Yılda bir yapılacak bir muayene ile bu hastalığın önüne geçmek mümkün.Her yıl 4 Şubat Dünya Kanser Gününde ulusal ve uluslararası örgütler tarafında yürütülen birçok çalışma, toplum bilincini arttırmak ve erken teşhisin önemine dikkat çekmek üzere yapılıyor.Erkeklerde en sık görülen ikinci kanser türü olan prostat kanseri, kansere bağlı ölümlerin önde gelen nedenlerinden biri olarak biliniyor. Bu özellikle prostat kanserinde erken teşhisin önemine dikkat çekmek ve toplumu bilinçlendirerek hastalara yol göstermek üzere kurulan Prostat Kanser Derneği de, 4 Şubat Dünya Kanser Gününde erken teşhis için önemli uyarılarda bulunuyor.
Prostat Kanseri Derneği Genel Sekreteri Doç. Dr. Ahmet Tunç Özdemir, son yıllarda gelişen tanı ve tedavi yöntemlerine rağmen bireysel önlem ve farkındalığın yetersiz olduğuna dikkat çekiyor. Doç. Dr. Ahmet Tunç Özdemir,Prostat kanseri, erken teşhis edilebilen ve erken teşhisin getirdiği avantajlarla, gelişen yeni ve modern tedavi yöntemleri sayesinde kanser hastalığı tedavi edilirken çok çekinilen fonksiyon kayıpları da gelişmeden kanserden kurtulma şansı yüksek bir hastalıktır. Günümüzde dünyanın her yerinde erkelere rutin olarak uygulanan serum PSA ve 1 dakikalıkrektal prostatmuayenesi,erken evre tümörlerin yakalanmasına olanak verirken prostat kanserine bağlı ölümlerde de belirgin bir düşüş sağlıyor. Maalesef ülkemizde hala sosyal çekinceler ve fonksiyon kaybı olacağı kaygıları ile doktora başvurularda gecikmeler olmakta ve bu da erken teşhis ve modern tedavi yöntemlerinin getirdiği avantajların kaçmasına neden olmaktadır diye konuştu.40 YAŞINDAN İTİBAREN
Kırk yaşından itibaren temel PSA taramasının başlatılması gerektiğini belirten Prostat Kanseri Derneği Genel Sekreteri Doç. Dr. Ahmet Tunç Özdemir, Kırk yaş üzeri bütün erkekler kanda PSA tetkiki ile beraber yılda bir kez prostat muayenesi yaptırmalı. Ayrıca olası risk faktörlerini ve belirtileri bilmek erken teşhis için büyük kolaylık sağlıyor. Bu anlamda unutulmamalıdır ki, erken evrede ve tedavide başarının ilk basamağı bilinçli ve bilgili olmaktır dedi.BUNLARA DİKKAT !
Dr. Özdemir, verdiği bilgilerin yanında www.prostatkanseridernegi.orgdan kişilerin kendi kendine yapabileceği online testlerin, doktora başvurma ihtiyaçlarını belirlemede belirleyici bir faktör olduğunun altını çiziyor. Özdemir, risk faktörleri ve belirtiler açısında ise aşağıdaki noktalara dikkat çekiyor:Ailesinde, özellikle birinci derece akrabalarında prostat kanseri öyküsü bulunanların risk grubu oldukça yüksektir.
Yaşla beraber prostat kanseri gelişme riski artar.
Hormonal etkiler, aşırı testosteron, hormon bağımlı prostat kanserini teşvik eder.
Diyette kırmızı et ve doymuş yağ ağırlıklı beslenmenin ve obezitenin prostat kanseri ile ilişkili olduğu düşünülür.
