Büyük şehirlerde yaşamak özellikle de son zamanlarda mutlu huzurlu yaşamak iyice zorlaştı, her şey stres sebebi.

Gürültü, görüntü ve ses kirliliği aldı başını gidiyor.

Hele o araç ve insan yoğunluğu akıllara zarar.

Herkesin altında bir araç herkes lavaboya bile araçla gidiyor gibi.

Düşünsenize herhangi bir gün herhangi bir saatte şöyle bir kafa dağıtayım diye dışarı çıkıyorsunuz.

Arabanıza binip şöyle bir tur atacak veya bir yere gideceksiniz.

Araca biner binmez başlıyor stres...

Emniyet Kemerini tak takmazsan ceza yersin

Arabayla gidiyorsun az yakıyor çok yakıyor diye gözün ibrede stres...

Kırmızı ışıkta duruyorsun yeşil ışık yandı senin gerinde ki onuncu araç daaatttt daat basıyor kornaya stres.

Kırmızı ışık yandı duramadın ışık ihlali yaptın stres.

Yaya geçidinde durdun,duramadın ayrı bir stres.

Yolda ilerliyorsun aman yavaş git radar var, hızlı gidiyorsun yaya geçidinde duramadın ceza yersin stres, hatalı solladın stres, sollandın ayrı bir stres.

Hele ki Gaziantep'teki gibi 100 metrede bir trafik ışığının bulunduğu, yok sağa dönüş, yok sola dönüş yasağının trafiği felç ettiği bir ortamda araç kullanmakta trafiğe çıkmakta başlı başına stres kaynağı.

Yanlış bilmiyorsam Gaziantep'teki trafik ışığı sayısı NORVEÇ'in tamamında kinden fazla imiş.

Işık olması önlem sayılabilir ancak asıl önemli olan rahat ve seri bir şekilde araç trafiğinin akışını sağlamak olsa gerek.

Belediyelerin ve emniyetin görevi de sanırım burada daha çook önem arz ediyor.

Trafik cezalarının bütçeye kar olarak aktarılması ve uygulamaların bütçe gelir hedefini tutturmak odaklı olduğundan beri trafiğin eli cebimizden çıkmıyor.

Trafiğin başlı başına stres olduğu günümüzde trafik cezaları ile vatandaşı hizaya getirmeye çalışmak çok mantıklı değil.

1 Şubat itibariyle başlatılan yaya geçitlerinde yaya önceliği güzel bir uygulama, ancak bu bir ceza değil medeniyet bir kültür meselesi.

İnsanlara tuzak kurup 488 TL Ceza yazarak bu kuralın uygulanmasını sağlayamayız.

Buradan bu uygulamaya çok önem veren İçişleri Bakanımız ve Emniyet Genel Müdürlüğü yetkililerinden rica ediyorum lütfen alt yapısı tamamlanmamış bu uygulama esnasında hazine bulmuş gibi saldıran memur arkadaşları uyarın uygulamalarında, Ceza yazmak yerine uyarıcı ,caydırıcı yöntemler bulsunlar, bulun...

En önemlisi bu kültürü oturtmak için okullardan ve sürücü kurslarından başlayın işe.

Araç kullanmak başlı başına bir stess kaynağı iken lütfen cezalarla bunu cinnete çevirmeyin.

Gaziantep SANKO-Park AVM Karşısında bulunan otobüs durağı sonrası başlayan yaya geçidinde halk otobünün sağ tarafımı kapatması neticesinde yaya olup olmadığını göremedim, konrollü bir şekilde yavaş bir şekilde geçmeme rağmen 100 metre ileride ki polislerin aracın önünü kesmesi sonrası yaşadıklarıma kendim bile inanamadım.

Yazılan cezaya mı kızayım, o bölgedealt geçit üst geçit yapmadığı halde otobüs durağı, yaya geçidini yanyana koyup birde 100 m ileriye ekip koyanlara mı kızayım bilemedim. (Sahi SANKO AVM sakinleri yöneticileri buradaki yoğunluğa rağmen neden burada insiyatif alıp dolmuş durağını, veya yaya geçidini kaldırtmazlar)

Yaya Geçidi İhlali cezası 488 TL 15 gün içerisinde ödersen 366 TL'ye denk geliyor bu resmen acımasızlık, tabir yerinde ise soygun.

Bunca ekonomik sıkıntı içerisinde fahiş trafik cezaları komplo değilse zulumden başka bir şey değil.

Devletin görevi vatandaşına para cezaları baskısıyla stres yaşatmak değil sorunsuz bir şekilde seyehatini tamamlama imkanı sağlamaktır, yani vatandaşı yaşat ki devlet yaşasın anlayışını hakim kılmaktır.

Tüm dostları trafik kurallarına uymaya, özellikle yaya önceliğine hassasiyet gösterip ceza yememeye davet ediyor, emniyet yetkililerini para cezası yazmak için değil tarfik akışını akıcı hale getirecek uygulamalar yapmaya davet ediyorum.

Müşterek dualarda unutulmamak dileklerimle Hayırlı Cumalar...