Sporda Şiddet hakkındaki kanunun hafifletilmesiyle ilgili çalışmaya katılmayacaklarını açıklayan kulüpler meğer imzayı atmışlar.6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesi hakkındaki kanunla ilgili değişikliklere imza atmayacağını açıklayan Galatasaray, Trabzon, Beşiktaş, Ordu, Ankaragücü ve Gaziantepspor kulüplerinin hepsinin de imzayı attığı ortaya çıktı.

Kulüpler Birliği tarafından kanunda değişiklik yapması için görevlendirilen Futbol Federasyonu eski başkanı ve UEFA Tahkim Kurulu Üyesi Levent Bıçakcı'nın Kulüpler Birliği'ne sunduğu raporun detayları, TRT Spor tarafından yayınlandı.

Habere göre; 7 Ekim tarihiyle imzaya sunulan rapor, Kulüpler Birliği üyesi 18 kulübün yetkilileri tarafından kabul edildi. 18 Süper Lig kulübünün başkan, başkan vekili ya da başkan yardımcısı düzeyinde imzalayarak, onayladığı raporda yasayla ilgili birçok yenilik öngörüldü. Bıçakcı'nın, özellikle şike ve teşvik suçlarını düzenleyen madde ile taraftarların karıştığı saha olayları ve spor yöneticilerinin demeçlerine ağır cezalar getiren maddelerle ilgili kapsamlı değişimler yaptığı gözlendi. Bıçakcı, raporunun giriş bölümünde değişikliğe neden ihtiyaç duyulduğunu açıklarken, mevcut kanunun şiddet ve düzensizlik gibi konularda ihtiyaçlara tam olarak cevap vermediğini savundu.

TEŞVİK PRİMİ SUÇ OLMASIN

Bıçakcı, "FIFA ve UEFA gibi iki büyük ulaslararası spor federasyonunun faaliyet gösterdiği ülkelerde sporda şiddet ve düzensizliğe ilişkin bu denli ağır cezalar öngören özel bir yasanın olmaması ve ilgili federasyonların verdikleri disiplin cezalarının ağırlığı yaptırıma uğrayan kişiler üzerindeki etkisi dikkate alındığında, yürürlükteki 6222 sayılı yasa ile düzenlenen cezai yaptırımların tekrar gözden geçirilmesi gerekmiştir" dedi.

Raporda, yasanın kapsamına ilişkin ikinci maddede yer alan teşvik primi ifadesinin çıkarıldığına da vurgu yapılarak, bunun gerekçesi "Bir sporcunun veya takımın müsabakada başarılı olması amaçlandığından ve esas olarak sportif amaca uygun düştüğünden suç olmaktan çıkarılmıştır" şeklinde açıklanıyor.

Raporda yasanın genel yapısıyla ilgili eleştiriler de şu şekilde yer alıyor:
"Öngörülen cezai yaptırımlar, Türk Ceza Mevzuatında benimsenen ceza siyasetine aykırı düşmektedir. Zira öngörülen cezalar, toplumsal yaşamda çok daha ciddi sonuçlar doğuran ihlallere oranla daha ağır yaptırımlar içermekte ve toplumun adalet duygusunu zedelemektedir."

SULH VEYA ASLİYE'DE
Kanunda belirtilen suçların işlenmesi halinde yargılama süreciyle ilgili de düzenlemeler gerektiği raporda belirtilirken, asliye ve ağır ceza mahkemeleri yerine yine Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun görevlendireceği sulh ve asliye mahkemelerinin davalara bakması gerektiği belirtiliyor. Kanunda değiştirilmesi düşünülen maddelerin eski ve yeni hallerine bakıldığında; Madde 2'de kanunun kapsamıyla ilgili tanımlamada 'teşvik primi' ifadesi tamamen çıkarılıyor.

Taraftardan sorumlu kulüp temsilcisinin eylemlerini düzenleyen 9. maddenin 1. fıkrasında, 'Bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde, bu kanun hükümlerine göre taraftardan sorumlu kulüp temsilcisine terettüp eden yükümlülükler, kulüp başkan ve yönetim kurulu üyelerinin tamamı tarafından yerine getirilir' ifadesi tamamen çıkarılıyor. Aynı maddenin ikinci fıkrasında da yine kulüp yöneticilerinin sorumluluklarını azaltan düzenleme yapıldığı görülüyor. Kanunla ilgili düzenlemelerin en önemli kısmı ise Üçüncü Bölüm; Yasak Fiiller ve Ceza Hükümleri'nde yapılıyor. Şike ve teşvik priminine uygulanacak cezaların tanımlandığı 11. Madde'den 'teşvik primi' tamamen çıkarılırken, şike yapan kişiye öngörülen 5-12 yıl arasında değişen hapis cezasının alt sınırının 3 ay, üst sınırının ise bir yıl olması gerektiği ifade ediliyor. Yine suçun kimler tarafından hangi yolla işlendiğini açıklayan alt fıkraların önemli bir bölümü de madde içerisinden çıkarılıyor. Raporda, 11. maddedeki değişikliğin gerekçesi de uzun bir şekilde anlatılıyor.

HAPİS YERİNE PARA...
Taraftarların spor alanlarına yasaklı maddeler sokmasına verilecek cezaları düzenleyen 13. Madde'de ise hapis cezası yerine para cezaları uygulanması gerektiği savunuluyor. Spor alanlarına yasaklı madde sokan kişiye öngörülen 3 ay ile 1 yıl arasındaki ceza, '100 TL'den 1000 TL'ye kadar idari para cezası' şeklinde düzenleniyor. Yasaklı maddeleri seyircilere temin eden kişiye öngörülen 2-5 yıl arasındaki hapis cezasının ise '1000-5000 TL para cezası' olması gerektiği raporda yer alıyor.

Hakaret içeren tezahürat, spor alanlarına usulsüz seyirci girişi, yasak alanlara girme, seyirden yasaklanma, şiddete neden olabilecek açıklamalar gibi eylemlere mevcut yasada öngörülen cezalarda da ciddi bir indirime gidildiği, hapis cezalarının çoğunlukla idari para cezası olarak değiştirildiği görülüyor. Yasada değişiklik isteyen Kulüpler Birliği'ne tepki Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'tan gelmiş, Arınç "Bu iş oyuncak değildir. Biz bu kanunu çıkarırken oynamak için yapmadık, uygulansın diye yaptık" demişti.

Arınç'ın tepkisi sorulan Levent Bıçakcı, "Bu konulara girmek istemiyorum. Kulüpler Birliği benden bir çalışma istedi. Ben de o doğrultuda raporumu sundum" şeklinde yanıt vermişti.