Yıldırım, “Pandemi ile birlikte hükûmet tarafından bu alanda alınan önlem, yükümlülüklerin ertelenmesi olmuş ve alınan bu yerinde karar işletmelerin nefes almasını sağlamıştır” diyerek kalıcı rahatlama için kamu borçlarının yapılandırılması gerektiğinin altını çizdi. Bu konunun hassas olduğunun altını çizen Yıldırım, “Rahatlamanın kalıcı olması ve ekonomin çarklarının dönmesi için,alınacak bu önlem, işletmeler için mali rahatlama ile birlikte işlerin devamına, istihdam kaybının azalmasına ve ekonominin canlanması büyük bir katkı sağlayacaktır.”diye konuştu.HİSARCIKLIOĞLU'NDAN DESTEK İSTEDİGTO Başkanı bu arada şehrimizdeki sorunları TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'na aktarıp destek istedi. Yıldırım, “Türkiye ekonomisinin güçlü aktörlerinden biri olan Gaziantep’in ticari alanda en büyük çatı kuruluşu olarak hem üyelerimizin hem de Gaziantep’imizin sesi olmamız gerekiyor. En büyük sorumluluğumuz bu kentin ticari hayatını geliştirmek, mevcut sorunların ama öyle ama böyle üstesinden gelmek ve bunun için çalmadık kapı bırakmamak” dedi. Yıldırım, standart dışı maske üretim ve satışı için de bir denetim mekanizmasının kurulması gerektiğini de dikkat çekerek, “Çok sayıda standart dışı maske üretimi noktasında geri bildirim alıyoruz. Toplum sağlığını tehdit eden, yürütülen özverili çalışmalara zarar veren ve ticarette haksız rekabete yol açan bu durumun önüne geçilmesi için Valilikler koordinasyonunda bir an önce denetim mekanizması kurulmalıdır.” şeklinde konuştu.Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu Başkanlığında gerçekleştirilen "TOBB Strateji Geliştirme ve Yüksek Koordinasyon Kurulu Toplantısında konuşan Yıldırım, ticari hayatı yakından ilgilendiren kritik konuları gündeme getirdi. Özellikle Covid-19 salgını sonrası iş dünyasını zora sokan ve ticari faaliyetlerin yürütülmesinde aksaklıklara sebep olan konuları dile getiren Başkan Yıldırım iş dünyasının sesi oldu.SAĞLIK SEKTÖRÜ ZOR DURUMDAPandemi döneminde büyük bir sorumluluk alan sağlık sektörünün zor bir süreçten geçtiğini ve yaşanan sorunlara ivedi bir şekilde çözüm bulunması gerektiğini vurgulayan Başkan Yıldırım, “Ticarette en önemli problem nakit akışının bozulmasıdır. Bu problemin en temel nedeni de tahsilatların zamanında yapılamamasıdır. Pandemi döneminde stratejik önemini çok net anladığımız sağlık sektöründe faaliyet gösteren üyelerimizden aldığımız geri dönüşler gösteriyor ki; sektörün ciddi bir nakit akışı problemi bulunmakta. “ dedi.TAHSİLDE BÜYÜK PROBLEMFirmaların kamu ve üniversite hastanelerinden alacaklarını tahsilde büyük problem yaşadıklarını söyleyen Yıldırım şöyle devam etti:“Firmalarımız, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu gereğince 120 ila 200 gün arasında değişen sürelerde ödemelerini alması gerekirken ne yazık ki bu süre 400 günü aşmaktadır. Pandemi ile birlikte bu sorun giderek derinleşiyor. Sektörün kendisini geliştirerek yerli ve milli üretim noktasında pandemiyi bir fırsata çevirebilecekken, enerjilerini tahsilat problemleri ile mücadeleye harcamamaları gerektiğini düşünüyoruz. Sürdürülebilirliğin sağlanması bakımından firmalarımızdaki nakit akışlarının aksatılmaması büyük önem arz etmektedir. Kabul edilmesi mümkün olmayan bu durumun ivedilikle çözüme kavuşturulması gerekmektedir.”MÜTEAHHİTLİK YASASI“Pandemi ile birlikte hükûmet tarafından bu alanda alınan önlem, yükümlülüklerin ertelenmesi olmuş ve alınan bu yerinde karar işletmelerin nefes almasını sağlamıştır.” diyen Yıldırım, kalıcı rahatlama için kamu borçlarının yapılandırılması gerektiğinin altını çizdi. Yıldırım, “Rahatlamanın kalıcı olması ve ekonomin çarklarının dönmesi için, kamu borçlarının pandemi dönemi etkileri azalana kadar faizsiz 60 ay vadeye yayılarak yapılandırılması gerekmektedir. Alınacak bu önlem, işletmeler için mali rahatlama ile birlikte işlerin devamına, istihdam kaybının azalmasına ve ekonominin canlanması büyük bir katkı sağlayacaktır.”İNŞAAT SEKTÖRÜİnşaat sektörünün ekonominin bel kemiği sektörlerden biri olduğunu vurgulayan Tuncay Yıldırım, “Yeni Müteahhitlik Yasası ne yazık ki mimar ve mühendislerin hak kaybına neden olmaktadır. Mimar ve Mühendislerin inşaat sektöründe daha etkin ve söz sahibi olmaları gerekmektedir. Bunun için yasanın yeniden değerlendirilip mimar ve mühendislerin sahip oldukları hakların genişletilmesiyle inşaat sektöründe mesleki ve teknik yeterliliğin yanında inşaat kalitesi ve güvenilirliği de aratacaktır.” dedi. HABER MERKEZİ