Öztürkmen, TARSİM tarım sigortası yaptıran çok sayıda çiftçinin, kuraklık ve dondan kaynaklanan zararlarının karşılanmadığını belirtti.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin birçok ilinde olduğu gibi Gaziantep'te de yağmurların zamanında düşmemesinin kuraklığı beraberinde getirdiğini belirten Öztürkmen, “Gaziantep ve Kilis, son 65 yılın en kurak kışını yaşadı. Birçok bölgede ürünler başak dahi tutmadı. Hasat edilemeyecek haldeki zayıf ürünler, hayvanların otlak alanı oldu.
Sadece kuraklık değil. Türkiye, Nisan ayının ortasında beklenmedik bir tarımsal felaketle karşı karşıya kaldı. Zirai don Gaziantep ile birlikte 36 ilimizde etkili oldu. Sıcaklıklardaki ani düşüşle beraber, kar ve dolu yağışı birçok şehirde meyve bahçeleri ve tarım alanlarına büyük zarar verdi”
BARAK SUYA HASRET
“Üzüm bağları, dut ağaçları ve erken çiçek açan Antep fıstığı alanlarında don nedeniyle ciddi hasar oluştu” diyen Öztürkmen, “Hafta sonu Gaziantep’in, Yavuzeli’nin köylerini dolaştım.
Üretici zor durumda. Yavuzeli’nin Göçmez köyünden nişanlı bir çiftle karşılaştım. Köyünü bırakıp şehirde asgari ücrete köle olmak istemeyen gençlerimiz. Bu sene düğün hazırlığı yaparken, don nedeniyle fıstık mahsulleri yok olduğu için düğünü ertelemek zorunda kalmışlar. Nisan ayında buradan seslendim. Zirai dondan etkilenen bölgelerin "tarımsal afet bölgesi" ilan edilmesi ve zarar gören çiftçilere hızla destek verilmesi gerektiğini vurguladım.
Çiftçi borçlarının faizsiz ertelenmesi çağrısında bulundum . Bugüne kadar çiftçilerimiz için bir adım atılmadı. Barak Ovası kuraklıkla mücadele ederken, iktidar çiftçileri görmezden geliyor” şeklinde konuştu.
ÇİFTÇİLERİN ZARARI KARŞILANMIYOR
Öztürkmen, çiftçilerin zararının karşılanmadığı da vurgu yaparak, “Sigorta, çiftçinin bir yıllık zararının bir bölümünü karşılıyor. Oysa memleketim Gaziantep’te üreticinin zararı ne yazık ki bir yıldan daha fazla. Antep fıstığı çok hassas bir ağaçtır ve bu yıl don olayının vurması 3 yıl artık bu ağaçlardan ürün alamayacağımız anlamına geliyor. Ağaçlarımızda 'karagöz' dediğimiz fıstık veren gözler bile don olayından dolayı kurudu. Çiftçilerimiz bu zamana kadar iki defa bahçelerini ilaçladı, gübreledi, sürdü. Budamasını yaptı. Çiftçi büyük maliyetler harcadı. Çiftçinin nefes alabilmesi için devlet desteği verilmesi gerekiyor.
Zorunlu olarak TARSİM Tarım Sigortası yapan birçok köylümüz, don ve kuraklık kapsamı dışında bırakıldı. Çiftçilerimizden zorla sigorta primi tahsil ediliyor ancak zararları karşılanmıyor. Bölgede en büyük sorun, kuraklık, don ve dolu olayları. Bunların kapsam dışında bırakılması, çiftçiye çifte darbe oluyor. Çiftçi hem mahsul alamıyor, hem sigorta ücretini ödüyor ama zararını karşılayamıyor. Bu yapılanlar, çiftçiliği bitirme adımlarıdır.
İthal hayvanlar ile besiciliği bitiren iktidar, sebze-meyve ithalatı ile çiftçiliği bitiriyor.