Covid-19 salgınının yaşamı ciddi anlamda tehdit ettiğini belirten Kocalar, “Hastalığın görüldüğü yaş grupları ve yayılışı dikkate alındığında; konu sadece tıbbi boyutla sınırla kalmamış, insanlığı ekonomi, tarım, sosyokültürel, etik ve ahlâk, hukuk, eğitim, turizm gibi birçok alanda etkilemiş ve etkilemeye devam etmektedir” dedi. EKONOMİ ETKİLENDİ“Salgın ekonomiyi ve üretim sektörlerini ciddi ölçüde etkilemekte ve etkilemeye devam etmektedir” diyen Kocalar, “En basit anlamıyla, hastalığa etken olan virüsün tıbbi bulaşıcılığının yanında, ekonomik anlamda oluşturduğu olumsuz etkileri iş dünyasında da hızla yayılım göstermektedir. Üretimin azalması, buna karşın salgın sebebiyle toplumlarda artan kaygılar yüzünden tüketimin artması ve bununla bağlantılı olarak ekonomik verilerde düşüş eğilimi oluşmaktadır. Pandemi'den dolayı birçok ülke ekonomisinin durağan bir döneme girdiği, bu durumun daha sonraki aşamalarda ülke ekonomileri üzerinde olumsuz sonuçlar oluşturacağı, pandemi ile mücadeleye devam etmenin aynı zamanda ekonomik normalleşmeyi de mümkün olduğunca hızlı bir şekilde geri kazanma çabası olarak görülmesi ve birlikte değerlendirilmesi gerektiği unutulmamalıdır” şeklinde konuştu. ÜRETİM ÜSSÜ YOLUNDA ADIMLAR ATILMALIPandeminin toplumda ve ekonomide oluşturduğu ağır sorunların yanında bazı fırsatları da sunduğunu anlatan Kocalar, “ Bu bakımdan, pandemi sırasında yaşanılan temel sorunların akılcı ve bilimsel olarak tespit edilmesi ve bu doğrultuda oluşturulacak politikalarla çözüm yollarının araştırılması ve uygulanması gerekmektedir. Bütün dünyanın yaşadığı bu pandemi ve doğurduğu ekonomik krizden başarılı çıkmak için Ülkemizin öncelikli hedefinin “üretim üssü” olma yönündeki atılımları olmalıdır. Üretim için ilk ve temel öncelik enerjide dışa olan bağımlılığımızı azaltmamız gerekmektedir. Bu enerji maliyetleri ile ve neredeyse her gün yapılan zamlarla dünya piyasası ile rekabet etmemiz mümkün değildir. Tüm dünya hem temiz, hem de doğal ve çevreci olan enerji yatırımlarına yönelmektedir. Ekonomik açıdan güçlü bir Türkiye için ilk şart enerjimizi kendimiz üretmemiz ve bu doğrultuda enerji yatırımları yapmamız ve yatırımcıları desteklememiz gerekmektedir.” dedi. BETON EKONOMİSİ TIKANDIBeton ekonomisine yapılan yatırımlar ile sistemin tıkandığını vurgulayan Kocalar, “Artık sistem tıkanmaya başladı. Arkıt beton ve rant odaklı ekonomiden uzak durmamız gerekmektedir. Üretmeli, özellikle katma değeri yüksek ve ihracat ağırlıklı ürünlere ağrılık verilmelidir. Kendi kendine yetebilme olgusu ile tarım politikalarımız şekillendirilmeli ve ülkemizin kendi ihtiyacından fazla tarımsal ürünü ve çeşitliliğini kendi dinamikleri ile üretmesi sağlanmalıdır. Çiftçilerimiz bu yönde desteklenmelidir. Yeterli ve herkesin ulaşabileceği bir sağlık sistemini oluşturulmalı, tıbbi malzeme, ilaç, aşı ve tıbbi cihaz üretiminin kendi öz kaynaklarımız ile üretilmesi sağlanmalıdır. Birilerinin üreteceği aşı için el avuç açmak Ülkemize yakışmamaktadır.” HABER MERKEZİ