Şoförlük yaptığı yıllarda ARAP devletlerinin birçoğunu görmüş olan işadamının izlenimleri ders niteliğinde...

İşadamı, Türkiye'de DEMOKRASİ, hak, hukuk olmadığını iddia edenleri sadece ARAP ülkelerinde sadece 1 Ay yaşamaya davet ediyor...

'Türkiye bir cennet…' diyen işadamının yaşadıkları ve tesbitleri dinlemeye değer;

-"Meral Hanım, ben 12 Eylül'ü yaşamış biriyim…

Kenan EVREN döneminde bizde konuşamazdık…

Hiç unutmam, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde köy muhtarımız herkese, 'EVET' oyu kullanmaları için kendince baskı yapmıştı…

Köyümüzde 2 kişi hariç, komplesi EVET oyu kullanmıştı… Sadece Cuma P. ve Hasan S., açıktan karşı oy kullanmış ve terörist muamelesi görmüşlerdi…

Aykırı davranmaları nedeniyle birer buçuk sene cezaevinde yattılar, işkence gördüklerini duyduk, yani hayatları söndü…

HASAN şu anda inek yayıyor…

CUMA ise İstanbul'da…

Ben 12 Eylül'ün o karanlık günlerine rağmen 'Türkiye'nin bir cennet olduğuna inanıyorum...

Neden mi?

Ben Arap ülkelerinin büyük bir bölümünü gördüm. Şoförlüğün yanısıra, 85-90 yılları arasında yıllarca bu ülkelere ticaret yaptım…

Irak'ın bütün kentlerini bilirim...

ZİNDANlarını da...

Kaçakçılık suçundan neredeyse idam ediliyordum...

Sadece kaçakçılık mı, oralarda devlet başkanına küfürün cezası da idamdı...

Allah'tan param vardı da kaçıp kurtuldum…

ALLAH, o zindanlara kimseyi düşürmesin...

Gökyüzünü GÖRme şansınız yok...

ARPA ekmeği ve SU dışında hiç birşey vermezler...

Yargılama diye bir şey sözkonusu değil...

Bizde 12 Eylül döneminde en azından yemeği ve suyu kesmiyorlardı...

İŞKENCE vardı ise de, belirli hakların da vardı…

En azından yargılanıyordunuz...

Bugün de KARAKOLa düşsen hakkını savunabilirsin...

Ancak bu ülkelerde sonunun ne olacağı belli değil...

Suriye'deki kavak mağdurlarını hiç unutmam...

Suriye'de baba ESAD'ın adamları KAVAK yetiştiren bir ailenin bahçesine gelirler...

'Devlete KAVAK lazım' derler...

Gariban aile; 'tabi, ne demek istediğiniz kadar alabilirsiniz' diyerek kavakları yıkar ve hazırlarlar…

Kavaklar araçlara yüklenip giderken ailenin reisi,

-'Paramız ne olacak?' der…

Sen misin, bunu diyen…

Adamlar paralarını alamadıkları gibi cezaevini boylarlar...

Yıllarca cezaevinde kalırlar...

Ta ki, oğul ESAD onları affedene kadar...

Bacım, gerçekten Türkiye bir cennet...

İşadamına,

-Aradan epey bir zaman geçti… Bu anlattıklarınız geçmişte kaldı!" desem de inandıramadım.

-"Maalesef değişen bir şey yokmuş, haberlerini alıyorum, bacım. Yalancı Bahar… Onca yaşananlar, akan kanlar da demokrasi getirmemiş. Türkiye bir cennet... dedi.

Hile, oyunu kazandırsa da, kaderi değistirmezmiş…

UZER'İ SEVİNDİREN İKİ OLAY

Ak Parti Gaziantep teşkilatı, 17 Aralık'ın süregelen MORAL bozukluğunu Cumartesi günü Fatma ŞAHİN'in proje tanıtım toplantısında bir nebze de olsa üzerinden attı...

Tıka basa dolu ŞKM'de, moral bulanların başında Ahmet UZER geliyordu…

Konuşması sık sık, 'İSLAHİYE seninle gurur duyuyor, ŞEHİTKAMİL seninle gurur duyuyor' slagonları ve alkışlarıyla kesilen UZER, bir ara tezahüratları yasakladı, ancak gençlerin coşkusu yasak dinlemedi…

UZER konuştukça salondan, 'İSLAHİYE seninle gurur duyuyor, MAŞALLAH…' sesleri eksik olmadı...

Hele Ahmet UZER'in, iki sevincini anlatması salonu adeta inletti.

Neydi UZER'in çok sevindiği iki OLAY, kendisinden dinleyelim:

"Ben gençtim, delikanlıydım…

Vehbi DİNÇERLER milli eğitim bakanıydı…

Vehbi Bey, iki tane şey yaptı…

Ben ömrüm boyunca o iki tane HİZMETi unutmam…

Ve her zamanda her yerde söylerim…

Birincisi kahvelerde BİRAyı yasak etti…

Sayın bakan geldi; 'kahvelerde BİRA içmek yasak..' dedi. Ve bunun ne kadar doğru olduğunu, bugün sizlerde takdir edersiniz...

İkincisi; 19 Mayıs olduğu zaman kız çocuklarımızın ve ailelerinin kalbine bir SIZI girerdi…

O KIYAFETten dolayı…

Ya giyeceksin, giymezsen sınıfta bırakırlar…

Onu da sayın bakanım kaldırdı, kendisine teşekkür ederim…."

Salonda alkışlar, ıslıklar...

"ŞAHİNBEY seninle gurur duyuyor... ANTEP seninle gurur duyuyor…"

İki saatliğine de olsa, alkış ve ıslıklar sayesinde akıllarda ne dershane, ne para-pul, ne de acımasız savaş oyunları kaldı…

***

GÜNÜN SÖZÜ

"Belediye başkanlığı, MENFAATİN, kişisel ÇIKARIN, BEKLENTİN yoksa gerçekten uzun süre yapılacak iş değil…" ASIM GÜZELBEY