"İnsanlar geçinemiyor. Gelir dağılımındaki bozukluk toplumun tüm kesimlerini rahatsız ediyor. Açlık sınırının altında yaşayan insan mutlu olabilir mi? Bu asgari ücretle kim mutlu olabilir? Esnaf sihtah yapmadan işyerini kapatıyor. 16 milyon insanın geliri 200 TL'nin altında. Ülkenin demokrasisini birinci sınıf demokrasi haline getirmek, özgürlükleri geliştirmek, hukuk devleti anlayışının yerleştiği bir Türkiye yaratmak zorundayız. Artık tuzun koktuğu yerdeyiz. Ülkemize sahip çıkın. Suriye'de de sanayici, işadamı, avukat, doktor vardı, o noktaya gelmeyelim" bu sözleri CHP Gaziantep 2. Sıra Milletvekili Adayı Mehmet Gökdağ söylüyor.

Gazetemizde Ökkeş Özekşi ile durum değerlendirmesi yapan Gökdağ, Gaziantep'te yaşananların Muz Cumhuriyetinde bile olmadığını iddia ediyor.. 5'TE

SEN ŞEHRİEMİN'SİN

Mehmet Gökdağ, Gaziantep'in trafik başta olmak üzere eğitim, yeşil alan, kültür sorunu olduğunu, Suriyeli meselesinin ise başlı başına bir sorun olduğunu dile getirdi. Gökdağ, "Sen Gaziantep belediyesisin. Şehrieminsin, Gaziantep'i kontrol altına alacaksın. Elini sallayan girmiş, kimdir bunlar, ne iş yaparlar, ne yerler, ne içerler? Benim esnafımla aynı işi yapar duruma geldiler. Vergisi yok, sigortası yok, bir sorumluluğu yok. Haksız rekabet sözkonusu. Hangi ülkede bir başka ülkenin vatandaşı gelip hiçbir şeye tabi olmadan iş yeri açar? Nerede var bu? Muz cumhuriyetinde bile yok" dedi.

SEÇİM BİLDİRGEMİZ TOPLUMU HEYECANLANDIRDI

Ökkeş Özekşi ile seçim sürecini konuşan Gökdağ, Gaziantep 27'nin toplumun güven duyduğu bir yayın çizgisine sahip olduğunu ve bunu da başarıyla devam ettirdiğini dile getirerek bunun devamını diledi. CHP'nin seçim bildirgesinin toplumun tüm kesimlerinde heyecan yarattığını söyledi. Gökdağ, "Biliyorsunuz biz uzunca bir zamandır bir seçim maratonunun içindeyiz. Önemli olarak da seçim bildirgemizin açıklanmasıyla toplumun değişik kesimlerine çok ciddi şekilde ulaşıyoruz. Seçim bildirgemiz toplumun bütün kesimlerine dokunması nedeniyle toplumu da heyecanlandıran bir bildirge oldu. Aslında bir seçim bildirgesinin ötesinde bir hükümet programı oldu. Toplumun bütün kesimlerine ulaşmaya çalışıyoruz. Seçim bildirgemizin içeriğini anlatıyoruz. Memnuniyetle görüyoruzki toplum bizim seçim bildirgemizi beğendi. Emekliye dini bayramlarda iki maaş ikramiye, maaşının 1500 lira olacak olması, çiftçiye üretimde kullandığı mazotun 1.5 liraya verilmesi ciddi bir heyecan yaratmış. Hiç geliri olmayanların evine 720 lira para girecek. Öğrencilerin yurt sorunu hallolacak" dedi.

ISRAFI ÖNLEMEK BİLE BİR KAYNAK

Bu programların gerçekleşme bütçesinin de hesaplandığını, Bülent Arınç'ın söylediği bir tek cümlenin bile kaynak sorununun çözümünü ortaya koyduğunu dile getiren Mehmet Gökdağ, "Bülent Arınç, 'sadece ısrafı önleseydik vergi toplamaya bile gerek kalmazdı' dedi. Böyle bir ısraf var hepimiz yaşıyoruz. Saray'da içtikleri su bardağının tanesi bin lira. Biz bin liralık bardakta su içmeyelim bu parayı emekliye verelim diyoruz. Onlar lükslerinden vazgeçemeyeceği için kaynak yok diyorlar. Üstelik vaadlerimizin gayri safi milli hasıla içindeki oranı yüzde 2.9. Yani biz 100 liramızın 2.9'unu toplumun yaşam standardının altında yaşayan kesimine aktaramayacaksak ne diye iktidar olalımki o zaman. Bu sadece tercih meselesi. Kaynakları halktan yana, vatandaştan yana mı kullanacağız, yoksa kaynakları yukarıdaki bir çıkar gurubuna mı kullanacağız? Biz vatandaştan yana kullanacağız" diye konuştu.

ZENGİN DAHA ZENGİN OLDU

Ülkemizde son yıllarda gelir dağılımının ciddi olarak bozulduğunu, istatistik rakamlarına göre 2002'de zenginliklerin yüzde 39'unun yüzde 1"in elinde olduğunu hatırlatan Gökdağ, "Yani 100 kişiyiz, 1 kişi gelmiş 39'unu almış, 99'una 61 kalmış. Ama Ak partiden sonra Türkiye zenginliğinin servetinin yüzde 39'unu elinde tutan nüfus 15'i daha kendi hanesine çekmiş. Yani zenginliğin yüzde 54'üne sahip olmuş. Bu müthiş bir gelir dağılımı bozukluğu. Ve bu gelir dağılımı bozukluğunun sürdürülebilir bir tarafı yok. Çok ciddi toplumsal olaylara neden olabilir. Zengin daha zengin olmuş, fakir daha fakir olmuş. Emekliye, işçiye, çiftçiye, yoksullara, öğrencilere, esnafa dönmesi gerekiyor. Bunlar yapılamayacak şeyler değil" dedi.

