para kazanabileceğim bi işim olmaz.. Bu yüzden ben ve benim gibi düşünenleri hayata farklı yönlerden kazandırmayı deneyin.. Herkes okuyup mühendis olacak değil ya!.. Bi meslek hayalim var tabii.. İnsanlara söyleyince pek bi hayalperest görünüyorum. Ama benim için "Hayal" olan şeyi benden 3-4 yaş küçük bir İngiliz ve Amerikalı elinin tersiyle itiyor. "Hayalim" şu : Yarış pilotu olmak. Pek bi komik ve bi o kadar da imkansız görünen bir şey değil mi? Bu o kadar da imkansız olmamalı, hayatımız üniversite sınavına bağlıymış gibi yaşayıp birçok hayalimizden bu yolda vazgeçmemeliyiz/vazgeçmek zorunda bırakılmamalıyız.. İLLA HERKES OKUYUP DOKTOR MÜHENDİS OLACAK DEĞİLMaalesef alan pist araç gibi koşullar ve şartlar elverişli olmadığı için Gaziantep’te yine merakım olan okçuluk yapıyorum, birçok kişi yaptığım sporun bilincinde değil. Bu ve bunun gibi birçok şeyden bihaber olan birçok kişi var ve bu yüzden birçok kurs talep yetersizliği nedeniyle kapanıyor. Eğer insanlara doğru iletilir ve reklam yapılır, sporun futboldan salondan ibaret olmadığını görürlerse aynı sorunların yaşanacağını düşünmüyorum. Ama enteresan bir şekilde okulda öğretmenlerim ne gereği var derslerine çalış bu sana ekmek vermez diyor. Bu nasıl bir idealistlik ? İşte bu konuda "Z" kuşağına yardımcı olabilirsiniz. Hayal değil gerçek yapmamıza yardım edebilirsiniz, bizi ilgi alanlarımıza yönlendirebilirsiniz. İlla herkes okuyup doktor, mühendis olacak diye birşey yok.. Ya da spor, birkaç daldan ibaret olmamalı. Benim sizden talebim ise herhangi bir F1 ya da WRC veya Motosiklet pilotunun hayat hikayesine şöyle bir göz gezdirin. Mesela Micheal Schumacher ya da Lewis Hamilton'ın nasıl F1 pilotu olduğuna ve ülkelerinin bu tarz olaylara ne kadar destek verdiğine bir bakın... Hemen hemen hepsi aynı şekilde Kartingle başlıyorlar. Okullarında, Şehirlerinde ve Ülkelerinde Karting turnuvaları düzenleniyor ve böyle böyle hem tecrübe kazanıyorlar hem de yatırımcıların bi numaralı odağı olmaya başlıyorlar.. Aynı şeyleri ben kendi ülkemde yapmaya çalışınca bu işe önce "Çocukça" bakılıyor ardından "İmkansız" deniliyor.. SPOR TESİSLERİ YAPILIYOR AMABir de bir şeye daha bakmanızı rica edeceğim. Bahsettiğim 2 F1 pilotunun ülkelerine neler kazandırdığını ve ne kadar kişinin idolü olduğuna bir bakın.. Bir de bizim ülkemize bakınız, Örneğin tuhaf saçma işler yapıp youtube fenomeni olanlar ? Ne enteresandır ki sonra da gençleri bu zibidilerden nasıl kurtarırız deniliyor.. Güzel spor tesisleri yapılıyor , Ama ben okçuluk ile uğraşıyorum ama Belediyenin kursu yok özele tıkış tıkış gidiyorum. Güzel spor tesisleri yapılıyor, Ama farklı bir spor olan motosiklet ya da karting pisti yok Okullar arası turnuvalar olsa hatta öyle kolej molej öğrencileri de değil ,ildeki bölgedeki arkadaşlar öğrenciler ile turnuvalar fark oluşturmaz mı? 16 yaşındayım ve daha önümde Allah ömür verirse uzun yıllar var Ama ,her geçen gün çocukluğum ve hayalim uzaklaşıyor Neyse ; Kenan Sofuoğlu ve Ayhancan Güven'lerin ,Toprak Razgatlıoğlu ve Salih Yoluç’ların çoğalması ve bu taleplerimin de sadece talep olarak kalmaması dileğiyle.... Saygılarımla Ceyhun Mehmet Keklik Gaziantep/Şehitkamil HEPİNİZE SAĞLIKLI HAFTALAR