Bu soruyu kime sormalıyız? Gaziantep FK teknik ekibine mi?, oyunculara mı?, yönetime mi?, yoksa taraftara mı? Neden böyle bir soruyla yazıya başladık önce bunu açıklayalım; son olarak Demirspor karşılaşması öncesinde yazmıştık, ve takımın hangi kurgu ve hangi oyuncularla oynatılması konusunu değerlendirmiştik. Demirspor karşılaşmasından beri liğin kötü takımlarından Galatasaray dışında neredeyse hiçbir takıma karşı kazanamadık, işte bu nedenle TRABZON’A NEDEN YENİLMEDİNİZ? Başlığıyla bu yazıya başladımTrabzon’a neden yenilmedik? Önce bunu irdeleyelim; sezon başından beri yazdığımız tüm yazılarımızda takımımızın savunma yaparak ve kontra deneyerek oynaması gerektiğini çok kez yazmıştık, işte Trabzon karşısında tam önerdiğimiz düzende oynayan takımımız yenilmedi, ezilmedi ve oyuncularımız biraz becerikli davransalardı kazanabilirdik de. Trabzon karşısındaki takımımızda daha önce kadromuzda olan Dicko’u aradı gözlerimiz, sezonun ilk yarındaki Trabzon karşılaşmasında rakip savunmayı darmadağın etmişti, eğer kadroda tutulsaydı bu karşılaşmada da çok iş çıkarabilirdi. İleride aynı tarzda oynayan Muhammed ve Figueiredo birlikte oynayınca pozisyon üretemiyorlar. Dicko’nun eksikliğini birçok karşılaşmada gördük, onun gibi yırtıcı ve dağıtıcı bir oyuncu kadroda tutulmalıydı, Borven’in sakatlanmasıyla ileri uçta sayı olarak da oyuncu eksiğimiz oluştu, yani Dicko kadroda tutulmalıydı. Sezon başından beri oynatılmayan Borven’in takımda tutulup, birçok karşılaşmada oynatılan Dicko’nun takımdan gönderilmesini yanlış buluyorum, sezon sonunda yeniden takıma kazandırılmaya çalışılmalı veya aynı özellikte başka bir oyuncu getirilmeli. Trabzon karşılaşmasında ve diğer karşılaşmalarda da gözlemlediğimiz bir diğer eksiklik, özellikle baskın oynamaya çalıştığımız karşılaşmalarda Maxim veya Furkan’ı iki forvetin arkasında serbest oynatamayışımızdır. Özellikle Dicko gibi rakip savunmayı oyalayan forvetin yokluğunda iki forvetin arkasında rakibe iyi bastıran Furkan gibi bir oyuncu olması ileri bölgede çoğalmamızda etkili olacaktır. Ancak böyle oynadığımızda savunmadan bir oyuncu eksiltmemiz gerekecek, savunmayı dörtlü kurarak önlerinde savunma açığını iyi kapatan ön libero ile oynamamız gerekecektir. Trabzon karşısında orta üçlünün sağ tarafında oynamasına rağmen bütün orta ileri bölgede Furkan’ın nasıl baskı kurduğunu ve top çalmaya çalıştığını gördük, eğer iki forvet arkasında serbest oynatılsa daha etkili olacaktır. Yani eğer Dicko gibi rakip savunmayı dağıtan ve yıpratan bir forvetiniz yoksa forvet arkasında bastıran bir orta oyuncuyla oynamak gerektiği anlaşılmaktadır. Trabzon karşısında oynadığımız düzenle ve istekle oynayan takımımız sizce Demirspor, Altay, Giresun ve son olarak Kasımpaşa karşında da oynasalardı yenilirler miydi? Bu karşılaşmalarda en zorlu rakip Demirspor’du, Demirspor karşısında da Trabzon karşısındaki gibi iyi savunma yapılarak en azından yenilmezdik, berabere kalırdık. Altay karşısında oyunumuz çok kötü değildi, ama yine takım bütünlüğüyle savunma yanlışıyla yenildik. Hele son Kasımpaşa karşılaşması tam rezillik bir durum, uzatmada yenilen golle maçı vermenin açıklanacak tarafı olmaması gerekir, hem teknik ekibin hem de oyuncuların ayıbı olarak değerlendiriyorum, Konya karşısında kazanarak ayıplarını örtmelerini bekliyoruz. Bu karşılaşmalara ek olarak kupada Alanya karşılaşması da aynı biçimde boşa kazanamadığımız bir karşılaşma olmuştu, Alanya’yı rahatlıkla eleyebilirdik. Burada yazdığım yenildiğimiz bu karşılaşmalarda hem teknik ekibin hem de oyuncuların ortak sorunu olarak karşılaşmalara iyi odaklanmadıklarını gözledik. Ayrıca teknik ekibin takım üzerinde etkisizliğinin yetersizliğini gözledik. Şimdi sizlere yıllar öncesindeki Sakıp Özberk dönemini anımsatarak teknik ekibin takım üzerindeki etkisizliğini vurgulamak istiyorum; Kasımpaşa karşısında oynayan ekibin başında Sakıp hoca olsaydı takımımız uzatma golüyle yenilir miydi? Sakıp hocanın döneminde böyle bir olay olamazdı, uzatma anlarında takımın gol yememesi için savunmanın güçlendirilmesi gerekirdi. Takımın başında Sumudica bile olsaydı bağırır, çağırır, hoplar, zıplar yine oyuncuları uyanık tutardı. Oyuncular rakip takımın adına göre farklı oyun oynuyorlar görüntüsü veriyorlar, oyun düzeyinde sürekliliği sağlamak teknik ekibin işi, ama teknik ekibe destek olmakta yönetimin işi.Yazının başlangıcına dönelim; evinde Trabzon’a yenilmeyen ekip Demirspor’a neden yenilir? Trabzon’a yenilmeyen ekip ister evinde ister dışarıda oynasın Altay’a, Giresun’a, Kasımpaşa’ya neden yenilir?, bu takımlara yeniliyorsak TRABZON’A NEDEN YENİLMEDİNİZ? Sorusunu sorabiliriz. Eğer Trabzon’a yenilmeyecek kadar dirençli bir takım isek Konya karşısında da yenilmeyelim öyleyse, hem teknik ekibimizden hem de oyunculardan beklentimiz budur.Önümüzde Konya karşılaşması var, savunmada Sagal,Ertuğrul ve Dijilobodji cezalı olduğu için ya dörtlü savunma kurulacak; İbrahim-Tosca-Coulker-Kıtsıou yada beşli savunma kurulacaksa Olkowski savunmaya eklenecek gibi. Şimdi uzun süredir hiç oynatılmayan ve ötelenen Olkowski ne düzeyde verimli olacak? Hiçbir oyuncu takımda uzaklaştırılmamalı, ara ara oynama fırsatı verilmeli ve her oyuncunun hazır tutulması gerektiği kanısındayım. Konya karşısında dörtlü savunma kurgulanması ve orta alanda Furkan- Vetrih- Doğan üçlüsünün önünde Maxim’in serbest oynatılması iyi olur kanısındayım. Yine iyi savunma yapılarak karşı ataklarla (kontra) gol aramalıyız.Konya karşısında başarılar diliyorum.