Madde kullanımından dolayı yakalanan bir kişiyi Rehabilitasyon sürecine değil de, cezaevine atmaya devam ederek mi? Birbirimizi suçlamaya devam ederek mi? İran’daki idam cezasını ve sonuçlarının ne olup/olmadığını görmezden gelerek sadece ceza artırımı merkezli bakış açısıyla mı ? İnsanları sadece kendi suçuymuş gibi bir psikolojik blokaja hapsedip, bütün faturayı başkalarının üzerine yıkarak mı ? Kendi kaderine terk edilen bu insanların çıkmaz sokaklarda çıkış yolu aramalarına göz yumarak mı ? Şu anki Denetimli Serbestlik ve Dernekler Mevzuatıyla mı ? Detox, Rehabilitasyon ve Sosyal Adaptasyon Hizmetlerinin, Amatem-Çematem’lerin mevcut durumuyla mı ? Kalkınma Ajansları üzerinden kalıcı olmayan bir takım projelere kaynak aktarmaya devam ederek mi çözülebileceğine inanacağız ? Aynı şeyleri tekrarlayıp farklı sonuçlar beklemeyi bir kenara bırakarak, sahici ve samimi bir şeyler yapmak zorunda olduğumuzu kabul ederek başlayabiliriz aslında.

Doğru olacağına inandığım bir takım adımların atılmasına ilişkin bir örnek verecek olursam, bazı ülkelerde alkollü araç kullanırken yakalanan bir sürücünün aracına ve ehliyetine el konulmasının yanı sıra ikametgâh adresine yakın bir AA (Adsız Alkolikler) toplantısına katılması ve 90 gün 90 toplantı şartı isteniyor, bu toplantılara katıldığına dair Grup’tan yazı getirmesi gerekiyor. Bu süreçleri tamamladıktan sonra ehliyetini geri alması mümkün olabiliyor.

Bizdeki mevcut duruma bakacak olursak, 180 ülkede 85 yıldır, ülkemizde de 25 yıldır var olan NA (Adsız Narkotik), NAR-ANON (Madde Bağımlısı Yakınları), AA (Adsız Alkolikler), AL-ANON (Alkol Bağımlısı Yakınları) Kendi Kendine Yardım Gruplarının tamamına yakını, kiralarını ve her türlü giderlerini kendilerinin karşıladıkları yerlerde toplantılarını yapıyorlar.

Devlete ekonomik anlamda hiçbir külfeti ve de hiçbir beklentisi olmayan, birçok bağımlı ve bağımlı yakınına umut kapısı olan, bu sarmaldan çıkış mümkün diyen bu grupları yok saymak, bu yerleri görmezden, duymazdan, bilmezden gelmek bence kendi elimizle kendi geleceğimizi yok etmektir.

Dünyanın birçok ülkesinde kabul gören bu grupların, bu soruna ilişkin kurulması gereken sistem inşasında tamamlayıcı ve en önemli halka olarak değerlendirilmesi gerektiğine inanıyorum.