TUBİM ( Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi ) her yıl düzenli olarak hazırladığı ve kamuoyuyla paylaştığı istatistiklerini yayımladı. Türkiye uyuşturucu raporunda, uyuşturucu kullanımı ve bağımlılığının 2013 yılında yüzde 17 arttığına dikkat çekiliyor. Son dönemlerde gündeme gelen bonzai kullanımı ise yüzde 38 artış göstermiş durumda Raporda, 2013 yılında 648 kişinin doğrudan veya dolaylı olarak uyuşturucuya bağlı hayatını kaybettiği yer alırken bir diğer korkunç gerçek ise 13 yaşında bir çocuğun uyuşturucudan ölmesi. Tubimin 30 farklı kurum ve kuruluştan temin ettiği verilerle hazırladığı '2013 Türkiye Uyuşturucu Raporu' uyuşturucu ile ilgili ürküten rakamları ortaya koydu. Rapora göre, Türkiye genelinde uyuşturucu kullanma oranı 15-24 yaş arasında yüzde 2,9, 25-44 yaş arasında yüzde 2,8, 45-64 yaş arasında yüzde 2,3. Esrarı ilk kez kullanma yaşı ortalama 20 olarak belirlendi. Erkeklerin yüzde 3,5i, kadınların yüzde 2,6sı uyuşturucu kullanıyor. Eğitim durumuna göre ayrıldığında ise uyuşturucu kullananların yüzde 2,6sı eğitimsiz, 2,4ü ilkokul, 3,2si ortaokul, 2,6sı lise, 3,1i üniversite mezunu. Bekarların yüzde 3,8i, evlilerin 2,4ü, boşananların 1,5i uyuşturucu kullanıyor. Geçtiğimiz günlerde 2013yılına ait uyuşturucu raporunu yayımlayan ve bunu kamuoyu ile paylaşan Tubim, bu kapsamda bir rapor hazırladı Raporda şu ifadeler yer veriliyor: ' Yaşam boyu, son 12 ay ve son 30 gün tütün ve alkol kullanımının uyuşturucu madde kullanımını istatistiksel olarak anlamlı biçimde artırdığı belirtilen rapora göre, yaşam boyu tütün kullananların yüzde 3ü, son 12 ay kullananların yüzde 3,6sı, son 30 gün kullananların yüzde 3,6sı istatistiksel olarak anlamlı biçimde tütün kullanmayanlara göre daha fazla uyuşturucu madde kullanıyor. Akıl ve beden sağlığının en büyük düşmanı olan uyuşturucular, bağımlılarını aileden, toplumdan ve çevresinden kopararak sorumsuz bir hayata mahkûm etmektedir. Bu sebeple uyuşturucular zincirleme olarak bağımlıya, bağımlının aile ve iş hayatına, ayrıca ülke ekonomisine telafi edilemez zararlar vermekte ve toplumların hem bugününü hem de geleceklerini tehdit etmektedir. Bu kapsamda, tüm dünyada büyük bir sorun haline gelen uyuşturucu kullanımı ve bağımlılığı son yıllarda Türkiye için de önemli bir sorun haline gelmeye başlamıştır (Ulusal Uyuşturucu Politika ve Strateji Belgesi 2013-2018). Ülkemizin uyuşturucu ile mücadele politikalarının ve bu kapsamdaki amaç ve hedeflerinin ortaya konduğu ilk Ulusal Politika ve Strateji Belgesi, 2006 yılında yürürlüğe girmiştir. Arkasından bu belgede belirlenen hedeflere ulaşılmak için yapılması gerekli faaliyetlerin yer aldığı üçer yıllık iki ayrı Eylem Planı hazırlanarak yürürlüğe konmuştur (Ulusal Uyuşturucu Politika ve Strateji Belgesi 2013-2018). Bu belgelerin yürürlük sürelerinin 01.01.2013 tarihi itibariyle sona ermesiyle birlikte, ülkemizin uyuşturucu kaçakçılığı ve bağımlılığına karşı mücadeledeki politika ve stratejilerini ortaya koyan ve 2013-2018 