AÇIKLAMA
Bugün, Gaziantep Şahinbey İlçesi Beyazlar Mahallesinde bulunan İyinacar Camiinde Ramazan Bayramı hutbesinde -güya kıt kanaat- bilgisiyle tam bir tarih anakrorizm örneği sergileyen imam (!) kılıklı, tarih yoksunu kişinin Gaziantep’te yarattığı infial üzerine, kendisinin de okuyacağı kısa bir tarih hatırlatması yapalım istedik.
Kendini toplumun önünde imam, yani önder gören bu tarih şuuru yoksun, bilgisiz, cahil adam, Kurtuluş savaşının, yedi düvelin birleştiği emperyalist güçlere karşı bir ülkenin topyekün verdiği onurlu bir savaş olduğunu, hiç olmazsa ilköğretim tarih kitaplarından okusaydı da, şu bayram gününde, hem de kahraman ordumuzun PENÇE HAREKATIYLA aynen 100 yıl önce oynanan oyunun bugün tam olarak devam ettiğini idrak edecek bir akla ve izana sahip olsaydı. Bu talihsiz, cehalet ve bilgisizlik örneği olan vazını tam da Kurtuluş Savaşımızın 100. yılını idrak ettiğimiz bu yılda sarf etmeseydi. Hiç mi tarih okumadın be adam (!), hiç olmazsa içinde yaşadığın ve şanlı direnişinden dolayı BMM tarafından bileğinin hakkıyla kazanılan Gazilik ünvanına sahip Antep savunmasındaki 6317 şehit ve binlerce gaziye saygın olsaydı. Osmanlı Devleti’nin Birinci Dünya Savaşı’nda yenik sayılması üzerine emperyalist güçler, Mondros Ateşkes Antlaşması (30 Ekim 1918) ile Anadolu ve Trakya’da her türlü işgali kendilerine makul görmüşlerdi. Çünkü Mondros ateşkes hükümleri galip devletlere gerekli gördükleri her yeri işgal etme hakkı tanıyordu. Bu antlaşma çok ağır koşulları içerirken, İstanbul Hükümeti ileride yapılacak barış görüşmelerinde bu koşulları hafifletebileceğini umuyordu.Mondros Ateşkes antlaşmasının hemen ardından işgaller başladı. Bu antlaşmanın 7. maddesine göre, İtilaf devletleri güvenliklerini tehdit eden bir durumu bahane ederek istedikleri bölgeleri işgal edebileceklerdi.Boğazlar İngilizlerin kontrolüne geçti. İngilizler Çanakkale, Musul, Batum, Antep, Konya, Maraş, Samsun, Bilecik, Merzifon, Urla ve Kars’ı işgal ettiler. Fransızlar ise; Dörtyol, Mersin, Adana ve Afyon istasyonunu işgal ettiler. İngilizler tarafından işgal edilen, Güneydoğu’daki bazı iller daha sonradan Fransızlara terk edilmişti. İtalyanlar ise Antalya, Kuşadası, Bodrum, Fethiye ve Marmaris’i işgal ettiler. Konya ve Akşehir’e de asker yolladılar.
Mondros Mütarekesi’nin Doğu Anadolu’da 6 vilayetin Ermenilere bırakılacağına ilişkin maddesi, Ermenileri harekete geçirdi. Ermeniler kurdukları Alaylarla Doğu Anadolu’da yayılmaya ve bölgedeki Türklere zulüm ve baskı yapmaya başladılar. Kozan, Osmaniye, Mersin ve Adana’ya Fransızlarla birlikte Ermeni çetecileri de geldi.Yunanlılar kendilerine vaat edilen Ege Bölgesi’ni ele geçirmek üzere, İngiliz, Amerikan ve Fransız savaş gemilerinin koruması altında, 15 Mayıs 1919’da İzmir’i işgal ettiler. İzmir’in işgaline tepki olarak gazeteci Hasan Tahsin tarafından düşmana atılan ilk kurşun Kurtuluş Savaşımızın başlangıcı olmuştur. Mondros Mütarekesinden sonra işgallerin başlamasına karşılık Padişah ve Osmanlı Hükümeti işgallere karşı ses çıkarmamışlar, orduyu geliştirip güçlendirmeye yönelmemişler, çekingen ve korkak davranışlarla, ülkeyi içinde bulunduğu durumdan kurtarmaya yeterince direnç göstermemişlerdir. Kurtuluş savaşımızda işgallere karşı ilk silahlı direniş Güneydoğu Anadolu’da Antep’te başlamış, ilk Kuva-yı Milliye hareketi Batı Anadolu’da Yunanlılara karşı oluşturulmuştur. Yunan birliklerinin İzmir’i işgal etmesi ve Anadolu içlerine ilerlemeye başlamasına Osmanlı Hükümeti yeteri tepkiyi verememiştir. Bu durum, Kuvayı Milliye’nin doğuşunu ve Milli Mücadele’nin başlamasına sebep olmuştur. 19 Mayıs 1919′da Mustafa Kemal Paşa, Samsun’a çıkmış. Amasya genelgesi yayınlanmış, daha sonra Erzurum ve Sivas kongreleri gerçekleştirilmiştir. İstanbul’un işgali edilmesi ve Meclis-i Mebusan’ın kapatılmasıyla Osmanlı yönetimi çökmüştür. İstanbul, İtilaf Devletlerin esiri haline gelmiştir. Milleti temsil eden, millet adına karar veren yetkili organ olarak Mustafa Kemal Paşa önderliğinde 23 Nisan 1920’de BMM açılmıştır.Osmanlı Devleti ile İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya, Ermenistan, Belçika, Yunanistan, Hicaz, Polanya, Romanya, Sırp-Hırvat-Sloven ve Çekoslavakya devletleri arasında imzalanan, Türk’ün ölüm fermanı olarak bilinen Sevr anlaşmasını imzalanmıştır. Büyük Millet Meclisi 19 Ağustos 1920 tarihli toplantısında, Sevr Antlaşması'nı imzalayan ve bunu onaylayan Şüra-yı Saltanat'ta bulunanların vatan hiyanetiyle itham olunarak vatansız sayılmaları kararını almıştır.
Aynı zamanda Büyük Millet Meclisi Hükümeti bu antlaşma ile kendini hiç bir surette bağlı görmediğini de ilan etmiştir. Doğu cephesi, Güney cephesi, Batı cephesi, I.-II. İnönü savaşları ve son olarak Sakarya Meydan Muharebesi savaşları verilmiş, Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi ile Anadolu’nun sonsuza kadar Türk yurdu olarak kalacağı bütün dünyaya kanıtlanmıştır. Mudanya ateşkes anlaşması ardından Lozan barış anlaşması imzalanmış Yeni Türk Devleti tüm dünyaya kabul ettirilmiştir.
Prof. Dr. Halil İbrahim Yakar