Bir süreden beri kararlı uygulamalar içinde gördüğümüz ve kurallara uymayı kendine ilke edinen, ancak bir çok yerde enayi yerine konulan sürücü vatandaş adına sevindiğimiz, İl Trafik Müdürü Mehmet Nacar ve ekibinin yaptığı çalışmalar iyice dikkat çekmeye başladı. Özellikle dolmuş minibüslere yönelik uygulamaları, bu kentte yaşayan herkese "nihayet başı bozukluğa birileri dur" dedirtti.
14 kişilik minibüse 30 kişiden fazlasını alan ve güya "vatandaş soğukta kalmasın" diyerek iyilik yaptığını göstermeye çalışanların, aslında o insanlara zerre kadar saygısının olmadığı, tam aksine tek düşüncesinin PARA olduğu bilinmelidir. Dolmuşlara ayakta da olsa binmek ve tıkış olmaya razı olan vatandaşlarımızın da "ne yapalım işe geç kalıyoruz" demesi, aslında onları haklı kılmaz ama, bu soruna da çözüm bulunması yönünde bir mesaj olarak alınması gerekir...
Görünen o ki, bu olay kentte toplu taşıma sorununun küçümsenmeyecek boyutta olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. Sabah erkenden işe gitmek isteyen vatandaşlar, dolmuşların kural dışılığına razı olmakta, hatta yeri geldiğinde onları savunur duruma düşmektedir. Oysa bu vatandaşlarımıza imkan tanınsa, sağlıklı bir ortam yaratılmış olsa, alternatif üretilse, hiç kimse merak etmesin, ilk başta kuralları onlar savunur ve şoförü uyarır... Bu konuda Sayın Asım Güzelbey'in toplu taşımacılık konusunda biraz daha hassas olması, vatandaşlarımızı, 14 kişi alması gereken ama, 25-30 kişiyi tıka basa dolduran dolmuş anlayışından kurtarması yolunda projeler üretmesi gerekiyor.
Tüm bu olumsuzluklara rağmen, yine de İl Trafik Müdürü Sayın Mehmet Nacar'ı kutluyor ve bu kararlılığının devamını diliyoruz. Düzgün çalışan personeline sahip çıkmakla bilinen emniyet Müdürü Sayın Ali Yılmaz'a da "gelen baskılar lütfen sizi etkilemesin" diyoruz. Bu arada sadece dolmuşlardaki yolcu sayısının değil, şoförlerinin de hala kent içinde yarışcılar gibi araç kullandıklarını, nerede yolcu görseler durak filan dinlemeden aniden durup aldıkları ve kazalara sebebiyet verdiklerini, bunun için de ekiplerinin kontrollerde biraz daha hassas olması gerektiğini hatırlatmayı görev sayıyoruz... *Tapu Sicil'de kameradan niye rahatsız olunur

Haberi gördüm şaşırdım... Türkiye İmar ve İnşa Hizmetleri Kamu Görevlileri Sendikası Genel Başkanı Necati Alsancak, Tapu Sicil ve Kadastro çalışanlarının daire içindeki bulunduğu bölümün tepelerine kamera konulmasından şikayet ediyordu. Yıllardır türlü dedikoduların birinci adresi olarak gösterilen ve işini düzgün yapan memurların son derece mutlu olabileceği bu uygulamaya, sendika başkanının tepki vermesi bizleri düşündürdü. Biz Sayın Başkanla aynı görüşte değiliz ve bu uygulamayı yapan ve daha birçok değişime imzasını atan Tapu Sicil Müdürünü tebrik ediyor, başarılar diliyoruz. *Şehitkamil Nüfus Müdürlüğü, Şahinbey'deki sistemi kuramaz mı ? Gelen şikayetler o kadar yoğun ki, ancak torpil yapmadan, sıradan bir vatandaş olarak nüfus cüzdanı işi olanlar anlar. Çünkü Şehitkamil Nüfus Müdürlüğü'ndeki kargaşa geçen günlerde haber yaptığımız gibi insanı kanser eder. Sabah erken saatlerde sıraya geçen insanların, tam da kendilerine sıra gelmişken, öğle mesaisi denilerek geri gönderildiği ve tekrar sıraya girdiğini, bazen yine sıra kendilerine geldiğinde "kadın cüzdanımız kalmadı" denilerek geri gönderildiğini ancak yaşayanlar anlar...
Giden muhabirlerimiz anlatıyor, gerçekten inanasım gelmiyor. "İnsanlara sıra numarası vermiyorlar mı" diyorum, "Hayır" cevabını yapıştırıyorlar. "Peki Şahinbey'de durum nasıl" dediğimde, "orada sıra numarası veriliyor ve kimse mağdur olmuyor" şeklinde konuşuyorlar. Sayın yetkililer sanırım bu konuyla ilgilenir ve insanlarımızın, yaşlı kadınların, çocukların böyle perişanlıktan kurtulmasını sağlarlar. *Taşar'a park vefası

