Prof. Dr. Çelik, Osmanlı Dönemi’nden başlayarak günümüze kadar gelen ve hala Türkiye’nin üzerinde oynanan oyunlar hakkında bilgiler verdi.

“100 senedir bu coğrafyada kan ve gözyaşı bitmemiştir. Uzakdoğu’da böyle savaş yok, sadece İslam ülkelerinde var” diyen Çelik, askerlerin yanından sivillerinde hayatlarını kaybettiklerini vurguladı.

TÜRKİYE ARTIK ESKİ TÜRKİYE DEĞİL

Çelik, şunları aktardı: “Tarihte hiç kimse bize sömürgeci diyemedi. Batılı tarihçilerin ortak görüşüdür ki Türkleri tarihten çıkarırsanız geriye tarih diye bir şey kalmaz. Osmanlı Devleti zamanında dünyanın herhangi bir yerinde sıkıntısı derdi olan toplumlar bize bir heyet gönderirdi ve biz oraya asker gönderip dinine, ırkına, diline bakmaksızın zulmü engellerdik. Bizim ordumuz İstanbul’dan Viyana’ya giderken ne bir kadına ilişmiştir ne de bir bağdan üzüm yemiştir. Osmanlı Devleti tespihin imamesi gibidir, imame koparsa boncuklar dağılır o boncukları istediğin gibi şekillendirirsin. İslam ülkeleri bir imame arayışındadır. Yeni Türkiye bu yüzden rahat bırakılmıyor.”

CEMAAT VURGUSU

Çelik, gençlere Kur’an, hadis ve akıldan oluşan sağlam bir duruşlarının olması gerektiğini, akıllarını merdiven altı cemaatlere teslim etmemelerini tavsiye etti. Söyleşinin ardından araştırmacı-tarihçi Asım Mıhçıoğlu ile Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı Hülya Yıldız, Prof. Dr. Mehmet Çelik’e çiçek verdi. BÜLTEN