yıllarını kapsayan 'Ulusal Uyuşturucu Politika ve Strateji Belgesi', ilgili kurumlarımızın katkı ve mutabakatı ile hazırlanmıştır (Ulusal Uyuşturucu Politika ve Strateji Belgesi 2013-2018).2018 yılı sonuna kadar yürürlükte kalması planlanan Ulusal Uyuşturucu Politika ve Strateji Belgesi ile uyuşturucu madde ile mücadele alanındaki görülen eksikliklerin giderilmesi ve bu belgeler ile talep azaltımı ve arz azaltımı konusunda dengeli bir yaklaşım benimsenmesi öngörülmüştür. 'Genel Uyuşturucu Politikamızı' esas olarak Anayasamızın 58. maddesinde yer alan; '…Devlet, gençleri alkol düşkünlüğünden, uyuşturucu maddelerden, suçluluk, kumar ve benzeri kötü alışkanlıklardan ve cehaletten korumak için gerekli tedbirleri alır.' hükmüne dayandırmakta; Uyuşturucu ile mücadele faaliyetlerinin, sorunun tüm boyutlarında aynı kararlılıkta ve dengeli bir yaklaşımla yürütüleceğini, Mücadelede bilimsel yenilikler ve yöntemler uygulanırken, aynı zamanda insan hakları ve onurunun ön planda tutulacağını, Uyuşturucu sorununun çözümünün, pek çok farklı sektör ve bilim dalının ortak çalışması ile mümkün olacağını vurgulamaktadır. Belgede, 'Arz Azaltımı Politikaları'; Uyuşturucuların arzına yönelik suçlar insanlık suçu olarak kabul edilmektedir Uyuşturucu kaçakçılığı ile mücadelede sıfır tolerans prensibi ile hareket edilecektir. Yeni çıkan psikoaktif maddelere karşı hızlı ve etkin bir müdahale sistemi geliştirilecektir. Terör örgütlerinin uyuşturucu kaçakçılığını bir finans kapısı olarak kullanmaları önlenecektir. şeklinde ifade edilmektedir. Belgede, 'Talep Azaltımı Politikaları' arasında; Uyuşturucu bağımlılığı bir hastalık, uyuşturucu bağımlısı hasta ve bu sorun önemli bir halk sağlığı sorunu olarak kabul edildiği, Önleme faaliyetlerinin, ilgili kurumlar arasında işbirliği içerisinde yaygınlaştırılacağı, Bağımlılığın tıbbi tedavisinin, topluma yeniden kazandırma faaliyetleri ile destekleneceği Belgede mücadelenin diğer boyutları ile ilgili politikaları şu şekilde ifade edilmiştir: Uyuşturucu ile mücadele politikasında; Kültürel farklılıklar da göz önünde bulundurulacak, Uluslararası kuruluşların mücadele politikaları ile aynı doğrultuda çalışılacak ve onların çalışmaları desteklenecektir. Mücadelede ulusal ve uluslararası işbirliğine açık olunacaktır. Uyuşturucu alanında araştırma, bilgi ve veri toplama sistemleri sürekli olarak geliştirilecektir. Mücadele faaliyetleri; bilgiye dayalı, ölçülebilir ve dinamik bir gelişim içerisinde yürütülecek ve bu konularda yeni yaklaşımlar takip edilecektir. Uyuşturucu alanındaki ulusal bilgi ağı güçlendirilecektir. EGM KOM Daire Başkanlığına bağlı TUBİM, uyuşturucu ile mücadele eden tüm kurumlar arasındaki koordinasyon ve işbirliğini sağlar. Ülkemizdeki uyuşturucu ile mücadele faaliyetleri; Tek merkezin koordinasyonunda, İlgili ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşların işbirliği ve desteğinde, Çok katılımlı, Genişleme ve uyumlaştırmayı aynı oranda sağlayabilen bir anlayışla sürdürülecektir.