İdrar yapmaya başlama güçlüğü veya yapamama,
Az miktarda ve kesik kesik idrar yapma,
Geceleri sık idrara çıkma ihtiyacı,
Sertleşmede güçlük ve ağrı,
İdrar veya menide kan görülmesi,
Sırt bölgesi, kalçalar veya üst uyluklarda ağrı ya da hareket güçlüğü gibi belirtilerin birinin dahi görülmesi halinde hemen doktora başvurulmalıdır.KANSER ÖLÜM DEMEK DEĞİL
İnsanoğlunun karşılaştığı en büyük sağlık sorunlarından biri olan kanser, sanılan aksine önlenebilir bir hastalık ve günümüzde yeni tedavi yöntemleri ile pek çok kanser türünde uzun yaşam sürelerine ulaşılmış durumda.Bugün 4 Şubat Dünya Kanser Günü. Kanser, dünyada ve Türkiyede sebebi bilinen ölümler sıralamasında kalp ve damar hastalıklardan sonra ikinci sırada gelen önemli bir toplum sağlığı problemi. Dünyada her yıl 12.7 milyon kişiye kanser tanısı konulmakta ve 7.6 milyon kişi kanserden ölmektedir. Türkiyede ise yılda yaklaşık 175 bin kişiye kanser teşhisi konulmakta.Kanserin; baş ve boyun kanserleri, mide kanseri, rahim ağzı kanseri, safra yolu kanseri, safra kesesi kanseri, prostat kanseri, pankreas kanseri, özefagus kanseri, melanoma, karaciğer kanseri, kan kanseri (lösemi), kalın bağırsak kanseri, ince bağırsak kanseri, rahim kanseri, meme kanseri, cilt kanseri, böbrek kanseri, anüs kanseri, anal kanal kanseri ve akciğer kanseri türleri bulunuyor.AKCİĞER KANSERİ BİRİNCİ SIRADADünyada en çok tanı konulan kanserler akciğer (yüzde 13,0), meme (yüzde 11,9) ve kolon (yüzde 9,7) iken; kanserden ölümlerin ise en çok akciğer (yüzde 19,4), karaciğer (yüzde 9,1) ve mide (yüzde 8,8) olarak açıklanmıştır. Bu artış hızının devam etmesi durumunda, Dünya nüfusunun artışına ve nüfustaki yaşlanmaya bağlı olarak 2025 yılında toplam 19,3 milyon yeni kanser vakası olacağı belirtilmiştir. Gerek kanser vakalarının (yüzde 56,8) gerekse de kanserden kaynaklanan ölümlerin (yüzde 64,9) yarısından fazlasının az gelişmiş ülkelerde olduğu gösterilmiştir.KADINLARDA MEME KANSERİUluslararası Kanser Ajansı, özellikle meme kanserindeki artışa dikkat çekmiştir. Kadınlarda meme kanser insidansının bir önceki tahminlere göre yüzde 20, meme kanserinden ölümlerin ise yüzde 14 arttığını belirtmiştir. Meme kanseri kadın kanserleri içinde en fazla görülen ve en fazla ölüme neden olan kanserdir. Dünyada kanser olan her 4 kadından biri meme kanseridir.SİGARA VE OBETİZE KANSER SEBEBİKanserli olguların yaklaşık üçte ikisi erkeklerde görülmekte ve bölge veya şehirler arasında kanser görülme sıklığı açısından önemli farklılıklar bulunmamakta. Bununla birlikte, Türkiyedeki kanser vakalarının önemli bir kısmı sigara ve obeziteyle ilişkili.KANSER VAKALARININ ÜÇTE BİRİ ÖNLENEBİLİRKanser; korunulabilir bir hastalık ve doğru korunma stratejileri ile kanser vakalarının üçte biri önlenebilmekte. Çevresel etkenler kanser oluşumunda yüzde 90-95 oranında etkili. Kanser oluşumunda etkisi olan kötü beslenme, sedanter yaşam, tütün ve alkol kullanımı ile güneş ışığının zararlı etkilerine maruz kalma gibi çevresel etkenlerin kontrol altına alınması, kanser görülme sıklığını azaltıyor. Dolayısıyla sağlıklı yaşam davranışları ile kansere karşı korunulabilmekte ve tarama programları sayesinde erken teşhis konularak yaşam süreleri uzatılabilmekte.İnsanoğlunun karşılaştığı en büyük sağlık sorunlarından biri olan kanser, önlenebilir bir hastalık. Doğru stratejiler ile her üç kanserden birisi önlenebilmekte.