İRADE MESELESİ

CHP'nin seçim vaadlerini sıralamayı sürdüren Gökdağ, " Taşeronlaşmayı kaldıracağız. Bunun için bir kaynak sorunu yok, bu bir irade meselesi. Yani taşerona verdiğin parayı taşeronu ortadan kaldırıp direk işçiye vereceksin. Kredi kartı borçlarını ve bireysel kredilerin faizlerinin en az yüzde 80'nini sileceğimizi söylüyoruz. Olmaz diye bir şey yok. Çünkü biz biliyoruzki bankalar 19 milyar lira alacaklarını varlık yönetim şirketlerine 2 milyara sattılar. Varlık yönetim şirketleri vatandaşın boğazını sıkıyor şu an. Biz bankalara diyeceğiz sen bunu bu varlık yönetim şirketlerine verme bunu biz üstleneceğiz. 2 milyarı bize ver. Burada kaynak sorunu yok. Bu bir irade meselesi" dedi.

TUZUN KOKTUĞU YERDEYİZ

'İnsanlar geçinemiyor. Gelir dağılımındaki bozukluk toplumun tüm kesimlerini rahatsız ediyor' diyen Gökdağ, "Açlık sınırının altında yaşayan insan mutlu olabilir mi? Bu asgari ücretle kim mutlu olabilir? Esnaf sihtah yapmadan işyerini kapatıyor. 16 milyon insanın geliri 200 TL'nin altında. Ülkenin demokrasisini birinci sınıf demokrasi haline getirmek, özgürlükleri geliştirmek, hukuk devleti anlayışının yerleştiği bir Türkiye yaratmak zorundayız. Artık tuzun koktuğu yerdeyiz. Ülkemize sahip çıkın. Suriye'de de sanayici, işadamı, avukat, doktor vardı, o noktaya gelmeyelim" dedi.

AKP ERİYECEK, CHP BÜYÜYECEK

Yoğun bir şekilde toplumun bütün kesimlerine ulaşmaya çalıştığını söyleyen Gökdağ, "Dağ taş geziyorum, 7'de başlıyorum program kaçta biterse çalışıyorum. Esnafla buluşuyoruz, ev toplantıları yapıyoruz, fabrikalara gidiyoruz, fabrikalarda işçilerle buluşuyoruz. Atölyelere gidiyoruz, atölyelerde işçilerle buluşuyoruz. Çok da olumlu dönüşler alıyoruz. Gezdiğimiz yerlerde halkın Ak Parti iktidarına, anlayışına güveni bitmiş durumda. Ak Parti anlayışının değişmesi noktasında herkes hem fikir. Ak Parti'ye oy verenlerin, vermekten vazgeçenlerin bir kısmı HDP, bir kısmı MHP, bir kısmı da CHP'ye oy verecek. Bunun oranını belirleyen bir ölçü yok. Ama şu kesin AKP eriyecek. Bizde CHP olarak büyüyeceğiz. Bunun üst sınırı yok. Üst sınırını ayın 8'inde göreceğiz. Bunu gözlemliyorum" dedi.

GAZİANTEP'İN SORUNU ÇOK

…Gaziantep'in Türkiye'de yaşanabilir şehirler arasında 59. sırada olduğunu, araştırma şirketlerinin kentin sağlığını, yeşilini, kültürünü, eğitimini, trafiğini, hava kirliliğini araştırarak bu sonuca ulaştıklarını dile getiren Gökdağ, "Sanayisiyle övündüğümüz bu güzel şehrimiz yaşanabilir şehirler arasında 59. sırada. Üstelik bu araştırma yapıldığında henüz Suriyeli sorunu yoktu. Belki bugün yapılsa 69. sıraya geleceğiz. Gaziantep'in eğitim sorunu var, trafik sorunu çok fazla. Yeşil anlamında ülkenin ortalamasının altındayız. Gürültü kirliliği konusunda hiç kimsenin bir önlem aldığı yok. Hava kirliliği kış aylarında bazan dışarı çıkılmayacak kadar çok yoğun. Suriyeli meselesi zaten başlı başına bir sorun. Hem ülkenin hem şehrin sosyal yapısını, ekonomisini olumsuz etkiliyor" diye konuştu.

MUZ CUMHURİYETİNDE BİLE YOK

Gaziantep'in trafik başta olmak üzere eğitim, yeşil alan, kültür sorunu olduğunu, Suriyeli meselesinin çok önemli olduğunu dile getiren Gökdağ, "Sen Gaziantep belediyesisin. Şehrieminsin, Gaziantep'i kontrol altına alacaksın. Elini sallayan girmiş, kimdir bunlar, ne iş yaparlar, ne yerler, ne içerler? Benim esnafımla aynı işi yapar duruma geldiler. Vergisi yok, sigortası yok, bir sorumluluğu yok. Haksız rekabet sözkonusu. Hangi ülkede bir başka ülkenin vatandaşı gelip hiçbir şeye tabi olmadan iş yeri açacak? Nerede var bu? Muz cumhuriyetinde bile yok. Böyle bir şey olur mu böyle devlet yönetilir mi?" şeklinde konuştu. Meral KINACILAR