Yaklaşık bir yıl önce başlatılan çalışmalar kapsamında, yenidoğanlara yönelik tanı ve tedavi süreçlerini belirleyen ve yönlendiren yapay zekâ destekli bir yazılım geliştirildi. İstanbul Kalkınma Ajansı tarafından desteklenen proje, İstanbul genelindeki tüm hastanelerde uygulanmaya başlandı.
“İstanbul, dünyanın sağlık başkentlerinden biri”
İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü İl Sağlık Müdürü Abdullah Emre Güner, İstanbul’un sağlık hizmetini yalnızca Türkiye’ye değil tüm dünyaya sunduğunu belirterek, sağlık sisteminin fiziki yatırımların yanı sıra dijital altyapı çalışmalarıyla da güçlendirildiğini söyledi. Güner, “Dijital altyapımızı yenileyip sağlıkta dijital dönüşüm dediğimiz e-Nabız projesiyle başlayan ve devam eden bir sistematikle dünyanın sağlık başkentlerinden biri olduğumuzu iddia ediyoruz” dedi.
“Birinci, ikinci ve üçüncü basamak entegrasyonu çok önemli”
Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’nun ortaya koyduğu koruyan, üreten ve geliştiren sağlık modeli doğrultusunda hizmet sunduklarını ifade eden Güner, her doğan çocuğun doğumundan itibaren yaşamı boyunca sağlığının takip edilmesinin temel sorumlulukları olduğunu vurguladı. Güner, birinci, ikinci ve üçüncü basamak sağlık hizmetleri arasındaki entegrasyonun kritik önemde olduğunu belirterek, topuk kanı taraması başta olmak üzere fenilketonüri, biyotinidaz eksikliği ve gelişimsel kalça displazisi gibi birçok tarama programıyla riskli durumların erken dönemde tespit edildiğini aktardı.
Yapay zekâ ile taramadan tedaviye bütüncül takip
İstanbul’da başlatılan yeni projeyle birlikte tarama, teşhis ve tedavi süreçlerinin yapay zekâ ile takip edileceğini kaydeden Güner, “Kişiyi sadece taramakla bırakmıyoruz. Sağlık hizmetini almasını, uzman doktora ulaşmasını, tedavisini ve rehabilitasyonunu yapay zekâ destekli bir programla takip ediyoruz. Risk tespit edildiğinde, çocuğun evine en yakın ve en uygun hastaneye yönlendirilmesi otomatik olarak sağlanacak” dedi. Projenin şu an için yalnızca İstanbul’a özel olduğuna da dikkat çekti.
“İstanbul’da yılda 150 bin yenidoğan takip ediliyor”
İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü Strateji Başkan Yardımcısı ve Proje Koordinatörü Kemal Kural, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’nun himayelerinde ve İl Sağlık Müdürü Abdullah Emre Güner’in vizyonuyla tarama sonrası takip sistematiğinin hayata geçirildiğini söyledi. Kural, 2024 yılında İstanbul Kalkınma Ajansı’nın yapay zekâ destekli proje çağrısı kapsamında, tarama sonrası takip süreçlerini kapsayan bir proje geliştirildiğini ifade etti.
Kural, İstanbul’da her yıl yaklaşık 150 bin yenidoğanın topuk kanı tarama takibinin yapıldığını belirterek, konjenital ve metabolik hastalıklarda erken teşhis ve tanının hayati öneme sahip olduğunu vurguladı.
“Ortaya çıkacak veri tabanı dünyada eşsiz olacak”
Yapay zekâ destekli sistemin temel amacının, tarama sonucu pozitif çıkan yenidoğanların en yakın ve ilgili branş uzmanının bulunduğu hastaneden randevusunun otomatik olarak alınması ve tüm tıbbi süreçlerinin bu sistem üzerinden takip edilmesi olduğunu belirten Kural, “Ortaya çıkacak veri tabanı dünyada eşsiz bir seri olacak” dedi.
Her yıl doğan yaklaşık 150 bin çocuğun sisteme ekleneceğini kaydeden Kural, bu veri tabanı üzerinden oluşturulacak algoritmalarla hem tanı hem de tedavi süreçlerine yönelik bilimsel ve klinik öneriler geliştirileceğini ifade etti.
Sistem yalnızca yenidoğanlarla sınırlı kalmayacak
Projenin yalnızca yenidoğanlarla sınırlı kalmayacağını belirten Kural, oluşturulacak yapay zekâ destekli platformun tüm tarama programlarını kapsayacağını söyledi. Buna göre 18 ve 36 aylık çocuklarda otizm spektrum bozukluğu taramaları, kolorektal, servikal ve meme kanseri taramaları ile işitme, görme ve gelişimsel kalça displazisi tarama sonrası süreçlerinin de bu platform üzerinden takip edileceği bildirildi.