Rahmetli Mustafa Taşar'ın adını Şehitkamil Belediyesi'nin bir parka vereceğini öğrenince "keşke sağlığında verilseydi" diye düşündüm. Nedense bizim ülkemizde kentine ve ülkesine hizmet etmiş insanlarımızın isimleri ancak öldükten sonra sokak, cadde veya parklara veriliyor. Son zamanlarda bazı değişimler oldu ama genelde bu düşünce hakim... Yine de Rahmetli Taşar'ın adının parkla ölümsüzleştirilmesi Şehitkamil'e teşekkür etmemizi gerektiriyor. *Güzelbey -Akkoyunlu gerginliği bizleri rahatsız ediyor

Ben üzülüyorum. Çünkü iş bu noktalara gelmemeliydi. Şu anda çalışmalarıyla kamuoyunda prim kazanmaya ve daha iyi anlaşılmaya başlanılan Büyükşehir Belediye Başkanının elbette tasarrufları olacaktır. "Çalışabilirim" dediği, ama zaman süreci içerisinde kendi yöntemine uygun görmediği kişilerle elbette yollarını ayıracaktır... Nihayetinde tıpkı Levent Akkoyunlu'nun yaptığı gibi, hakkını yasal yollarla arayanlar da olacaktır. Bunların hepsi geçmişte yaşandı, bundan sonra da olacak. Ama bu gibi durumlarda herşeyin kırılmadan dökülmeden sonuçlanmasını arzu ederiz. Ne yazık ki, iş biraz da bulanık suda balık avlamak isteyenlerin ekmeğine yağ sürecek noktaya geldi. Asım Güzelbey konuşuyor, Levent Akkoyunlu konuşuyor... Kalpler kırılıyor, gizli kalması gerekenler ortaya dökülüyor... Bir yandan takdir edilen Akkoyunlu, diğer yandan çeşitli iddialarla suçlanıyor. Bazı tahriklere kapılmaması gereken Akkoyunlu ise, belki de iyi niyetle söylediği sözlerin, kötü niyetliler tarafından Güzelbey'e silah olarak kullanılmasına çanak tutuyor. Doğrusu bu gelişme herkesi üzüyor... "Keşke buraya kadar gelmeseydi" diye konuşturuyor... *TEDAŞ Bozoklar'daki sorunu çözdü Bozoklar Mahallesi'nde sık sık elektrik kesildiği yolundaki vatandaş şikayetini geçtiğimiz hafta bu sütunlarda dile getirmiştik. TEDAŞ'ın duyarlı müdürü Ali Akbağ hemen aradı ve bu semtteki sorunu çözdüklerini söyledi. Ali Akbağ, bu semtte sık sık yaşanan kesintinin kaynağını araştırdıklarını söyleyerek, "Sonunda arızanın neden kaynaklandığını tesbit ettik. Elektronik rölelerin yetersiz kaldığını belirledik ve bu cihazın yerine yenisini taktık" dedi. Biz de vatandaş adına Ali Akbağ'a teşekkür ettik. *Şahinbey yetkilileri bu yolu kontrol etse iyi olacak

Sayın Ökkeş bey, Perilikaya'daki yol sökülerek yerine kilit taşı döşeniyor. Buna başta hepimiz belkide daha iyi olur diye bakmıştık. Kilittaşı'nın hem ucuz, hem de daha avantajlı olduğu söylenmişti. Fakat çalışmanın bir kısmı tamamlanınca gördümki bu bizim hayrımıza değil. Yapılan yolu görünce içim sızlıyor. Herhalde bizle dalga geçiyorlar diye düşünüyorum. Yumuşak kumun üzerine taşı diziyorlar. İnanın şu anda trafiğe açılan yolda bazı yerler çökmüş durumda. Sonra su mazgallarının olduğu yerlerde kocaman tümsekler var. Arabalar oradan geçerken süratlerini minimuma indirerek geçiyorlar. Logar kapakları yolun 10 santim üzerinde bir tümsek oluşturuyor. Taşlar bazı yerlerde ayrılmış durumda. Çekilen bunca eziyete rağmen yapılan işi bir görseniz vah vah dersiniz. Bu memlekette böyle sorunları sadece siz dile getirdiğiniz için yazıyorum. Bu yanlışlığı birileri dur desin artık.
Adı Soyadı: Mehmet Demir
E-Mail: [email protected]