Ünverdi, zorluklarla geçen bir yılın ardından 2024 yılının da toparlanma hedefleri doğrultusunda mücadele ile geçmesini beklediklerini belirterek, “Her yeni yıl yeni umutlar demektir. İnşallah bu sürecin sonunda daha güzel günlere hep birlikte kavuşacağız” dedi.

2023 yılını değerlendiren ve 2024 yılı beklentilerini paylaşan GSO Yönetim Kurulu Başkanı Ünverdi, şunları kaydetti:
“Pandemiyle birlikte başlayıp bozulan ticaret zinciri, ardından Rusya-Ukrayna savaşı ve şubat ayında şehrimizle birlikte 11 ilimizde yaşadığımız deprem felaketinin psikolojik ve sosyal olduğu kadar üretim ve ticaretimize de maalesef olumsuz etkileri oldu.  Tüm bu olumsuzluklar ve yıkıma rağmen bölge olarak yaralarımızı sarmak ve hasarımızı onarmak için bir çaba içerisine girdik. Kamu tarafından kolaylaştırıcı adımlar ve sağlanan desteklerle önemli mesafeler katettik”


ÇABA GÖSTERİYORUZ

“Depremde fabrikalarımız, makina parkurlarımız zarar gördü. Bu süreçte korku ve tedirginlikle başka şehirlere olan göç bölgemizde ciddi iş kayıplarına neden oldu” diyen Ünverdi, “Depremin ardından İskenderun Limanı’ndaki yangın sonrası Mersin Limanı’nda yaşanan yoğunluk maalesef devam ediyor ve şehrimizle birlikte bölgemizden yapılan ihracat ve ithalatımızda ciddi aksaklıklar yaşıyoruz. Bölgemizin toparlanabilmesi için gerek finansman konusu, gerek teşvik ve desteklerin devam etmesi, Gaziantep merkezin de verilen desteklerden birebir faydalandırılması gerekiyor. Gaziantep burada üretim, ihracat ve istihdamıyla bölgenin ayağa kalkmasında kritik rol üstleniyor. Bizler de bölgemizle birlikte ayağa kalkmak ve sanayimizi yarınlara hazırlamak için Gaziantep Sanayi Odası olarak elimizden gelen çabayı gösteriyoruz.  

GELECEĞİ PLANLAMAK ÖNEMLİ

Ünverdi, “Tabii burada sorunlara takılıp kalmadan sanayimizin geleceğini de planlamak zorundayız. Önümüzde büyük bir değişim ve dönüşüm gerçeği var. Bizim de sanayimizi sürdürülebilir kılmak ve yarının ekosisteminde var olmasını sağlamak için firmalarımızın ileri teknolojiye adapte olmaları, Sanayi 4.0 ve dijitalleşmeyi gerçekleştirmeleri, yüksek katma değerli ve AB Yeşil Mutabakatı kriterlerine uygun olarak yeşil üretimle daha rekabetçi bir yapıya bürünmelerini sağlamak durumundayız”